Jinbûn ve tabular

• Açtığı Jinbûn Instagram sayfası ile kadın hastalıklarını Kürtçe anlatan Serxwebûn Perwîn, Kürt kadınlarının hastalıklarını kendi dilinde anlatamadığını, bunda tabuların ciddi etken olduğunu belirtti.

DİLAN KARACADAĞ

Almanya’da dünyaya gelen Sexwebûn Perwîn, ‘Jinbûn’ (kadın olmak) adında açtığı Instagram sayfasında kadın hastalıklarını Kürtçe anlatıyor. Kadın sağlığına ilişkin Kürtçe video ve görseller paylaşarak bu anlamda bir bilinç oluşturmayı hedefleyen Perwîn, “tabu” olarak görülen hastalıklardan da bahsediyor. Serxwebûn Perwîn neden böyle bir Instagram sayfasına ihtiyaç duyduğunu  gazetemize anlattı.

Hastalıkların konuşulmama nedenleri 

Kadın hastalıklarının neden konuşulmadığı konusuna değinerek konuşmasına başlayan Perwîn, “Bana göre kadın hastalıklarının konuşulmamasının iki temel nedeni var: İlki dindir. Diğeri ataerkil zihniyetten kaynaklanmaktadır. Çoğu insan bunu bir “kültür” olarak görüyor. Ancak kültürde “utanma”, “konuşmama” gibi gizli bir hastalık var mıdır? Özcesi diyebilir ki; sorunların tamamı ataerkil zihniyetten kaynaklanmaktadır. Bu iki temel nedenin yanı sıra eğitiminde bir neden olduğunu söyleyebiliriz. Kadının hep başı önünde olması isteniyor. Başı önüne eğilmiş bir kadın cinsel sorunlarından nasıl bahsedebilir? Edemez tabi. Bu yüzden erkek ve kadın ayrımı yapmaksızın eğitim önemlidir” dedi. Buna karşı nasıl durulacağını soran ve cevaplayan Perwîn, “Anne, kız kardeş, kuzen ve teyzelerimizi nasıl aydınlatacağız? Baba, erkek kardeş ve evdeki erkeklerinde yaşadığımız sorunlar hakkında aydınlatılması gerekir ve bu konuda bilgi sahibi olmaları lazım” diye belirtti. 

Kürtçe tıp literatürü yok denilecek kadar az

Almanya’daki Kürtlerin tıbbı terminolojiyi Kürtçe değil Almanca kullanmasının nedenlerinden de söz eden Perwîn, “Tıbbi terminoloji, ağırlıklı olarak Latin kavramlardan oluşuyor. Dünyadaki bütün diller de buradan faydalanıyor ve kendi diline uyarlıyor. Bu yüzden Kürtçe tıbbi terimler, bazen İngilizce bazen de Latince kullanılıyor. Kürtçe tıp literatürü yok denilecek kadar az. Bunun nedenini herkesten önce kendimize sormalıyız. Neden başkasının beyni ile düşünüp, yaratıyoruz? Bence tarih bize uzun bir süre dilimizle ilgilenmemize, yazmamıza, yaratmamıza ve dilimizi eğitim dili yapmamıza fırsat vermedi” şeklinde konuştu. 

‘Jinbûn’ ile yeni bir adım 

‘Jinbûn’ düşüncesinin nasıl ortaya çıktığını ifade eden Perwîn, şu şekilde konuşmasını sürdürdü: “Bu düşünce öyle birden ortaya çıkmadı. Kürtçe tıp dilinin olması gerektiği düşüncesi ve ihtiyacı yıllardır beni rahatsız ediyor. 6 yaşındayken annem hastaneye gittiğinde, sürekli onunla gitmek zorunda kalıyordum. Böylece Almanca Kürtçe çeviri öğrendim. Okulu bitirdiğimde yavaş yavaş iş hayatına atıldım. Her gün doğum için onlarca kadın geliyordu. Almanca konuşamayan ve yazamayan birçok Kürt kadını gelirdi. Bir gün arkadaşlarıma bu üzüntümden bahsettiğimde bu konu üzerine bir şeyler yapmaya karar verdim. Bunun Kürt kadınlarına yardımcı olmasını ve Kürt tıp literatürünün oluşturması gerektiği yönünde şekillendi. Umarım tüm Kürt doktorlar uzmanlık alanlarına göre bunu yaparlar.” Perwîn, “Ben bu işe başladım. Umarım diğer insanlarda bu kervana katılır ve bu büyük boşluğu birlikte doldururuz. Bir Instagram sayfası tek başına yeterli değil ancak başlangıç için önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı. 

YouTube kanalı için hazırlık 

‘Jinbûn’ sayfası için olumlu tepkiler aldığından söz eden Perwîn, “Dışarıdan çok önemli destekler alıyoruz. Bu da beni mutlu ediyor. Umarım kısa bir sürede sayfamız bir konuşma ve kendini anlama platformuna dönüşür. Psikoloji de sağlıkla ilgilidir. Kısa bir süre takipçi sayımız bini buldu. Hala herkes bize rahat bir şekilde yazamıyor ve takip edemiyor. Ancak her gün daha da büyüyeceğimize inanıyoruz” dedi. 

Şu an bir YouTube kanalı açma hazırlığı içinde olduğunu aktaran Perwîn, kanal açılıncaya kadar çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. 

Tabular kırılmalı 

Perwîn son olarak şunları söyledi: En büyük amacımız anne, kız kardeş, teyzelerimizi kendi anadilleri üzerinde eğitmektir. Yine hastalıklar hakkında bilgilendirmektir. Tabu olarak görülen konuları toplum içinde ortadan kaldırmak istiyoruz. Kadınların kendi hastalıklarından utanmaması ve onlardan bahsetmesi gerekir. Kendimizi geliştirmeliyiz ve eğitmeliyiz. Yenilikten korkmamalıyız.