İmralı görüşmesi hızlandırır

Mahsum Batı
- Meclis'te kurulan komisyonda dinlenen isimlerden Tahir Elçi Vakfı Başkanı Mahsum Batı, "Öcalan ile doğrudan görüşülmesi bu komisyonun arzuladığı süreci hızlandıracaktır” dedi.
Komisyonun 20 Ağustos’taki toplantısına katılan isimlerden biri olan Tahir Elçi Vakfı Başkanı Mahsum Batı, çözüm noktasında dile getirdikleri taleplere dair MA'ya bilgi verdi. Özellikle faili meçhul cinayetler noktasında “Hakikat ve Adalet Komisyonu” kurulması önerilerinin olduğunu dile getiren Batı, "Çünkü faili meçhullerin olduğu bir ülkede demokrasi olmaz. Dolayısıyla bu faili meçhul, gözaltında zorla kaybedilme ve işkence meselesinin çözülmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye’deki birçok sorunun mevcut mevzuatlardan kaynaklandığına dikkati çeken Batı, 30 yılı aşkın bir süredir cezaevinde olan ve infazları yakılan tutsakların durumunun bunlardan birisi olduğunu dile getirdi. Kürt dili ve kimliği üzerindeki baskıların da devam ettiğine dikkat çeken Batı, Barış Anneleri’nin komisyonda Kürtçe konuşmasına izin verilmemesini hatırlattı. Batı, "Bunun için yasal bir düzenlemeye gerek yok. Oradakilerin bir kısmı Arapça ya da İngilizce konuşsaydı aynı tepki olur muydu? Tabii ki olmayacaktı. Komisyonun orada gösterdiği şey Kürtçeye dönük bir reflekstir. Dolayısıyla eğer demokrasi sağlanacaksa buradan başlanmalı. Bir insanın ana dilinde kendini ifade etmesine izin vermeyecekseniz demokrasiyi nasıl tesis edeceksiniz?" diye sordu.
'Barıştık' demenin karlığı olmalı
Batı, savaşın yarattığı tahribatların ortadan kaldırılmasının, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasının, cezasızlık politikalarının ortadan kaldırılmasının sorunun çözümüne büyük katkı sağlayacağına işaret etti. Batı, şunları dile getirdi: "Aksi halde hala insanlar çocukların kemiklerini ve mezar yerlerini ararken, onlara ‘Biz barıştık’ demenin bir karşılığı var mı bilmiyorum. Yine cezasızlık politikalarının ortadan kaldırılması, dil ve kültür üzerindeki pratikteki engellerin ortadan kaldırılması lazım. Bu komisyonun biraz daha hızlı davranması gerektiğini düşünüyorum. Abdullah Öcalan ile görüşülmesi gerekir. Bu, soruna katkı sunar ama tabii görüşülür mü o konuda şu ana kadar bir emare yok. Hem Öcalan hem de örgüt ile doğrudan görüşülmesi bu komisyonun arzuladığı süreci hızlandıracaktır.”
Barış umudunu zedeleme
Komisyonun aynı toplantısına katılan İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz ise Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Barış Annesi Nezahat Teke’nin Kürtçe konuşmasına izin vermemesine tepki göstererek, “Meclis başkanının ve komisyonun daha fazla inisiyatif almasını beklerdik. Burada annelerin Türkçe konuşulmaya zorlanmasının topluma yansıması çok farklı olacak. Barış meselesini konuşmaya başladığımız bir aşamada insanların zaten çok temkinli ve şüpheli yaklaştığı bir meselede siz hala Türkçe konuşulması gerektiği şeklinde ısrar ederseniz, insanlardaki barış umudunu zedelemiş olursunuz” dedi.
Silah yakanları da dinlemeli
Türkiye’nin güvenlik bürokrasisini dinleyen komisyonun, sivil toplum örgütlerini, bu meseleden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenmiş insanları dinlemeden önce Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı ve 11 Temmuz’da silahlarını yakan ‘Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nu dinlemesi gerektiğine dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu: “Bundan sonraki süreçte benzer grupların nasıl silah bırakabileceği konusunda ‘Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun dinlenmesi gerekiyordu. Yine ülke dışına gitmek zorunda kalan kişilerin, siyasetçilerin fikirlerinin alınması gerekiyordu. Bundan sonraki süreçte ‘Barış Demokratik Toplum Grubu’nun da Sayın Öcalan’ın da dinlenmesi gerekiyor. Bu çatışmalı sürecin nasıl başladığını, nasıl devam ettiğini, şu an nasıl sona erdiğini ve kalıcı barışa nasıl evrileceğini Sayın Öcalan’ın komisyona aktarma imkanının olması gerektiğini komisyonda ifade ettik.”












