İşçi insan değilmiş gibi

  • Her yıl binlerce işçi önlenebilir nedenlerden kaynaklı yaşamını yitirdiğini hatırlatan İstanbul İSİG Sözcüsü Serpil Ünal, işverenin işçileri makinanın bir parçası olarak gördüğünü söyledi. 

 

İş cinayetleri her yıl artarak devam ediyor. Her yıl binlerce işçi, önlenebilir nedenlerle hayatını kaybederken, iktidar bu cinayetleri “kader, fıtrat” olarak görüyor. İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) iş cinayetleri raporlarına göre; 2020’de 2 bin 427 işçi hayatını kaybetti. 2021’in ilk ayında ise en az 199 işçi yaşamını yitirdi. 

İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) Sözcüsü Serpil Ünal, işyerlerinin risk analizlerinin yapılması ve bu analizlere göre önlemlerin alınması gerektiğinin altın çizdi. Ünal, işverenlerin ise bu önlemleri maliyet olarak gördüğünü dile getirdi. İşçilerin makinaların bir parçası olarak görüldüğünü belirten Ünal, bundan dolayı ayrı bir önlem almaya gerek görülmediğini ifade etti. Ünal, “Gerekirse iş kazasından dolayı ceza ödüyorlar ama işçi sağlığı ve iş sağlığı önlemleri alınmıyor. Asıl amaç kardan vazgeçmemek” dedi.  

İş cinayetlerinin önlenememesinin nedenlerinden birisinin de denetimsizlik olduğunun vurgulayan Ünal, şöyle devam etti: “Salgınla birlikte bu denetimleri tamamen ortadan kaldırdılar. İş müfettişlerinin Çalışma Bakanlığı’ndaki odaları bile boşaltıldı. Bu da, ‘iş müfettişi çalıştırmayacağım, denetim yapmayacağım’ demek. Bu durumda işçi denetimler yapılsın talebinde bulunsa nereye başvuracak. Bakanlığın görevini yerine getirmemesi iş cinayetlerini arttırıyor.” 

Cinayetlerin üstü örtülüyor

Devlet kurumlarının iş cinayetleri hakkında sayısal veri olarak çalışmaları olduğunu fakat bunların düzenli olmadığını belirten Ünal, İSİG Meclisi raporlarıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) belgeleri arasında ciddi farklara işaret etti. Ünal, şunları söyledi: “Neredeyse yok diyecekler. Ben üstünün örtüldüğünü düşünüyorum. Bu konuda çalışma yapan kurumların çabalarıyla elde edilen veriler, SGK tarafından dillendirilmiyorsa başka bir açıklaması yok. Devlette işverenlerin cephesinden olaya bakıyor ve onları destekleyen yönde hareket ediyor.” 

Bahane uyduruyorlar

İş cinayetlerinde işçilerin suçlanmasının işverenlerin suçlarını örtmek için uydurdukları bir bahane olduğunu sözlerine ekleyen Ünal, şunları dile getirdi: “İşçi iş güvenliği eğitimi almıyor, alıyorsa bile göstermelik bir eğitim alıyor.  Eğitim tam olsa bile işçiden belli süre içerisinde üretmesi gereken bir iş kapasitesi isteniyor. Bu istenince bir takım tedbirler konusunda aksamalar olacaktır. Bunların yanına geçim sıkıntısı, mobbing gibi şeyler de ekleniyor. Bu şart altında işçinin kendi üzerine düşen tedbirleri alması beklenemez.” 

Örgütlülük engeller

Sendikalı işyerlerinde iş cinayetlerinin daha az yaşandığına vurgu yapan Ünal, bu işyerlerinde kontrol mekanizmalarının kurulmuş olduğunu anımsattı. Ünal, devamla “Bazen çok minik tedbirler hayat kurtarabiliyor. Bunlar sendikalı yerlerde çok kolay çözülebilen şeyler. Örgütlü olduğumuz düzeyde çalışma koşullarımızı düzeltebiliriz. Örgütlü olmadığınızda çalışma koşullarınız daha ağır, baskı yoğun oluyor hem de iş cinayetleri çok yüksek oranda artıyor” dedi.

Salgın istismar edildi

“Salgın tam bir işçi kırımı oldu” diyen Ünal, şunları ifade etti: “Salgınla birlikte hem önlemler alınmadı hem de bazı fabrikalar bu süreci fırsata çevirerek iş yerlerini işçi kamplarına dönüştürdü. Salgınla birlikte sendikalı olan yerlerde genel geçer kurallar alındı. Fakat bunlar yeterli olmadı. İş cinayetlerinde Kovid-19 nedeniyle ölümler çok fazla özellikle sağlık sektöründe yaşandı. İşveren ve devlet, ‘çarklar dönsün, sermaye büyüsün’ anlayışındaydı. Önlem alınmadan çalışmalara devam edildi.” 

Mücadele gerekiyor

İş cinayetlerinin yaşanmaması için herkese görevler düştüğünü dile getiren Ünal, sözlerini şöyle tamamladı: “İşçiler bulundukları yerlerde iş cinayetlerini yaşamamaları, insanca koşullarda çalışabilmeleri için işçi sağlığı ve iş güvenliği komiteleri oluşturmalı. Meclis olarak elimizden gelen desteği sunmaya hazırız. Yeter ki biz isteyelim ve bu yönde çaba sarf edelim. Yoksa kölece koşullarda çalışmaya ve iş cinayetlerinde ölmeye devam edeceğiz. Bunu önlemek için sınıfsal bir bilinçle mücadele etmekten başka bir şansımız yok.” MA/İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.