Karadenizliler de sürece katılmalı

Yılmaz Topaloğlu

Yılmaz Topaloğlu

  • Hopa Belediyesi eski Başkanı Yılmaz Topaloğlu, “Acı Karadeniz'de de Diyarbakır'da da aynı. Süreçte Karadeniz’deki halk da gözlemci değil, aktör olmalıdır” dedi.  

Artvin’in Hopa ilçesinde yaşayan Yılmaz Topaloğlu, 2004-2009 yılları arasında Hopa Belediye Başkanlığı yaptı. Topaloğlu, Barış ve Demokratik Toplum Süreci kapsamında Federe Kürdistan'ın Cesane Mağarası’nda 11 Temmuz’da, 30 kişilik bir gerilla grubunun silah yakma törenini yerinde izledi. Bütün halkların, inançların ve dillerin kendilerini doğal olarak ifade edemedikleri yerde mutlaka eksikliklerin yaşandığını belirten Topaloğlu, “Bu anlamda bugün bütün halklar ve inançlar açısından kendilerini ifade edebilecekleri bir zeminin aranmasının çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Süreç sadece Kürtlerin mücadelesiyle noktalanacak bir şey değil. Birçok halk ve inanç bu sürecin takipçisidir. Şu an devam eden sürecin tamamlanması veya işlenmesi ile birlikte halklar ve inançlar için muazzam bir kazanç olacağını düşünüyorum” dedi.

Örgüt hazırlığını gösterdi

Barış ve Demokratik Toplum Süreci’nin geldiği aşamaya değinen Topaloğlu, “Şu ana kadar örgütün birinci çağrıya uyum sağlayarak feshini gerçekleştirmesi, silahlı yöntemin sona erdiğini ilan etmesi, silahların yakılması ve Türkiye'den silahlı güçlerin çekilmesiyle çok ciddi bir tanımlama yapılmış durumda. Yani örgüt bu süreçle ilgili ne kadar samimi olduğunu ve kendi ev ödevlerine ne kadar hazırlıklı olduğunu göstermiş durumda. Devletinde üzerine düşeni yapması gerekiyor” diye konuştu.

Bu sürecin Karadeniz’den nasıl görüldüğüne de değinen Topaloğlu, şunları söyledi: “Bu süreç kolay değil. Uzun yıllar boyunca çatışmalı süreç içerisinde her türlü hak talebini çatışmalar gerekçe gösterilerek ellerinden alınmış insanlardır. Fiziki olarak köprü ve yollara askerde vurulmuş, şehit olmuş çocuklar, gençler ve polisin isimlerinin verildiği yerlerdir. Acı Karadeniz'de de aynı Diyarbakır'da da aynı. Dolayısıyla buralardan o büyük oranda milliyetçilik ve ötekileştirilme yani kin ve düşmanlığın beslendiği yerden bir anda bir dönüş beklemek kolay değil. Ama aklı ve mantığı kullandığımızda bu çatışmalı dönemde bütün sıkıntılara rağmen halklar birbirine düşman olmamıştır. Egemenler, halkları birbirine düşmanlaştırmayı başaramadı. Şimdi bu süreçte akla mantığa sığan ve Karadeniz’deki halkın da bizzat katıldığı, gözlemci değil aktör olduğu organizasyonlar gerçekleştirilebilirse kimsenin yok etme ve öç alma üzerine hareket edeceğini düşünmüyorum.” ARTVİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.