İşçi filmleri Kürdistan'da


"Emek özgürlük ister" sloganı ile yola çıkan festival; İstanbul, İzmir ve Ankara'nın yanı sıra bu yıl ilk kez Amed'de düzenlenecek. Festival hakkında konuşan Halkevleri İzmir Yöneticisi ve festivalin İzmir'deki koordinatörlüğünü yürüten Didem Tosun, hem festivali hem de festivalin Amed'de ilk kez gerçekleştirilmesini değerlendirdi. Tosun, her yıl ülke gündemine göre değişen temalarda konular belirlediklerini ifade ederek, "Bu yıl biliyorsunuz özellikle AKP faşizmiyle karşı karşıyayız. Aydınlardan gazetecilere, Kürt hareketinden pek çok kesime kadar tutuklama terörüyle karşı karşıyayız. Bu yüzden de özgürlük talebi aslında toplumsal muhalefetin talebi. Aynı zamanda festivalimiz de tüm bu yaşananlara tepkiyi dile getirmek için 'Emek özgürlük ister' sloganıyla başlıyor" diye konuştu.
Wan'dan Şili'ye filmler
İşçi ve emekçilerin mücadelesini, yaşadıklarını beyaz perdeye yansıtan festivalde, kurmaca ve belgesel olmak üzere 58 film yer alıyor. Tosun, gösterilecek filmlere ilişkin şunları anlatıyor: "Ustalara saygı niteliğinde, seçmece filmlerimiz var geçmiş dönemden. Örneğin her dönem izleyebileceğimiz Charlie Chaplin'in Modern Zamanlar filmi var. Ömer Lütfi Akad'ın filmleri de var. Ayrıca bu günün mücadele hayatını gösteren filmlerimiz var. Örneğin atık kağıt işçileriyle ilgili filmler, yine HES karşıtı mücadeleyi anlatan filmlerimiz var. Şili'yi anlatan Salvador Allende filmimiz var. Onun dışında Küba Devrimi'yle ilgili 'Kızgın Fırınların Saati' filmi var. Van Belediyesi ile Halkevleri ortaklaşa çocukevi projesi gerçekleştirdik. Van'daki depremden sonra orada bir hayat yeşertmeye çalıştık. Oradaki çocuklarla birlikte yaptığımız 'Sevdalı Bulut' filmi de gösterilecek. Her sene olduğu gibi kadın filmlerine de yer verdik. Bunlardan biri İngiliz filmi 'Kadının Fendi' filmi gösterimde olacak" dedi.
'Metin Lokumcu'ya selam'
Festival filmleri ile hem Kürt Hareketi'ne hem Latin Amerika'da mücadele yürütenlere selam yolladıklarını ifade eden Tosun, "Festivalde geçen yıl Kürt filmleri ağırlıktaydı. Hem Kürt mücadelesindeki hareketlilikten kaynaklı hem de çok fazla Kürt yapımları olmasında dolayı bunları gözle görülür hale getirmeye çalıştık. Bu yıl açısından Latin Amerika kaynayan bir kazan haline geldi. Oraya da birazcık selam göndermek istiyoruz. Oradaki yönetmenlerin de buradaki mücadeleye selamı vardı. Örneğin 'Yağmuru Bile' filmi Bolivya'daki su hakkı mücadelesini anlatıyor. Bu bizim gala filmimiz. Filmin yönetmeni ve yapımcısı festivalin İstanbul ayağına konuk olacak. Bu yıl neden böyle bir şey yaptık diye sorulacak olursa, biliyorsunuz Hopa'da Metin Lokumcu öğretmenimizi kaybettik. HES'lere karşı çıkan bir öğretmendi, biz de 'Yağmuru Bile'' filmiyle Metin Lokumcu'ya bir selam gönderiyoruz'' diye konuştu.
'Kürdistan'a gidişi çok heyecan verici'
İşçi Film Festivali bu yıl ilk kez Amedli seyirciyle buluşuyor. Bunun kendileri için son derece önemli olduğunu söyleyen Tosun, "İşçi filmlerinin Kürdistan'a gidişi çok heyecan verici. Kürdistan'ın bir değişik yönü de emek sömürüsünün hayli fazla olması. İşçi filmlerini bölgeye taşıyıp, oradaki Kürt emekçileriyle buluşturmak çok heyecan verici. Aslından biliyorsunuz Türkiye'deki Sol hareket içerisinde böyle dayanışmalara çok ihtiyacımız var. Özellikle böyle bir dönemde bunun bir kanal olacağını düşünüyoruz. Van Çocuk Evi bunun bir örneğiydi. Ya da Hakkari'ye yapılan Gençlik Köprüsü ile bunun daha kalıcı ve uzun erimli olacağını düşünüyoruz. Diyarbakır'da pek çok atölye ile birlikte yoğun bir katılımın olduğu bir festival olacağına inanıyoruz. Aslında hepimizin gözü kulağı orada. Bu yıl Diyarbakır'daki açılışa İstanbul ve Ankara ekibimizden arkadaşlar da gidecek, merakla bekliyoruz. Yine sokak gösterimleri de olacak. İşçi Filmleri Festivali'nin Diyarbakır'a gitmesinden çok mutluyuz'' şeklinde konuştu.
DİHA/İZMİR
