Kanser hastası tutsak ameliyat edilmiyor

• Kanser hastası olmasına rağmen başka bir hastaneye sevki yapılmayarak ameliyatı ertelenen tutsak Yunus Nisgavlioğlu’nun kızı Seda Nisgavlioğlu, “Bize babamın ölüsünü mü verecekler?” diye sordu.

Afyon 2 Nolu T Tipi Cezaevi’ndeki hasta tutsak Yunus Nisgavlioğlu, 31 Ekim’de fenalaşması üzerine Afyon Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bir hafta boyunca yoğun bakımda tedavi altında tutulan Nisgavlioğlu, daha sonra tutsaklara ayrılan bölüme alındı. Nöroloji doktoru tarafından 9 Kasım’da hazırlanan raporda, esansiyel (primer) hipertansiyon ve sürekli nükseden ateş tanısı ile bakıma ihtiyacı olduğunun altını çizdi. Ayrıca beyin ve beyin çevresinde aşırı sıvı birikmesi hastalığı (hidrosefali) tanısı konuldu; ameliyat olması gerektiği belirtildi. Kanser şüphesinin yanı sıra sol beyninde açıklanamayan lezyon tespit edildi. Durum bildiri raporunda, öz bakım yapmakta zorlandığı ve cezaevi koşullarında öz bakımını tek başına yapamayacağı kaydedildi. Hastanede kansere ilişkin araştırma yapacak gerekli ekipman bulunmazken, diğer hastanelerin Nisvaklioğlu’nu kabul etmediği öğrenildi.

Kızı Seda Nisgavlioğlu, kendilerine haber verilmediğini ve durumu e-nabız uygulaması üzerinden öğrendiklerini belirtti. Babasının bilinç kaybı nedeniyle yeniden hastaneye kaldırıldığını belirten Nisgavlioğlu, MR sonuçlarıyla birlikte babasına kanser teşhisi konduğunu ve ameliyat edilmesi gerektiğini söyledi. Ameliyat olmadığı taktirde hastalığın ölümcül boyutlara ulaşacağı uyarısında bulunan Nisgavlioğlu, doktor raporlarına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) hala rapor vermediğini belirterek, şöyle konuştu: “Babama hiçbir şekilde müdahale edilmedi. Sadece yoğun bakım sürecinde bilinci açıldı, ilaç tedavisi uygulandı. Babam 1 ay 10 gündür devlet hastanesinde. Üniversite hastanesine sevki için bekleniyor. Doktor raporlarına rağmen üniversite hastanesi babamın yatışını kabul etmiyor. Babamın kanserin kaçıncı evresinde olduğunu bilmiyoruz ve şu anda çok acı çekiyor.”

Hemen müdahale gerekiyor

Annesinin de mahkûm koğuşundaki babasının yanında refakatçi olarak kaldığını belirten Nisgavlioğlu, babasının kalp ve kemik ağrıları olduğunu aktardı. Bir an önce tedaviye başlanması gerektiğinin altını çizen Nisgavlioğlu, “Kanser bütün vücuda yayıldı mı bilmiyoruz. Diğer taraftan annem de 20 gündür onunla beraber mahkûm koğuşunda mağdur. Özgürlüğü yok, telefonu elinden alıyorlar, belli saatlerde bizi arıyor, duş alamıyor. ‘Annenizi de kaybedeceksiniz. Buna hemen müdahale edilmesi gerekiyor. Nasıl bir şeyin içine düştüğümüz siz’ diye bir doktor yakarışını bile duydum ben” dedi.

Ölüsünü mü verecekler?

Babasının yaşam hakkının ihlal edildiğini dile getiren Nisgavlioğlu, şunları söyledi: “Evlatları olarak babamın İzmir’e sevk edilmesini, yaşamasını istiyoruz. Ne kadar yaşam süreci kaldı bilmiyoruz. Bir an önce üniversite hastanesinde yatırılmalı ve tedaviye başlanması gerekiyor. Yani bir hastanede nasıl beyin cerrahı olmaz, benim babamı nasıl bir üniversite hastanesi alamaz? Babam belki yarın ölecek. Bize ölüsünü mü verecekler?” AFYON