Kadın özgürlüğüne adanmış bir yaşam

Kadın Haberleri —

Pelin Zozan

Pelin Zozan

  • 23 yıl boyunca militanlık yürüyüşünde iddiası, cesareti, keskin ve net duruşu ile öncülük yapan Pelin Zozan, azimli ve güçlü kişiliğiyle her alanda devrimci görevlerin üstüne yürüdü, asla geri adım atmadı.
  • Pelin Zozan, halkların özgürlüğü, kadınların eşitliği, adaletin inşası için yaşamını feda eden nice kahramandan biri; adı, direnişin en güzel hecelerinden biri olarak yüreklere nakşedildi. 

KJK Yürütme Konseyi’nde de yer alan Pelin Zozan, Türk devletinin saldırısı sonucu 27 Ocak 2025’te Medya Savunma Alanları’nda şehit düştü. PAJK Koordinasyonu, “Pelin yoldaşımızın özgürlük hayalleri ve mücadelesi yoldaşlarının ve özgürlük için her gün ayakta olan kadınların mücadelesi ile büyüyecek, özgür yaşam ve demokratik toplum ile taçlanacaktır” dedi. 

PAJK tarafından yayımlanan açıklamada, kadın özgürlük mücadelesinin, halkın ve kadınların özgürlüğüne adanan eşsiz militanlık gerçeğiyle bugüne geldiği belirtildi. Açıklamada “Zîlanlar, Beritanlar ve Saralar bu özgürlük çizgisini yaratırken, ardılları olan şehit yoldaşlarımız görkemli özgürlük yürüyüşünün ilmik ilmik dokunmasına hayatlarını adadılar. Bu çizginin yaşamsallaşması ve tüm kadınlara mal olması için, özgür bir dünya ütopyası ile mücadeleyi sürdürdüler” ifadelerine yer verildi. “Pelin Zozan, bu yoldaşlardan biri olarak 27 Ocak 2025’te Medya Savunma Alanları’nda gerçekleşen bir düşman saldırısı sonucu şehitler kervanına katıldı” denilen açıklamada, “23 yıl boyunca militanlık yürüyüşünde iddiası, cesareti, keskin ve net duruşu ile öncülük yapan Pelin Zozan yoldaşımızın ailesine, tüm kadınlara ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Pelin yoldaşın anısına bağlılık temelinde kadınların, halkların özgür olduğu bir dünyayı yaratmayı temel görev biliyoruz” mesajı verildi. 

Toplumsal mücadelenin öncüsü

PAJK, Pelin Zozan’ın 23 yıllık mücadele yürüyüşünü tümüyle kadınların özgürlüğüne adadığını ifade ederek yaşamı ve mücadelesine ilişkin şunları kaydetti: “Pelin Zozan, 1981’de Wan’da 5 çocuklu yurtsever bir ailenin tek kız çocuğu olarak dünyaya geldi. Aslen Bedlîs-Xizanlı (Bitlis-Hizan) olan ailesi, köklü bir ulusal bilince sahipti. Çocukluğundan itibaren özgürlük hareketini tanıyan Pelin, Kürdistan’daki sömürgeciliğe ve zulme karşı tavır aldı. Lise yıllarından itibaren aktif bir mücadele içine giren Pelin, 2001’de kardeşi Azad Serbilind ile birlikte militanlık kararı alarak özgürlük mücadelesinin öncü militanlarından ve seçkin kadrolarından oldu. Önderliğin kadın özgürlüğüne dair fikirleriyle tanıştıkça arayışları derinleşti ve 23 yıllık mücadele yürüyüşünü tümüyle kadınların özgürlüğüne adadı. Kadın çalışmalarında yer aldı, Türk devletinin zindanlarında bulundu ve KJK Yürütme Konseyi’nde toplumsal mücadeleye öncülük etti. Kadın Kurtuluş İdeolojisini toplumsallaştırmak için canla başla çalıştı.”

 

 

Cesur, azimli ve öncü bir militan 

“Pelin Zozan, bilinci, örgütlülüğü ve emeği şahsında birleştiren örnek bir militan ve öncü bir PAJK kadrosuydu” denilen açıklamada Pelin’in cesaret ve azmine işaret edilerek şöyle denildi: “Cesaretli, azimli ve güçlü kişiliğiyle her alanda devrimci görevlerin üstüne yürüdü, asla geri adım atmadı. Tüm görevlerinde başarılı ve sonuç alıcı oldu. Güçlü örgüt kültürü, çalışkan ve disiplinli duruşu başarısının anahtarı oldu. İddialı ve kararlı kişiliği, tutarlılığı ve netliği ile yoldaşlarına örnek teşkil etti. Yoldaşlarının ve kadınların eğitiminde, özgürlük bilinci kazanmasında büyük emek harcadı. Etrafını etkileyen, çekici ve örgütleyici özellikleriyle değiştirici ve dönüştürücü olmayı başardı. Önderliği görme hayali, Kürdistan’ın özgürlüğü ve kadınların özgür yaşadığı bir dünya ütopyası, onu heyecanla, sevgiyle ve tutkuyla çalışmaya sevk etti. Temposu, heyecanı ve yoldaşlık duyarlılığı ile yoldaşlarının gönlünde yer edindi.”

