Katledilen her kadın için bir çan sesi

• YJK-E Sözcüsü Ayten Kaplan: 23 Aralık’ta Almanya genelinde çan eylemleri planladık. Çalınan her bir çan sesi ile öldürülen her bir kadının ismi haykırılacak. Eylem ve etkinliklerle ortaya çıkaracağımız sonuçlarla diktatörü yargılayacağız. 

DENİZ BABİR
KÖLN

Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nin (TJK-E) 25 Kasım’da startını verdiği “Diktatörün Yargılanması İçin 100 Neden 100 Bin İmza” kampanyası kapsamında Erdoğan rejiminin kadın soykırım ve tecavüz politikası uluslararası alanda teşhir ediliyor. Kampanyanın bir ayağını teşhir oluştururken daha sonra hukuk kanalları açılarak Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taşınması öngörülüyor. 
Almanya Kürt Kadınlar Birliği (YJK-E) sözcüsü Ayten Kaplan, yürütülen kampanyaya ilişkin gazetemize konuştu. 

Böyle bir girişim ilktir

Türkiye’de son yıllarda gelişen kadın kırımı politikalarını teşhir etmeye dönük çalışma başlattıklarını belirten Kaplan, kampanyanın önemini şu ifadelerle dile getirdi: Türk devleti Kürt halkına karşı soykırım politikasını her zaman uyguladı. Ancak bu dönemde giderek daha farklı ve ciddi bir hal aldı. Özellikle son iki yıldır kadın kurumlarına ve aktivistlere  saldıran, siyasetçilerin tutuklayan, kadınların özgürlük alanına girerek toplumsal yaşamdan dışlayan politikalar yürütüyor. İkinci bir husus ise giderek büyüyen ve politik sürece evrilen bir kadın gücü söz konusu. İktidarın saldırıları tam da burada başlıyor diyebilirim. Son yıllarda Paris Katliamı, Hevrîn Xelef, Taybet Ana, Ceylan Önkol gibi yüzlerce kadın ve kız çocuğunun katledilmesi, yine Sûr, Cizîr, Nisêbîn gibi Kürt kentlerinde yapılan toplu katliamların emrini bizzat Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği biliniyor. Kadın üzerinden Kürt toplumunu kırmak istiyor. Diğer yandan her sabaha kadın cinayetiyle uyanan bir Türkiye gerçeği var. Bu konuda katliamlara arka çıkan bir zihniyet var. Biz bütün bunlardan hareketle bir kampanya süreci başlattık. Bugüne kadar Kürt halkına karşı işlenen suçlardan birçok dava açıldı, fakat kadına yönelik suçların açığa çıkarılıp yargılanması boyutunda böyle bir girişim ilktir.” 

Kampanyayı ortaklaştırma hedefi

Kaplan, ‘Diktatörü Yargılamak İçin 100 Neden’ kampanyasını Kürt kadınlar olarak başlatsalar da giderek uluslararası kadın örgütlerini de kampanyaya dahil etmek istediklerini vurguladı. Bu yönüyle çağrıların yapılıp, kampanya metinlerinin bütün dillere çevrildiğini, kadın örgütlerinden olumlu geri dönüşlerin de yapıldığını aktardı. Kaplan şunları belirtti: “Kampanyayla Latin Amerika’ya kadar uzanan bir örgütlenmeyi ve dayanışmayı ortaya çıkarmak istiyoruz. Zira kadın kırımı dünyanın her yerinde yaşanıyor. Bu konuda Avrupa’daki kadın örgütleri de dayanışma ve ortaklaşmayı bekliyor. Yaşanan kadın soykırımına karşı genişleyen bir örgütlenme yaratmak istiyoruz. Kimi uluslararası kadın örgütleri kampanyamızı destekledi. Görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle de Alman kadın kurumlarıyla görüşerek desteklerini almak istiyoruz. Bu konuda çalışmamız var.“

8 Mart’a kadar yapılacaklar

Çalışmanın toplumsal ve diplomasi ayakları üzerinden yürütüleceğini kaydeden Kaplan, yapılacak çalışmaları ise şöyle özetledi: 

• Yürüyüş, mitingler yanında stantlar açılarak imza toplanacak.
• Pandemi nedeniyle sosyal medya üzeri sunumlar, seminerler organize edilecek.
• 23 Aralık’da Almanya genelinde ve yerellerde çan eylemi planlandı. Noel dolayısıyla çalınacak her bir çan sesi ile katledilen her bir kadının ismi haykırılacak.
• 6 Ocak 2021 günü, 9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen Sakine Cansız ve iki yoldaşı için kitlesel yürüyüş düzenlenmesi  planlanıyor. Ancak pandemi koşullarının planlamayı etkilemesi durumunda Almanya’nın birçok merkezinde kitlesel anma tarzında yapılacak.
• Kampanyanın ilk aşaması 8 Mart’a kadar sürecek. İkinci adımda ise daha derli toplu bir planlama başlatılacak. 

Yargılama aşaması

Ayten Kaplan, kampanyanın hukuki boyutunun daha yoğun bir süreci gerektirdiğine işaret ederek; “Hukukçu arkadaşlarımız da bu süreci takip ediyor. Aslında süreç tersinden başladı; davayı açarsınız, buna paralel imza toplarsınız. Ama biz dava öncesinde uluslararası bir duyarlılık yaratarak ortaklaşmayı öne çıkarmayı önceledik. Biz Erdoğan’a ‘sen yargılanacaksın, çünkü savaş suçu işledin’ diyoruz. Erdoğan, kendi diktatöryasında işlediği soykırım, cinayet, taciz, tecavüz suçlarından ötürü yargılanmalı” diye konuştu.

‘Almanya’yı da teşhir edeceğiz’

Erdoğan’ın kadınlara yönelik işlediği savaş suçlarından Alman devletinin ciddi rolü olduğunu söyleyen Kaplan, “Özellikle de Almanya, Türkiye’nin Kürt inkarı üzerine kurulu politikasına paralel bir çizgi izledi. Savaş suçlarına destek verdi. Bunları da beraberinde teşhir edeceğiz” dedi. 

Sadece kadınların kampanyası değil

Kaplan, Türk devletinin Kürt kadınlara yönelik işlediği suçların sadece kadınları ilgilendiren bir mesele olmadığını da ifade ederek, şunları kaydetti: “Bu kampanya sadece kadınları ilgilendiren bir çalışma değil. Mümkün olduğunca herkesi buna dahil edeceğiz. Ailemizi, akrabamızı, komşumuzu ve ulaşabildiğimiz herkesi bu kampanyaya dahil edelim. Hedefi 100 bin koyduk ama bir milyon imzayla sonuçlandırabiliriz. Meramımız salt imza toplamak değil; suçları açığa çıkarmak, örgütlülüğü genişletmektir. Diktatörü hep beraber yargılayalım.