İşkence depremde de sürdü

İnsan Hakları Derneği (İHD) açıklama

İnsan Hakları Derneği (İHD) açıklama

  • İHD’nin deprem bölgelerindeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı izleme raporunda, depremzede tutsaklara dönük işkence ve kötü muamele dikkat çekiyor. 

İnsan Hakları Derneği (İHD), deprem bölgelerinde yer alan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı izleme raporunu, derneğin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Toplantıya, İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan ve İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen katıldı.

Türkdoğan, depremin acısının devam ettiğini hatırlatarak, “İHD olarak bölgeye defalarca gittik. Deprem bölgesindeki sevk edilen mahpusların yanına gitti arkadaşlarımız. Adalet Bakanlığını, kamuoyunu bilgilendirmeye, aileler ile görüşmeye davet ettik. Bu süre içerisinde iki mahpus yaşamını yitirdi, 12 mahpus yaralandı. Çok sayıda mahpus işkence ve kötü muamele iddiasında bulundu” dedi.

Sürgün ve işkence

İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen ise çok sayıda tutsağın başka cezaevlerine sevk edildiğini hatırlatarak, “Hatay T Tipi’nden 250 mahpus farklı cezaevlerine sevk edildi. Pek çok sorun yaşandı bu sevkler esnasında. İşkence ve kötü muameleye maruz kaldı mahpuslar. 41 mahpus işkence ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Samsun Kavak S Tipi’nde mahpuslar ilk girdiklerinde çıplak aramaya maruz kaldı. İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde mahpusların darp edildiği ve iki mahpusun Tokat’a sevk edildiği bilgisi ulaştı” diye konuştu.

Tutsaklar da depremzede

Deprem nedeniyle bir çok tutsağın psikolojik sorunlar yaşadığına dikkat çeken Çevirmen, psiko-sosyal destek verilmesi gerektiğinin altını çizerken, aileleri depremden etkilenenlerin maddi sıkıntılar da yaşadığını belirtti. Çevirmen,  “Mahpus ailelerinde yoksullaşma artıyor. Mahpusların deprem bölgelerinde yaşayan ve depremden etkilenen aileleri nedeniyle mahpuslar da depremzede olarak değerlendirilmeli ve aileleri tarafından karşılanamayan tüm ihtiyaçları idare tarafından karşılanmalıdır” dedi.  

Yaşamsal tedbir alınmalı

Malatya, Maraş ve Hatay cezaevlerinde meydana gelen vakalar ve edinilen bilgilerin yaşam hakkının korunmasını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eder nitelikte olduğunu ifade eden Çevirmen, şöyle devam etti: “Hapishane idareleri, mahpusların yaşam hakkını mutlak surette korumak zorundadır. 29 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te deprem bir iç güvenlik sorunu olarak yer almaktadır. Oysa deprem bir güvenlik sorunu değil, yaşamsal tedbirlerin hızlıca alınması gereken bir doğal afettir.”

Anayasa’nın 17. maddesi ve uluslararası sözleşmelere işaret eden Çevirmen, “Deprem bölgesindeki tüm mahpusların yaşam hakkının mutlak korunması sağlanmalıdır. Meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda sorumluluğu olanlar hakkında mutlaka soruşturmalar açılmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir” şeklinde konuştu.

Hücreden vazgeçilmeli

Tutukluların sevk edildikleri cezaevlerinde uğradıkları işkence ve kötü muameleye dair de görevliler hakkında soruşturma süreci başlatılması gerektiğine değinen Çevirmen, şunları kaydetti: “Özellikle Yüksek Güvenlikli ve S Tipi hapishanelerdeki tek kişilik yerde tutulma uygulamasından vazgeçilmeli, depremden etkilenen yerlerdeki mahpusların durumları dikkate alınarak bu uygulama yerine daha kalabalık odalara verilmelidir. Ayrıca hasta mahpusların ve engellilik durumu olanların da tekli yerde kalamayacağı da göz önünde bulundurulmalıdır.”

Deprem sürecinde tutukluların birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya kaldıklarına vurgu yapan Çevirmen, yeni açılan cezaevlerindeki revir sorunun çözülmesi ve tedaviye erişim hakkının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Çevirmen, dayatılan ayakta sayım ve ağız içi arama uygulamasına son verilmesi çağrısında bulundu.

Çocuklar tahliye edilsin

Çocuk tutsakların yargılamalarından vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayan Çevirmen, tahliyelerinin bir an önce sağlanması için harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Çevirmen, şunları ekledi: “Çocuklarıyla birlikte hapishanelerde tutulan kadınların çocuğun yüksek yararı gözetilerek hapishanede dışında tedbir alınarak tahliyeleri sağlanmalıdır. Yine çocukları depremden etkilenmiş, barınma ve destek ihtiyacı olan kadın mahpusların infazları ertelenmelidir. Kadın mahpusların tüm hijyen malzemeleri ve ped ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.