Kayyumlar sorunun açık ispatı

.

.

  • HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Yunus Parım, kayyumlar varken sorunu samimi bir şekilde konuşmanın mümkün olmadığını belirterek, "Kürt sorunu tartışmalarında geçmişe gitmeye gerek yok. Son yılardaki kayyum politikalarının varlığı aslında sorunun apaçık olduğunun kanıtıdır” dedi. 

MASİS HESKİF / ANKARA

Kürt sorunu tartışmaları yeniden açılırken, yerine kayyum atanan Batman ve Bismil belediye eşbaşkanları kayyumlar gitmeden sorunun tartışılmasının anlamsız olduğu görüşünde. 
Kürt sorunu ve muhattap tartışmaları gündemini korurken, yaşanan tartışmaları yerlerine kayyum atanan belediye eşbaşkanları ve HDP Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Yunus Parım ile konuştuk. 

59 belediyesi gasp edildi

HDP, 31 Mart yerel seçimlerinde üçü büyükşehir, 8 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. Seçimlerden hemen birkaç ay sonra Ağustos 2019’da Amed, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyum atanırken, Ekim 2020’de ise Kars Belediyesi’ne kayyum atanmasıyla 8 il belediye başkanlığı gasp edilen HDP’nin elinde dördü ilçe, ikisi belde olmak üzere 6 belediye yönetimi kaldı.

Muhataptan öte inkar var

Yerine kayyum atanan Batman Belediyesi Eşbaşkanı Mehmet Demir, Türkiye’de şu anda muhataptan öte inkar edilen, yok edilmek istenilen bir Kürt kimliği olduğunun altını çizdi. Sorun net olarak koyulduğu takdirde muhataplarının da kim olacağının belli olacağını belirten Demir, “Şu an gerek Meclis’te gerekse yerel yönetimlerde Kürt iradesinin inkarı ve reddi var. Bu doğrultuda Anayasa’nın seçme ve seçilme hakkının ortadan kaldırıldığı, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığı bir durumu yaşıyoruz” dedi.

Aktörlerin tümü muhataptır 

Aktörlerinin tümünün, sorunun muhatabı olduğunu kaydeden Demir, şöyle devam etti: “Şu anda siyasi alanda HDP en belirleyici muhataptır. Kürt Özgürlük Hareketi açısından eğer bakacak olursak oradaki aktörler de muhataptır. Ortada bir çatışma var ve çatışmanın durabilmesi için çatışan tarafların karşılıklı olarak konuşup tartışmaları ve sorunu bir çözüme bağlamaları gerekir. Doğal olarak var olan sorunun aktörleri kimler ise o aktörlerin tümü bu sorunun muhatabıdır."
CHP’nin çıkışının önemli bir gelişme olduğunu kaydeden Demir, "Şöyle ki, var olan ulus-devlet paradigmasının red ve inkar üzerine anlayışının geldiği aşama açısından önemlidir. Şu anda Kürt sorunu var ve bu sorunun Meclis’te çözülmesi gerekir noktasına gelmesi önemlidir” şeklinde konuştu.

Boş vaatlere karnımız tok

Kürt sorunu tartışmalarının tekrardan açılmasının aslında ülkede tıkanan süreçten kaynaklandığını belirten Demir, şunları söyledi: "CHP’nin tavrını da tıkanmış olan sisteme bir nefes aldırma durumu, bir manevra olarak algılayabiliyoruz. Kürtler, Ortadoğu’da politikayı en iyi bilen, gündemi en iyi takip eden ve verilen boş vaatlere kanmayacak bir halktır. Doğal olarak bu köprülerin altında çok suların aktığını, hepimizin tarihten bu yana söylenen sözlere karnının tok olduğunu, boş vaatlere kanmayacağımızı herkesin bilmesinde fayda var. Sonuç olarak halkımız Kürt sorununda muhatabın kim olduğunu biliyor, eğer Kürt sorunu çözülmek isteniyorsa Kürt sorununun siyasi, askeri boyutu var."

Kayyum ret ve inkarın ürünü

Yerine kayyum atanan Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz ise asıl muhatabın Kürt halkının kendisi olduğunu vurguladı. Halkın sürecin her noktasında muhatap olmak istediğinin altını çizen Ayaz, “Tabi 40 yıldır mücadele eden bu işin yürütücüleri de aktörlerdir, muhataplardır. Elbette ki, yerelde toplumla iç içe olan, topluma öncülük eden şahsiyetler de Kürt sorunu hakkında aktördürler. Aktör olmak için de mücadele etmek istiyorlar” dedi.

Ancak böyle yola devam edilir

Ayaz, “Devletin 2016 yılından başlayan ve akabinde de yürürlüğe koyduğu kayyum politikaları 100 yıla yaklaşan Kürt realitesini ret ve inkar etme siyasetinin bir ürünüdür. Bu ret ve inkar ile beraber halkın iradesi olan belediyelere kayyum atanmış, eşbaşkanlar haksız ve hukuksuz şekilde gözaltı ve tutuklamalara maruz bırakılmıştır. Kürt sorunu tartışmalarından önce bu politikadan vazgeçilmesi gerekiyor. Bundan vazgeçilmediği müddetçe yola devam edilmemesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu. 

