Kadın gücü ve toplumsallığı

Forum Haberleri —

kadın mücadelesi

kadın mücadelesi

  • Öncelikle kadınların ilk bilinci de olan kendi farkına varma bilincinin edinilmesi gerekir. Kendi farkında olmak Xwebûn olmaktır. Bu gerçekleştirildiği oranda özel savaşın etkileri çözümlenebilir. Özel savaşın etkilerinin çözümlenmesi için de kölelik kodlarının çözülmesi gerekir.

ERDAL TOLHILDAN

Özel savaş yöntemleri tarihten günümüze toplumlar karşısında yoğun olarak kullanılan bir silah olmuştur. Özellikle de toplum ve doğa düşmanı olan kapitalist modernite sürecinde bu çok yoğun olarak başvurulan bir yönteme dönüşmüştür. Bunun temel nedeni kapitalist modernitenin arkasına beş bin yıllık devletçi uygarlık sistemini alıp bunu erkek egemen akıl temelinde yürütmesidir. Bu nedenle de toplumda büyük bir ahlaki çöküntü yaratmada en etkili silah olarak özel savaş yöntemlerine başvurmaktadır. Peki, toplumu düşürmek için hangi özel savaş yöntemlerine ihtiyaç duymaktadır?

Hiç kuşku yok ki toplumun öncüsü ve yaşamın kendisi olan kadınla bunları gerçekleştirmektedir. Çünkü bir toplumun ahlak düzeyi kadına bağlı olduğu gibi kültürsüzleşmesi ve ahlaksızlaşması da yine kadının düşüşüyle bağlantılıdır. Kadın köleleştirildiği oranda toplumdaki kölelikte derinleştirilmektedir. Özel savaş nasıl ortaya çıktı ve ilk olarak kimlere uygulandı sorusu burada önem kazanıyor. Eğer toplumun öncüsü kadınsa ve toplum düşürülmek için de ilk olarak kadına saldırılıyorsa o zaman ilk özel savaş uygulamaları da kadına karşı yapılmıştır demek abartı olmaz. Tam da bu nedenle özel savaş ve kadın üzerindeki etkilerini değerlendirirken tarih ile güncelin bağlantısını doğru kurmak, yapılanları doğru okumak gerekir. Çünkü günümüzde kadınlar şahsında uygulanan özel savaşın tarihsel kökleri vardır. Bu kadının kölelik kodlarının çözülmesiyle ilgilidir.

Tarihte ilk köleleştirilen sınıf kadındır. İlk hırsızlık, ihanet, gasp, yalan ve özel mülkiyet kadına karşı yapılmıştır. Böyle söylendiğinde sanki fiziki bir hırsızlıktan, gasptan bahsediliyormuş gibi anlaşılmaktadır. Oysaki asıl gasp ve hırsızlık yalan sistemi inşa edilerek öncelikle kadının ruhunda, duygularında, anlam dünyasında ve iradesinde gerçekleştirilmiştir. Kadının köleliğinin bu kadar derin olmasının asıl nedeni de işte bu durumdur. Yani fiziki olarak yapılan ihanet, hırsızlığın yanında zihninde inşa edilen kölelik biçimleri birlikte uygulanmıştır. Bu da kadının özgürlük hafızasının önemli oranda kaybedilmesine ve kendi köleliğinin farkında olmamasına yol açmıştır. İşte kapitalist modernitenin başarısı budur. Kapitalist modernite kadını dilim dilim ederek satarken kadın buna alıştırılmış ve köle olduğunun farkında değildir. Çünkü özgürlük ahlakı ve hafızası silinmiştir. Bu nedenle de her türlü özel savaş oyununda rahatlıkla kullanılmaktadır.

Özel mülkiyet olgusu olan kadın üzerinde erkeğin her türlü hakkı vardır. Onu dövebilir, satabilir, pazarlayabilir, ‘sevebilir’, kafes içine alabilir, tecavüz edebilir. Bunları yapmayı bir hak bildiği gibi kadının doğal durumu buymuş gibi sürekli bunu onun zihnine empoze eder. Bunun tarihsel kökleri Sümer tapınaklarındaki zigguratlara kadar dayanır. Kadınlar bu tapınaklarda eğitilerek fahişeleştirilir ve sonuna kadar sistemin ve erkeğin hizmetine sunulur. Buradaki sistemi her yere yaymak için bu kadınlar ile ‘soylu’ ailelerin erkekleri evlendirilir ve sistem her yere yaydırılır. Yani erkeği ve toplumu düşürmede kadına başat rol biçilir, bu temelde eğitilir.

