Kadın gazetecilerin artık bir derneği var

• Medyada kadın bakış açısıyla haber yapmak ve zihniyetçi dille mücadele etmek amacıyla yola çıkan kadın gazeteciler Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’ni kurdu. Derneğin kurucularından Safiye Alağaş, “Amacımız erkeklerin baskın olduğu bu alanda kadınların varlığını ve söz sahibi olduğunu göstermek“ dedi.

BİRCAN DEĞİRMENCİ

Kadın gazeteciler ilk olarak 8 Mart 2012’de Diyarbakır’da kurulan Jinha ile kadın haberciliğinin ilk adımlarını attı. 2016’da Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan ajans Jinnews olarak devam ediyor. Özellikle Kürt gazetecilerin üzerindeki baskılar sürerken kadın gazeteciler bir araya gelip örgütlenerek bu kez Türkiye’de bir ilk olan Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği’ni kurdu.

Kürt Kadın Gazeteciler Günü olarak kutlanan ve Gurbetelli Ersöz’ün ölüm tarihi olan 7 Ekim’de Diyarbakır’da kurulan derneğin açılışına ilgi büyüktü. Milletvekilleri, kadın örgütleri temsilcileri ve gazetecilerin katıldığı açılışta dernek yöneticilerinden Safiye Alağaş’la konuştuk.

Alağaş ismini haberlerinin yanı sıra geçen yıl gözaltına alınıp tutuklanmasıyla hatırlıyoruz. Kendisi gibi pek çok arkadaşının gözaltına alınması nedeniyle derneğin kuruluş sürecinin uzadığını söylüyor.  

“Bir yıldan beri tartışmasını yürütüyoruz. Hazırlıkları ve kadınları örgütleme çalışması devam etti. Ama bu süreç biraz zorlu geçti. Ben tutuklandım, bazı kadın arkadaşlarımız gözaltına alındı. Hem çalışıp hem örgütlenmeyi yürütmeye çalıştık. Tabi bunun yanında baskılar da var. O yüzden biraz aksadı.”

Sadece kadın gazetecilerden oluşan derneğin İstanbul’da da şubesini açmayı düşünüyorlar.

“Orada daha çok kadın gazeteci var ve örgütlenmeye ihtiyaç var.”

Erkeğin baskın olduğu algıya karşı adım

Her şeyden önce medyanın zorlu bir alan olduğunu hatırlatan Alağaş amaçlarının toplumdaki medyanın erkeğin baskın olduğu bir alan olduğu algısını kırmak istediklerini belirtiyor.  

“Medyadaki bu cinsiyetçi dile karşı mücadeleyi yürütmek. Kadınlara dair yeni bir alan açabilmek ve söz sahibi olabilmeleri için yeni bakış açısı yakalamayı düşünüyoruz. Mesela içeride çalışan çoktur ama sahada çalışan kadın kameraman sayısı çok az. Kadın muhabirler de yeterli değil. Bizim yaptığımız bu çalışmalar kadınları cesaretlendiriyor. Her alanda kadınların kendini var edebilme gücünü yakalamasını hedefliyoruz.”

Kadınlar üçüncü sayfalardan ibaret değil

Elbette tek başına bunu hedeflemiyorlar. Kadın haberciliği denildiğinde ilk akla gelen pornografik şiddet olduğunu anımsatan Alağaş, daha çok üçüncü sayfada yer alan bir kadının şiddete uğraması, tecavüze uğraması, katledilmesinin haber olduğunu belirtiyor.

“Bir diğeri de kadına bakış açısı magazinsel. Bunların hepsine karşı mücadeleyi hedefliyoruz. Çünkü kadının varlığı aslında bunlardan ibaret değil. Kadın bedeni bir meta değil, pornografik değil. Biz aslında kadın kimliğimizle varız. Bu toplumun birer parçasıyız, üyesiyiz. Medyayı bu şekilde süslemek, böyle anılmak istemiyoruz. TV kanallarındaki gelin kaynana programları gibi kadına dönük algıyı topluma çok çarpık bir şekilde yansıtıyor. Bütün bunlara karşı alternatifimiz nedir sorusunu soracağız ve bunu yaptığımız yayınlarla, oluşturduğumuz dille göstereceğiz.”

 

 

‘Kendi içimizde de mücadelemiz var’

JinNews çatısı altında dille ilgili bu çalışmalar ve tartışmaları yürüttüklerini ifade eden Alağaş, yeterli olmamakla birlikte alternatif olma gücünü gösterdiklerini söylüyor.

“Yakaladığımız bu dili, yansıtmak istediğimiz bu profili dernekle birlikte yaygınlaştırmaya hedefliyoruz. Evet Kürt kadın gazetecileriz ama hali hazırda algı her yerde aynı. Çünkü biz de çok tecrübesiziz. Kadına olan yaklaşım bizde de gözüküyor. Bizde de yeni yeni değişmeye başladı. Kürt medyasında yanlış bir dil kullanıldığında uyarmaya, değiştirmeye çalışıyoruz. Erkek zihniyetini değiştirmek çok zor oluyor. Kendi içimizde de bir mücadelemiz var. Şimdi dernekte kadın dilini seminerlerle yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Çünkü medyada yeni bir dil oluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle kadın gazeteciliği nedir? Sadece kadınlarla ilgili haber yapmak değil. Tüm dezavantajlı gruplar hakkında haber yaparken nasıl bir dil kullanmalıyız. Mağdurun dili olayım derken daha çok zarar vermemeliyiz. Cinsiyetçi dilden kurtulmak için çalışmalarımız olacak “