Anayasal düzlemde çözümler

Gelinen noktada Kürtlerin siyasi birikiminin, kazanımlarının gasp edildiğini vurgulayan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Yunus Parım ise “Bunlar düzeltilmeden, hak gaspının iadesi gerçekleşmeden ve anayasal düzlemde garanti altına alınmadan Kürt sorununun tartışılması anlamsız kalır. Bunlar konuşulmadan ‘Kürt sorunu vardır ya da yoktur’ şeklinde tartışma yürütmenin içi boş. En basitinden kayyumlar milyonlarca insanın seçme ve seçilme hakkını gasp etmiştir. Belediye başkanı seçiliyor ama yönetemiyor. Halk temsilcisini yönetmek için oy veriyor ama kayyum atanıyor. Bir seçme ve seçilme hakkının gaspı var” dedi. 

Kayyumlar varken olmaz

Kürtlerin siyasi kurumlarının olduğu en önemli yerlerin başında belediyelerin geldiğinin altını çizen Parım, Kürtlerin belediyeler aracılığıyla dil, kültür, toplumsal çalışmalarını yürüttüklerini hatırlattı. Yine toplumun yoksulluk ve sağlık sorunlarının da belediyeler üzerinden çözüldüğünü söyleyen Parım, şunları ifade etti: “Kayyumlar aslında Kürt’ün diline, kültürüne, tarihine bir bütünen yaşamsallığına saldırıdır. Sadece kayyum meselesi bile Kürt sorununun en bariz örneği. Kürtlerin kendini yönetmesine, temsilcisini seçmesine darbe vuran, bunu sürekli sekteye uğratan bir rejim varken bunu tartışmak çok boş bir tartışmadır. Bunların iadesi ve kayyum rejimini tekrar ettirmeyecek siyasi huzur ortamı sağlandıktan sonra bu tartışılabilir, konuşulabilir. Kayyumlar varken sorunu samimi bir şekilde konuşmak mümkün değil. Kürt sorunu tartışmalarında geçmişe gitmeye gerek yok. Son yılardaki kayyum politikalarının varlığı aslında sorunun apaçık olduğunun kanıtıdır." 

Biden’a HDP için mektup

Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) aralarında Senato Dış İlişkiler Komitesi üyelerinin de bulunduğu 10 senatör, ABD Başkanı Joe Biden‘a Türkiye konulu bir mektup yazdı. 
Senatörler, AKP Genel Başkanı ve Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan‘ı Türkiye’deki Kürt nüfusunu haklarından mahrum etmeye, antidemokratik yollarda iktidarını pekiştirmeye; ülkedeki siyasi çoğulculuğu ve demokrasiyi baskıladığı için sorumlu tutmaya çağırdı.
Senatörler mektuba, “Türkiye’nin, Anayasa Mahkemesi’nin Haziran 2021’de, ülkenin üçücü büyük siyasi partisini, Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP), feshetmek amacıyla hakkında hazırlanan iddianameyi kabul etme kararına ilişkin derin endişe ile yazıyoruz” cümlesiyle başladı.
Mektupta, Erdoğan’ın HDP’nin haklarını kısıtlamak için sistematik bir kampanya üstlendiğini belirten senatörler, “2015’ten bu yana Ankara hükümeti, neredeyse tamamı asılsız suçlamalarla beş binden fazla HDP milletvekilini, yöneticisini ve parti üyesini gözaltına aldı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sandıkta yenemediği HDP’yi feshetmeye ve yöneticilerini yargı yoluyla görevden uzaklaştırmaya çalıştığını belirten senatörler, Biden’a şöyle seslendi: “Ülkenin en büyük Kürt yanlısı siyasi partisini dağıtmaya yönelik artan çabalarını şiddetle kınamanızı ve Türkiye’deki demokratik gerilemeyi önlemek için Avrupa Birliği’ndeki (AB) ortaklarımızla beraber çalışmanızı istiyoruz.” 
ABD’nin Türkiye ile ilişkilerinde demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmaya çağıran senatörler, “HDP’yi dağıtmak, üyelerini gözaltına almak veya görevden uzaklaştırmak Türkiye için olumsuz sonuçlar doğuracaktır” dedi.
Mektuba imza atan senatörler arasında şu isimler bulunuyor: Chris Van Hollen, James Lankford, Ron Wyden, Thom Tillis, Jeff Merkley, Jeanne Shaheen, Angus King, Cory Booker, Ed Markey ve Sherrod Brown.

HDP’ye AB’den ziyaret

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu Büyükelçisi Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki heyet, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed İl Örgütü'nü ziyaret etti. Heyeti HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Zeyat Ceylan ve İl yönetimi karşıladı. Ziyarette, güncel gelişmeler üzerine görüş alış verişinde bulunuldu. Ziyaretin ardından heyet, İl binasından ayrıldı. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.