Mitolojide Gilgameş öyküsü vardır. Gılgameş Uruk kralıdır. Gilgameş krallığını büyütmek için Kuzey ormanlarına seferler düzenler ama her seferinde direnişle karşılaşır ve sonuç alamaz. Kuzey ormanları denilen yer Kürdistan’dır. Uruk’un bugünkü Bağdat yakınlarında bir yer olduğundan hareket edildiğinde kuzeyi Kürdistan olmuş oluyor. Ormanın koruyucusu da Kürtlerin atası olan Hunvava’dır. Gilgameş planlar yapar. Sonunda içeriden herhangi bir destek olmadan bunu başaramayacağını anlar. İlk Kürt ihanetçisi de olan Enkidu’yu ehlileştirir ve arkadaşlık kurar. Görüldüğü gibi burada çok ince bir özel savaş vardır. Gerçekten buna arkadaşlık denilebilir mi? Burada kendi öz değerlerine yabancılaştırılan, kimliksizleştirilen ve Kuzey’in topraklarını ele geçirme temelinde kullanılan bir ilişki vardır. Ama Enkidu Gilgameş’in yaşamına yabancıdır. Ormanlarda yaşamaktadır. Peki, Enkidu’yu nasıl ikna edecektir? Tıpkı günümüzde olduğu gibi bir kadınla! Kadını Enkidu’nun karşısına çıkararak güdüleri temelinde onu esir alır ve düşürür. Enkidu artık Gilgameş’in askeridir ve kendi özüne, halk gerçeğine ihanet etmiştir. Bu öyle derin bir ihanettir ki Kuzey ormanlarına sefer düzenlendiğinde Hunvava yaralandığında Gilgameş öldürmek istemese de Enkidu öldürmeyi gerçekleştirir. Yani kraldan daha kralcı kesilir. Sonuçta Kuzey ormanlarındaki ağaçlar kesilir ve tam bir doğa katliamı da uygulanır. Kendi özü derken aynı zamanda içerisinde yaşadığı doğaya ve toplumsallığına ihanetten bahsediyoruz.

Bu hikayeyle anlatmak istediğimiz özel savaş deyip geçemeyeceğimizdir. Enkidu şahsında özel savaşın ne kadar etkili bir sonuç yarattığını görmekteyiz. O halde kadın üzerinde uygulanan özel savaş daha köklü ve daha derindir. Enkidu’yu düşüren kadın bu temelde eğitilmiş ve Enkidu’yu düşürene kadar da her yöntemi denemiştir. Aslında günümüz kadınının yaşadığı duruma çok benzemektedir. Günümüzde halen bu gelenek çok güçlü bir şekilde yaşatılmaktadır. Tecavüz kültürü böyle oluşturulmuştur. Kadının özel ve geneleve kapatılması tecavüz kültürünün geliştirilmesidir. Kadınlar bugün de bu temelde kullanılmaktadır. Erkeği ve toplumu düşürmek için günümüzün meta kraliçesidir. Hemen her reklamda, dizide sunulması sürekli böyle bir amaç güder. Sanat zaten tamamen bu amaca hizmet eder hale getirilmiştir. Yine evlilik kurumunda da böyle bir rolü vardır. ‘Siyasi evlilikler’ bu temelde gerçekleştiriliyor. Yine ordularda bu gerçeği daha da somut görebiliriz. Ordularda kadınlar tamamen özel savaş amaçlı kullanılır yoksa erkek egemen orduların kadının kendisini savunmaları gibi bir dertleri ve amaçları yoktur.

Bugün kadınların ekonomik özgürlük, kendini savunma, devlet ve hükümetlerde yer verme yaklaşımları da tamamen bu amaçlarladır. Bunlar tamamen özel savaştır. Çünkü kadına hiçbir alan bırakılmamıştır. Bu alanları açmış gibi görünen erkek egemenlerin asıl amacı kendi kadınlarını yaratıp bunun üzerinden toplumu ve tüm kadınları düşürmektir. Zaten kadına alan bırakmayanların kadınlara alan açmış gibi görünmek istemesi tam da özel savaştır. Bunun için son dönemler de sözcülerini kadınlardan oluşturuyorlar, avukatlıklarını kadınlar yapıyor. Tüm kadınları bu kadınlara özendirtmeye çalışıyorlar. İşin en tehlikeli kısmı ise bu kadınların ne kadar bunun farkında olduklarıdır. İşte kapitalist modernitenin gönüllü köleler yaratmasının en somut örneğini de burada görmek mümkündür.

Tabii örnekler çoğaltılabilir. Fakat asıl önemli olan buna karşı neyin yapılması gerektiğidir. Öncelikle kadınların ilk bilinci de olan kendi farkına varma bilincinin edinilmesi gerekir. Kendi farkında olmak Xwebûn olmaktır. Bu gerçekleştirildiği oranda özel savaşın etkileri çözümlenebilir. Özel savaşın etkilerinin çözümlenmesi için de kölelik kodlarının çözülmesi gerekir. Bunlar olmadan özel savaşa karşı doğru bir mücadele geliştirilemez. Doğru mücadele etmek için sistem karşıtlığı gerekir. Yani bir ayağımız özel savaşın içinde bir ayağımız mücadelenin içinde olan yaklaşımlarla mücadele edilemez. O halde kendi farkımızda olalım, kölelik kodlarını çözelim ve buna karşı radikal bir mücadele geliştirelim. Bu mücadele sürekli olmadığı takdirde özel savaş oyunlarının hızla etkisine girilmesi mümkündür. Bu nedenle özgürlük bilinci sürekli taze ve canlı tutulmalı, özel savaş uygulamalarından nefret edilmeli ki sürekli bir hareket ve mücadele olsun.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.