Kaybettikçe saldırıyor

  • HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar, siyasi soykırım operasyonuna tepki göstererek, “Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eşbaşkanı Mithat Sancar, aralarında 2014’teki Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu çok sayıda kişinin gözaltına alınmasına ilişkin partinin Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Açıklama öncesi partinin Genel Merkez binası ve çevresinde polis ablukası dikkat çekti. 

Partinin MYK üyeleri ve milletvekillerinin de katıldığı basın toplantısında konuşan Sancar’ın açıklamaları kısaca şöyle: “Bu planlanmıştır. Yargı uzun süredir olduğu gibi burada da iktidarın sopası olarak kullanılmaktadır. Buna evrensel anlamda yargı demek elbette mümkün değildir. Ortada iktidar sopası işlemi gören bir aygıt vardır.

İktidar sorumludur

 Operasyonlara bahane edilen 6-8 Ekim olaylarının sorumlusu partimiz değildir.  6 yıldır uğraşmalarına rağmen partimizin sorumluluğunu ortaya koyacak hiçbir delil bulamadılar. O dönem DAİŞ’in saldırılarını müjdeler gibi duyuran ve ardından sokakta şiddetin yaygınlaşmasına zemin hazırlayan siyasi iktidardır.

7 Haziran’ı unutamıyor

 7 Haziran seçimlerini hezimetini kabullenmeyen iktidar, geçersiz kıldı. Kaos ortamının yaşandığı bir zamanda seçimlerin yenilenmesi sürecini başlattı. Ardından dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla büyük siyasi soykırım operasyonu gerçekleştirdi. Eşbaşkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil olmak üzere çok sayıda milletvekili arkadaşımız gözaltına alındı.

HDP diz çökmedi

 Saldırılar devam etti ama HDP diz çökmedi, mücadeleden vazgeçmedi, kararlılığını yükseltti. Bu kararlı mücadele de iktidarın en büyük korkusudur. Kendisine kaybettirecek esas aktörün HDP olduğunu biliyor. HDP’den korkmakta haksız değil, çünkü 31 Mart ve 23 Haziran’da da yeniden yenilgiyi HDP tattırmıştır.

Çabaları nafile

 Her yenilgi bu iktidarın korkusunu derinleştirmekte, telaşını artırmaktadır. Kaybettikçe saldırıyorlar, saldırdıkça daha fazla kaybediyorlar. HDP’yi etkisizleştirmeye, mümkünse bitirmeye azmetmiş görünüyorlar ama bu çaba nafiledir. Arkamızda halkımızın desteği, yüreğimizde inancımız ve mücadelemizde haklılığımız devam ettikçe HDP’yi hiçbir güç alt edemeyecektir.

 İktidarın kaybetme korkusu

 Bugün gözaltına alınan arkadaşlarımız daha önce aynı gerekçelerle gözaltına alınmışlardır. Bunların bazıları tutuklanmış ancak daha sonra hepsi serbest bırakılmıştı. HDP’nin kararlı politikaları sonucu kaybetmişlerdir. Bu iktidar, kayıpların acısını kine nefrete dönüştürmekte, kin ve nefret de intikam operasyonlarına temel oluşturmaktadır.

Barışa yanıtı

 Üç aylık Demokratik Mücadele Programı’nın finalinde 31 Ağustos’ta Barışa Çağrı Deklarasyonunu açıkladık. Barış mücadelesi bizim için aynı zamanda faşizme karşı mücadeledir.  Bu operasyonlar, bizim barışa çağrı deklarasyonumuz ve anti faşist blok çağrımıza, iktidarın yanıtıdır. Biz anti faşist cephe dedikçe faşizmin yürütücüleri telaşlanıyor. Biz barış dedikçe savaş ortakları paniğe kapılıyor.

Savaşla ayaktadır

 Bu iktidarı ayakta tutan, savaş politikasıdır. O nedenle bu politikayı sarsacak her türlü güçlü çıkışa saldırıyor. Tekrar söyleyeyim; HDP yılmadı, yılmayacak. Biz inanıyoruz ki; bu çağrılarımız demokrasi ve barış isteyen, faşizme ve savaşa karşı çıkan bütün çevrelerde/bireylerde karşılık bulacak. Bu operasyon sadece HDP’ye karşı yapılmış bir saldırı olarak görülmemeli. HDP’nin şahsında demokratik siyasete ve anti faşist mücadele kararlılığına karşı bir operasyondur. O halde savaşa ve faşizme karşı kararlı mücadeleden yana olan herkesin bu hamleye gerekli cevabı açık ve cesurca olmalıdır.

HDP susmayacak

 İktidar, HDP’yi susturarak muhalefeti sindirmeye ve topluma korku salmaya çalışıyor. HDP susmuyor, susmayacak. Anti faşist blok çağrımızı yineliyoruz. Mücadeleyi büyütmenin yolu yan yana gelmek, ortak ilkelerde birlikte mücadele etmektir. Geç kalırsak yine kazanacağız ama bedeli daha fazla ve ağır olacaktır. Çağrımızın aciliyeti de burada yatmaktadır. Bu toplumun daha fazla bedel ödememesini sağlamak hepimizin görevidir ve hepimizin elindedir.

Sorumlular hesap verecek

 Kobanê eylemlerinin aydınlatılması için defalarca Meclis’te araştırma önergesi verdik. Tamamı iktidar partilerinin oylarıyla reddedildi. Hakikati ortaya çıkaracak adil ve tarafsız bir araştırma ve soruşturma yürütülürse iktidar, elindeki bu kirli propaganda imkanını kaybedecektir. Adalet Bakanlığına defalarca sorduk, Kobanê eylemleri ile ilgili açılmış kaç soruşturma var? Bu soruşturmalardan kaçı davaya dönüşmüştür, bu davalarda ne gibi sonuçlar ortaya çıkmıştır, açılmış davaların durumu nedir? Bunların hepsini sorduk, bugüne kadar tatmin edici tek bir cevap alamadık. Hakikat er geç ortaya çıkacak ve gerçek sorumular mutlaka adil bir yargı önünde hesap verecektir. Siyasi iktidar o dönem uyguladığı politikaların hesabını mutlaka ama mutlaka hem halka karşı hem de adil bir yargı sisteminde adalete karşı verecek.

Geri adım yok

Orada hayatını kaybedenlerin kimler olduğuna dair defalarca listeler yayınladık. Katledilenlerin çok büyük çoğunluğu partimizin üyesi veya taraftarı. Sayısız operasyona, saldırı, katliam ve katliam girişimine maruz kalan partimiz, bu operasyonlardan asla korkmamaktadır Bu tür saldırılar karşısında asla geri adım atmamaktadır. Şunu bir kez daha teminat olarak söylüyoruz: HDP var oldukça faşizm başarıya ulaşamayacaktır. İlk seçimlerde yine HDP, bu iktidarın kaybetmesini sağlayacaktır.

Kimse moralini bozmasın

Kimsenin moralini bozmasına gerek yok, umutsuzluk bizim kitabımızda yazmaz. Mücadele ve kararlılık, inanç ve haklılık varlık temelimizdir. Yolumuz açıktır, barışı, demokrasiyi ve adaleti bizler getireceğiz. Buna inanıyoruz, bütün halklarımız buna inansın.”

ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.