Katledilip cenazesi verildi

  • Patnos L Tipi Cezaevi’nde artık nefese alamadığı için Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’ne kaldırılan 75 yaşındaki hasta tutsak Takiyettin Özkahraman, yaşamını yitirdi. Özkahraman’ı katleden devlet, cenazesinin defni sırasında da baskısını esirgemedi.

 

Emekli öğretmen ve eski ilçe başkanı Takiyettin Özkahraman, tutulduğu Patnos L Tipi Cezaevi’nden hastaneye kaldırıldığı günün sonunda yaşamını yitirdi.  Kardeşi Sadullah Özkahraman, cezaevinde hastalandığını, tedavi edilmediğini, başvurularına da cevap verilmediğini söyledi.

604’ü ağır olmak üzere; bin 605 hasta tutsağın bulunduğu Türk cezaevlerinde bir tutsağın daha cenazesi çıkarıldı. Muş’un Malazgirt ilçesinde üç yıl önce tutuklanan 75 yaşındaki emekli öğretmen Takiyettin Özkahraman, cezaevinde hastalandı, tedavi edilmedi ve Cumartesi gecesi katledildi.

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) açıkladığı son verilere göre, cezaevlerinde tespit edilebilen 604’ü ağır olmak üzere; bin 605 hasta tutsak var. Birçoğu Adli Tıp Kurumu (ATK) ve hastane raporlarına rağmen serbest bırakılmıyor. İnfaz Yasası’nda 2013’te yapılan değişikliğe göre, ağır hastalık nedeniyle hayatını yalnız sürdüremeyen tutsakların cezasının infazının ertelenmesi gerekiyor, ancak “Toplum güvenliği için tehlike oluşturmak” keyfiyetiyle serbest bırakılmıyor. Söz konusu yasanın gerekçe gösterilmesiyle birlikte sadece 2020’nin ilk 8 ayında 5 hasta tutsak, ölüme tahliye edildi.

Mahkemelerin “Toplum güvenliği için tehlike oluşturmamak” gerekçesiyle gerçekleştirmediği tahliyeler geçen hafta da iki kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybedenlerden biri de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Cihan Haber Ajansı’nın Uşak muhabiri Mevlüt Öztaş. Cezaevinde yakalandığı mide kanserinin ilerlemesine rağmen uzun süre tahliye edilmeyen yönetmen Fatih Terzioğlu da Öztaş ile aynı kaderi paylaştı. Öztaş’tan dört gün sonra yaşamını yitirdi.

Osmaniye 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevin’de tutulan, kalbi yüzde 25 çalışan ve iki kez bağırsak kanaması geçiren hasta tutuklu Sabri Kaya da öleceği anlaşılınca tahliye edilmişti. Sabri Kaya tahliye kararından birkaç saat sonra 22 Mayıs’ta yaşamını yitirdi. Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutukluyken kansere yakalanan ve ATK’nın infazın ertelenmesi yönündeki kararına rağmen hastalığının son evresinde tahliye edilen Erdinç Tülay da diğer hasta tutsakların kaderini paylaşıp, 4 Temmuz’da yaşamını yitirdi. Cezaevinde hastalanan ve tedavi süreci geciktirilen böbrek kanseri hastası Medeni Arifoğlu da geç tahliye edildiği için yaşamını yitirdi. Arifoğlu, 25 Ocak’ta yaşamını yitirdi.

İlçe Başkanı emekli öğretmen

Muş’un Malazgirt ilçesinde üç yıl önce tutuklanan 75 yaşındaki emekli öğretmen Takiyettin Özkahraman, Cuma günü tutuklu bulunduğu Patnos L Tipi Cezaevi’nde fenalaşması üzerine ambulansla Patnos İlçe Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı, daha sonra buradan da Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaşı Hastanesi’ne sevk edilerek tedavi altına alındı. Özkahraman, solunum ve akciğer yetersizliği nedeniyle tedavi gördüğü hastanenin yoğun bakım servisinde yaşamını yitirdi.

Birçok kez fenalaştı ama tedavi edilmedi

Özkahraman, 2014’te Barış ve Demokrasi Partisi’nin (BDP) Malazgirt İlçe Başkanlığı görevini yürütmüştü. Kardeşi Sadullah Özkahraman, ağabeyinin tutuklanmadan önce herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını dile getirdi. Ağabeyinin cezaevinde iki ay önce rahatsızlıklarının başladığını anlatan Özkahraman, “Ağabeyim birçok kez cezaevinde fenalaştı ama hastanede tedavi altına alınmadı. Çoğu zaman da ağrı kesici ilaçlar verilip, koğuşa geri getiriliyordu. Bazen de hastaneye götürülüp aynı gün cezaevine geri getiriliyordu. Koronavirüsü nedeniyle ağabeyimi her hastane dönüşü 14 gün boyunca tek kişilik koğuşa almışlardı. İyi bir hastanede tedavi edilmesi gerekiyordu.  Daha önce de getirildiği Van Devlet Hastanesi’nde doktorlar anjiyo yapılması gerektiği söylemiş ama hastaneye getirip de tedavi etmemişler. Son olarak fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Akciğer yetmezliği ve solunum sıkıntısı çekiyordu” dedi. 

Başvurular dikkate alınmadı

 Adalet Bakanlığı’na ağabeyinin infazının ertelenmesi için iki defa dilekçe verdiklerini de ifade eden Özkahraman, ancak dilekçelerinin dikkate alınmadığını söyledi. Özkahraman, tepkisini “İçimiz yanıyor ama başka hasta tutuklular da bu şekilde heder edilmesin. Adalet Bakanlığı’na hasta tutuklular için verilen dilekçeler yok sayılıyor. İnsanların adalet beklentileri de kalmıyor. Abim gibi nice hasta tutuklu cezaevinde, aralarında yaşamını yitirenler de oldu. Her ölümün sorumlusu Hükümet ve Adalet Bakanlığı’dır” şeklinde konuştu.

Cenazeye polis engellemesi

Özkahraman’ın ailesi tarafından hastane morgundan önceki gün teslim alınan cenazesi, memleketi Malazgirt’e doğru yola çıkarıldı. Cenaze aracının bulunduğu konvoy, ilçe girişinde polislerce durduruldu. Sadece cenaze aracının ilçe girişine izin vereceklerini söyleyen polisler diğer araçların geçişine izin vermedi. Özkahraman’ın naaşını ilçe merkezindeki Selçuklu Mezarlığı’na getiren yurttaşlar burada da polis engelli ile karşılaştı. Mezarlığı ablukaya alan polisler, sadece aile fertlerinin mezarlığa girişine izin verdi. Özkahraman’ın cenazesi bu engelleme nedeniyle sadece aile fertleri tarafından toprağa verilebildi. MUŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.