Irak’ta kadın ve evlilik yaşı yasası
Forum Haberleri —

Yasa tasarısına karşı eylem - Irak / foto:AFP
- Irak'ta evlilik yaşını düşürmeyi ve kadın haklarını kısıtlamayı amaçlayan yasa tasarısı, yoğun kamuoyu tepkisi ve yargı müdahalesi ile şu anda askıya alınmış durumda. Fırsatını bulduğu anda tekrar yürürlüğe konacaktır.
HATİCE KAVRAN
-Leyla Kasım anısına-
Direniş kimliği ile sembolleşen kadın hakları savunucusu, Leyla Kasım, 12 mayıs 1974 yılında idam edildiğinde henüz 22 yaşındaydı. Aradan tam 51 yıl geçmiş olmasına rağmen ne Irak’ta ne de Orta Doğu’da ödenen bedelden bir ilerleme henüz ortaya konmamıştır. Aksine bu çağda hala çocuk gelinlerin olmaması için mücadele ediliyor.
2025'in başında Irak parlementosu 1959 tarihli 188 kişisel statü yasasında değişiklik yaparak evlilik yaşını düşürmeyi öngören bir yasa tasarısını gündemine aldı. Bu tasarı, kız çocuklarının evlenme yaşını 18 den 9'a indirmeyi ve erkek çocuklarının evlenme yaşını 15’e düşürmeyi hedefliyordu. Ayrıca kadınların boşanma, velayet ve miras gibi temel haklarını kısıtlayan hükümler de içeriyordu.
Tasarı, özellikle muhafazakar Şii partilerin desteği ile 21 Ocak 2025'te Irak Meclisi’nde onayladı. Ancak bu gelişme, hem Irak içinde hem de uluslararası alanda büyük tepkilere neden oldu.
Kadın hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları, bu yasanın çocuk yaşta evlilikleri teşvik edeceğini ve kadınların temel haklarını zayıflatacağını belirterek protestolar düzenlediler. Bu tepkiler sonucunda, Irak Federal Mahkemesi 5 Şubat 2025'te yasa değişikliğinin yürütmesini durdurma kararı alsa da, aba altındaki sopa misali kadınların tepesinde hazır vaziyette beklemektedir.
Bir kültür içerisine doğan her insan, doğduğu kültürün kodlarını taşır. Her ne kadar günümüzde teknolojinin varlığı ile dünyanın her tarafında yaşananlar konusunda bilgi sahibi olmak kolaylaşmışsa da insanlar yine de kendi kodlarından vazgeçmekte zorlanmaktalar. Bazen de başka düşüncelere ve inançlara karşı duyulan nefret, o düşünce ve inançlara objektif bakılmasına engeldir.
Özellikle kadın konusunda geleneksel anlayışa sahip Müslüman ve islam’a karşı nefret kodları taşıyanların buluştukları ve beslendikleri kaynaklar aynıdır. Her iki kesim de Hz. Muhammed’in kendi çağında ne kadar büyük devrimler gerçekleştirdiğini anlamamak için direnç göstermekteler. İşlerine gelen durumları zaman ve zemininden koparmadan dönemin koşullarında değerlendirirlerken, nedense aşağılamak için kullanım alanı olarak gördükleri İslam dinini bir kesim aleni diğeri de örtülü bir şekilde saldırmaktan çekinmemekteler. Gelenekselci dinciler, kadının kendilerinin eğlence aracı olduğunu, İsrailiyat kaynaklı dini argümanlar ve uydurulmuş hadislerle İslam dininden referanslar üzerinden kendileri için alan açmışlar. Örneğin bin dört yüz yıldır Hz. Muhammed’in dokuz yaşında Hz. Aişe ile evlendiğini durmadan anlatıyorlar.
Özellikle Müslüman ülkeler ve geri kalmış ülkelerde çocuk yaşta evlilikleri din üzerinden meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Devlet idaresini ellerinde bulunduran bu zihniyet yasalarla da bunu toplumun geneline yaymaya çalışıyorlar. Hem yasa hem de din ile bu duruma tepki gösterebilecek ve dini hassasiyeti olan insanları susturmaya çalışıyorlar. Çünkü Hz. Muhammed’in Hz. Aişe ile 9 yaşında evlendiğini, 1400 yıldır dini bir vecibe gibi anlatırlar. Bu hadisin doğruluğu ya da yanlışlığı umurlarında bile değil. Evet Hz. Muhammed ile Hz. Aişe arasında bir yaş farkı var ama anlattıkları gibi Hz. Aişe dokuz yaşında değildi. Hz. Aişe'nin yaşını, yazım türleri arasında en güvenilir tür olarak kabul edilen, ablası Esma'nın biyografisinden öğreniyoruz ki, bu kaynağı doğru kabul etmeyip hatta hiç gündeme gelmesini bile istemiyorlar. Çünkü eğer bu durum bilinirse 1400 yıl boyunca savundukları çocuk yaşta evlilikleri istedikleri gibi anlatamayacaklar.
2015 yılında bir hiciv dergisi ve islamafobisi olan Charlie Habdo dergisi, bu durumun karikatürünü aynı mesele üzerinden Hz. Muhammed’e ve islam’a hakaret amacıyla yayımladı. Beslendiği kaynak bu gelenekselcilerin uyduruk hadislerdir.
1400 yıldır sözle savundukları bu durumun karikatürünü yapan Charlie Habdo dergisine saldırarak insanları öldürdüler. Oysa yaptıkları aynı şeydi. Biri sözle, biri resimle bunu ifade ediyor. Sen sözle savununca sorun yok, birileri söylediklerinin resmini yapınca sorun oluyor. Her iki kesiminde objektif ve dürüst olmadıkları ortadadır. Bu köhne düşüncelerini gerçekleştirmek için fırsat kollayanlar Irak sürecinin nasıl sonuçlanacağı ile bağlantılı olarak benzer zeminler hazırlamaktan çekinmeyecekler.
Çünkü Irak'ta evlilik yaşını düşürmeyi ve kadın haklarını kısıtlamayı amaçlayan yasa tasarısı, yoğun kamuoyu tepkisi ve yargı müdahalesi ile şu anda askıya alınmış durumda. Fırsatını bulduğu anda tekrar yürürlüğe konacaktır.