Şehitlerin izinde güçlenen mücadele

Kardeşi Azad Serbilind’in 2011’de Botan’da şehit düşmesinden sonra Pelin, mücadelesini daha da güçlendirdi. Şehit düştüğü güne kadar PAJK çizgisinde öncü bir kadro olarak gittiği her yerde rolünü en güçlü biçimde oynadı. PAJK, Pelin’in anısına bağlılıkla özgürlük şehitlerini daha güçlü sahiplenme çağrısı yaptı: “‘Jin, Jiyan, Azadî’ gerçeğini yaşamsallaştıralım, köleliğe, cinsiyetçiliğe, faşizme, milliyetçiliğe tavır alalım. Şehitlerimizin yarattığı özgürlük değerlerini daha güçlü sahiplenelim, onların hayallerini ve emekleriyle oluşturdukları bu mücadeleyi büyütelim.”

 

 

‘Özgürlük mücadelesini büyüteceğiz’

PAJK, kadınların özgürlüğü uğruna mücadele eden devrimci militanlara yönelik Türk devletinin katliamlarına ve saldırılarına karşı özsavunmayı en meşru hak olarak gördüğünü vurguladı. Tüm kadınları, halkı ve demokratik kamuoyunuTürk devletinin kadın özgürlüğünün öncü militanlarına karşı gerçekleştirdiği katliamlara ve suikastlere karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yapan PAJK, açıklamayı şu ifadelerle sonlandırdı: “Jin, Jiyan, Azadî felsefesini savunmaya ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Özgürlük için hayatını adayan ve mücadele eden kadınlar olarak erkek egemenliğine karşı özsavunmamızı yapacağız. Kadınların özgür olmadığı, katledildiği bir dünyayı kabul etmeyeceğiz. Pelin yoldaşımızın özgürlük hayalleri ve mücadelesi yoldaşlarının ve özgürlük için her gün ayakta olan kadınların mücadelesi ile büyüyecek, özgür yaşam ve demokratik toplum ile taçlanacaktır.” BEHDİNAN

 

* * *

Direnişin bilge sembolü: Pelin

Pelin Zozan, Kürt kadın özgürlük mücadelesinde yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda bir öğretmen, rehber ve bin yıllık kadın direnişinin bilgeliğini taşıyan bir semboldü. Yoldaşları, onun etkisini şu sözlerle ifade ediyor: “Pelin sadece bize savaşmayı değil, düşünmeyi, sorgulamayı, hissetmeyi öğretti. Onunla birlikte her birimiz biraz daha kendimiz olduk.” 

Dağlarda, sömürüsüz bir yaşam ve özgür bir gelecek için mücadele eden Pelin Zozan, yaşamını ideallerine adadı. Yalnızca bir savaşçı değil, aynı zamanda bir öğretmen olarak görüldü. Onun duruşunda bin yıllık kadın direnişinin bilgeliği, gözlerinde devrime olan sonsuz inanç, sözlerinde ise başka bir yaşamın mümkün olduğuna dair umudun hep var olduğu dillendirilir. O, her baskıya karşı dimdik duran, her zorluğun içinde yeni bir yol açan, her kadın için bir cesaret kıvılcımı olan öncülerden biri. Yaşamı boyunca kurulu düzene, ataerkiye, devlet şiddetine ve kadın düşmanlığına karşı savaştı. 

Özgürlüğe giden yol

Pelin Zozan, alışıldık bir hayatı geride bırakarak fedakarlık, direniş ve özgürlük arzusuyla dolu bir yola adım attı. Kadın olmanın sessizliğe mahkum edildiği, Kürt olmanın inkarla karşılandığı bir dünyada, toplumsal adaletsizlikleri bizzat yaşayarak örgütlü mücadelenin gerekliliğine inandı. Eğitim hayatında sorgulayan ve sistemin dayatmalarını reddeden duruşuyla dikkat çeken Pelin, politik bilincini dağlarda somutlaştırdı. Onun seçtiği yol, sadece bireysel bir başkaldırı değil, tüm kadınlar için özgürlük arayışıydı.

 

 

Sadece silahla değil…

Pelin Zozan’ın mücadelesi, sadece silahlı direnişle sınırlı kalmadı. Eğitim kamplarında, örgütleme çalışmalarında ve ideolojik mücadelelerde aktif rol alarak, kadınların erkek egemen sistemi ve içsel korkularıyla yüzleşmesine rehberlik etti. Kolektif yaşam ve kadın özgürlüğü temelinde toplumsal yeniden inşa sürecinin öncüsü olan Pelin, her sözü, yazısı ve duruşuyla kadınların özgürleşmesini merkeze aldı. “Kadro olmak sadece silah taşımak değil; fikir, ruh ve direniştir” sözleriyle, mücadelenin ruhunu tanımladı. Her sözünde, her yazısında ve her duruşunda kadınların özgürleşmesini merkeze alan bir çizgi inşa etti.

Fikir, ruh ve direnişin sembolü

Pelin Zozan, mücadele yolculuğunda yalnızca kendi özgürlüğünün peşinde koşmadı. Onun en büyük çabası, her kadının kendi özgürlük yolunu çizmesini sağlamak oldu. Bu nedenle yaşamı boyunca, genç kadın gerillaların bilinçlenmesi, kendine güven duyması ve örgütlenmesi için bir rehber işlevi gördü. Onun çizdiği bu yol, yüzlerce kadının kendi içindeki gücü keşfetmesine öncülük etti. Pelin Zozan, sık sık, “Kadro olmak sadece silah taşımak değil; fikir, ruh ve direniştir” sözleriyle yaşam bilincini vurguladı. Yoldaşlığın ötesinde, yolun kendisi olarak, kadın direnişinin sonsuz bir sembolü haline gelen Pelin Zozan’ı yoldaşları şu sözlerle anlatıyor: “Pelin sadece bize savaşmayı değil, düşünmeyi, sorgulamayı, hissetmeyi öğretti. Onunla birlikte her birimiz biraz daha kendimiz olduk.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.