İsviçre’de Zapatista-Kürt buluşması 

• Amaydali Martinez, Oscar Espıno Vazquez ve Pedro Faro, Meksika devletinin Tren Maya projesi ile Chiapas bölgesi ve Zapatistalara dönük başlattığı saldırının detaylarını Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezinde anlattı.  Faro, "devlet ile organize suç örgütü arasında fark yoktur" dedi.

ARAM PÎRO / BASEL

Meksika’nın, Zapatista halkına dönük topraksızlaştırma ve özerkliği ortadan kaldırma çabalarına karşı üç yerli aktivist ve Kürtler, Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde ortak sorunları tartıştı. Meksika'dan aktivistler Amaydali Martinez, Oscar Espıno Vazquez, Pedro Faro yürüttüklere mücadeleyi anlatıp, görüş alışverişi için Basel Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde iklim aktivistleri ve Kürdistanlılarla bir araya geldi. 

Aktivistler Meksika devletinin, Tren Maya gibi büyük ölçekli inşaat projelerine, suyun özelleştirilmesine ve kamu arazilerinin büyük şirketler tarafından gaspına karşı çıkan yerli halklara şiddet ve baskısıyı giderek yaygınlaştırdığını örnekleri ile anlattı. Chiapas'taki özerk Zapatista topluluklarının Meksika devletinin desteklediği paramiliter grupların sürekli saldırılarına maruz kaldığına dikkat çeken aktivistler Kurdistan’daki öz savunma ve Zapata savunmasındaki tecrübeleri karşılaştırdı. Aktivistler Amaydali Martinez, Oscar Espıno Vazquez, Pedro Faro’nun mücadelelerini anlattığı tartışma platformuna ilgi yoğundu.  
Oscar Espıno Vazquez tartışma öncesi “açılışı Kurdistan’daki kardeşlerimizin şehitlerini ve kendi şehitlerimizi anarak yapacağız “dedi. Etkinlik şehitlerin fotoğraflarının bulunduğu yerde saygı duruşu ile başladı.   

Direneceğiz, gerekirse ölürüz  
Açılış konuşmasında, ormanı yok eden, kültürel değerleri yağmalayan bir düzenle karşı karşıya oluklarını söyleyen Oscar Espıno Vazquez, “biz bu tren  projesine ‘Ölüm Treni’ diyoruz. Bu proje topluluklarımıza acı ve ölüm getiriyor. Meksika hükümeti buna kalkınma diyor. Eğer kalkınma, halklarımızın hayatını ve ormanlarımızı yok etmek anlamına geliyorsa, gelişmeyi istemiyoruz” dedi. İşgalciliğin projesinin sermayenin projesi olduğunu ve halk olarak kendilerinin ormanın koruyucusu ve bekçisi olacaklarını dile getirdi. Paramiliter güçlerin yerli halklara saldırdığını aktaran Vazquez, “orada direneceğiz ve gerektiğinde orada öleceğiz” diyerek kararlılıklarını anlattı. 

Acıyı da mutluluğu da birlikte yaşayalım 
Platformda yerli kadın aktivist Ameli Dine Martinez de “Kadınlar olarak birlikte mücadele ediyoruz, mücadelemize annemiz olan Dünya’yı korumak için devam ediyoruz. Direnerek topraklarımızı korursak ancak yaşayabiliriz. Biz kadınlar mücadele etmek ve direnmek için ayaklanıyoruz” kadınların direnişteki yerine dikkat çekti. “Projelerini de ataerkil düzenlerini de yıkmaya geliyoruz” sözleriyle konuşmasına devam eden Martinez, “Kadınlar çocuklarına temiz bir toprak bırakmak istiyor, bu nedenle birçok kadın artık bizimle. Avrupa’daki dostlarımızla da dayanışma içinde olmak istiyoruz” dedi. 

Devlet ile organize suç aynıdır
Pedro Faro, yaptığı sunumda devlet destekli çete gruplarının birlikte çalıştığını haritalar üzerinde göstererek anlattı. Bu çete guruplarının her yerelin kendi özgün koşullarına göre örgütlendiğini ve Meksika devleti tarafından da desteklendiğini söyledi. Faro: “Bunlar, uyuşturucu üretiminin yanı sıra insan kaçakçılığı yapan gruplardır. Bu grupların yanı sıra, bu hücreler de var. Onlar da yerel olarak faaliyet gösteriyorlar, ancak daha çok para karşılığı devlete çalışıyorlar. En pis işleri bunlar yapıyor. Günümüzde buna dair açık kanıtlarımız var, devlet ile organize suç arasında bir ayrım yok.” 
Çok sayıda iklim ve insan hakları aktivistini bir araya getiren tartışma platformu, Kürtlerin ve İsviçreli katılımcıların konuşma ve tartışmaları ile devam etti. BASEL