İlbaş ve Çitil el üstünde
Derik’te 13 köylünün infazından yargılanan Musa Çitil Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı’ndaki yerini korurken, Roboskî Katliamı’nda adı geçen Tuğgeneral Haci İlbaş ise terfi ettirildi.
Darbe girişimi sonrasında İçişleri Bakanlığı’na bağlanarak başına da eski Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in getirildiği Jandarma Genel Komutanlığı’nda yeni atamalar yapıldı. İçişleri Bakanlığı’nın atama kararnamesiyle Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde 26 generalin görev yerleri belirlendi.
Çitil yerini korudu
Ataması yapılan isimler arasında bulunan Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral Musa Çitil de var. 1993-1994 yıllarında İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı Mêrdîn'in (Mardin) Derîk (Derik) ilçesinde 13 köylünün katledilmesinin faili olarak 13 kez 'ağırlaştırılmış müebbet' hapis cezası istemiyle yargılanıp beraat ettirilen Çitil, Ankara Jandarma Bölge Komutanı iken geçtiğimiz yıl 5 Ağustos'ta yapılan YAŞ toplantısında tuğgenerallikten tümgeneralliğe terfi ettirilip ardından Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olarak atanmıştı.
Sur'da onlarca sivilin katledildiği, ilçenin yerle bir edildiği "Bayrak-12" adı ile yürütülen kuşatmanın komuta ekibinde yer alan Çitil, darbe girişimi sonrası İçişleri Bakanlığı tarafından yeniden Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı olarak atanarak görevine devam ettirildi.
AİHM mahkum etmişti
Musa Çitil, Derik’te 13 köylünün öldürülmesinin yanısıra Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) mahkum olduğu Şükran Aydın davasında da 405 sorumludan biriydi. Haziran 1993’te gözaltına alınan Aydın'ın, tecavüze uğradığını beyan ettiği Derik İlçe Jandarma Karakolu'nun komutanı Çitil beraat etmiş, ancak AİHM'de Türkiye aleyhine tazminat cezası verilmişti. Çitil hakkında açılan bir işkence davasında da takipsizlik kararı verilmesi üzerine, Türkiye yine AİHM'de tazminat ödemeye mahkum edilmişti.
Terfi ettirildi
1997 yılında Licê’de halka yönelik zorla koruculaştırma uygulamasıyla kamuoyunun tanıdığı, 2011’de TSK'ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 34 kişinin katledildiği Roboskî Katliamı ile adı yeniden anılan Tuğgeneral Haci İlbaş ise Jandarma Genel Komutanlığı'nda yapılan son atamalar ile tümgeneralliğe yükseltildi.
Lice’de halka dayattığı koruculuk ve teröre rağmen başarısız olunca Hatay’a tayini çıkan İlbaş, 5 ay Lice’de “zorunlu bekleme cezası” almıştı. Lice’de görev yaptığı dönemde PKK’yi geriletemediği için “başarısız” sicil alan Yüzbaşı İlbaş’ın binbaşılık terfisi de durduruldu.
Yıllar sonrasında terfi alarak Tuğgeneral konumuna yükselen İlbaş’ın adı Roboskî Katliamı’nda da geçti. 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnex’in (Şırnak) Qileban (Uludere) ilçesine bağlı Roboskî köyünde TSK’ye ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu çoğunluğu çocuk 34 yurttaş katledilmişti. O dönem Şırnex’in Qileban ilçesine bağlı Segirkê (Şenoba) beldesinde Jandarma Tugay Komutanı olarak görev yapan Tuğgeneral İlbaş, Roboskî Katliamı’nı araştırmak için bölgeye giden TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere İnceleme Komisyonu üyelerine ifade vermek zorunda kaldı. Qileban bölgesindeki tüm askeri birliklerin Şenoba Jandarma Tugay Komutanı’na bağlı olması ve adını daha önce köylülere yaptığı tehdit, işkence ve köy boşaltmaları ile duyuran İlbaş katliamla ilgisinin olmadığını iddia ediyor.
DİHA/AMED
Tanklar Kürdistan’a gönderiliyor
Kürdistan kentlerini tanklarla yerle bir ettikten sonra "Tankların şehirde ne işi var" deyip Türk illerindeki kışlaları kapatmaya başlayan Türk hükümeti, tankları Kürdistan’a göndermeye devam ediyor.
Mersin Limanı'ndan çıkarılarak, vagonlara yüklenen onlarca tank ve zırhlı askeri araç Mersin Garı'nda bekliyor. Darbe girişiminin ardından askeri kurumların şehir merkezlerinden taşınmasına dönük başlatılan çalışmalar kapsamında sevk edildikleri öğrenilen askeri araç ve tankların Kürdistan kentleri ile sınır bölgelerine yerleştirileceği öğrenildi.
DİHA/MERSİN
