Kansere karşı çelikten irade

• Kuzey-Doğu Suriye’nin Hesekê şehrinde yaşayan Fayiza Hemdo da erken yaşta rahim ağzı kanseri teşhisi konulan kadınlardan biri. Fayiza, kansere yakalanmasını ve ardından verdiği mücadeleyi anlattı.

Rahim ağzı kanseri kadınlar arasında en sık görülen ikinci kanser türü. Kansere yüzde 98 oranında HPV (İnsan Papilloma Virüsü) neden oluyor. Genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan rahim ağzı kanseri, son yıllarda genç kadınlarda da görülmeye başladı. HPV’denkorunmanın yolu ise düzenli sağlık kontrolü ve önlem almak.

Kuzey-Doğu Suriye’nin Hesekê şehrinde yaşayan Fayiza Hemdo da erken yaşta rahim ağzı kanseri teşhisi konulan kadınlardan biri. Jinha muhabiri Sorgül Şêxo, Fayiza’nın kansere yakalanması ve ardından verdiği mücadeleyi yazdı.

‘Ölecekmişim gibi hissettim’

43 yaşındaki 3 çocuk annesi Fayiza, 2017’de Şam’da gittiği bir hastanede yaptığı tetkikler sonucu kansere yakalandığını öğrenir. İlk duyduğu anda yalnız olduğu için psikolojisi kötü etkilenir.

“Aileme telefon açtım ve sanki ölecekmişim gibi hissettim. Onlardan beni affetmelerini ve dua etmelerini istedim. Sonra ameliyat oldum ve neyse ki kanser çok fazla yayılmamıştı.”

Umutsuzluğa kapılmadı

Teşhisten sonra elbette zorlu bir tedavi süreci başlar. İki yıl boyunca çok acı bir deneyim yaşayan Fayiza o günleri şöyle anlatıyor:

“Sonra alıştım bu duruma. Şimdi her 6 ayda bir veya yılda bir kez Şam'a gidiyorum, Lübnan'dan gelen iğneleri vuruyorum. Kanserle çok mücadele ettim ve ameliyat günlerim dışında yatmadım, umutsuzluğa kapılmadım ve kendimi hırpalamadım.”

Hastalıkla mücadelenin yanı sıra babasından kalan aşçılık mesleğini de eş zamanlı olarak süren ve birçok restoranda çalışan Fayiza, “Kanserin beni yıkmasına izin vermedim. Onu çelik gibi bir iradeyle yendim" diyor.

Kendi ekonomik gücüyle tedavi oluyor

Fayiza, çalışarak biriktirdiği parasıyla tedavi masraflarını da kendisi karşılıyor:

“6 ay veya yılda bir kez Şam’a gidiyorum ve bana vurulan enjeksiyonun değeri 3 milyon Suriye lirasından fazla. Kendi kendimi tedavi ettim ve ayaklarımın üzerinde durdum. Kanserde psikoloji önemli. Psikolojiniz ne kadar iyi olursa bu hastalıkla o kadar çok mücadele edebiliyorsunuz. Çünkü bazen toplumda söylenen bir söz bile psikolojinizi olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ben tüm bu sözlere kulaklarımı kapattım ve sadece kendi iç sesimi dinledim.”

Moralin ve iradenin hastalığı yenmeden en önemli etken olduğunun altını çizen Fayiza son olarak şunları söylüyor: “Kadınlar daha dirençli oluyorlar. İlk yıllarda saç dökülmem oluyordu ve benim için gerçekten zordu. Şimdi durum farklı ve umudum daha yüksek.” HESEKÊ