KDP nereye koşuyor?

Forum Haberleri —

.

.

  • Anlaşıldığı kadarıyla hem KDP hem de Kazımi hükümeti Türk devletiyle anlaşmışlar. Bazı angajmanlara girdikleri giderek netleşiyor. Kürtler ve Araplar bu gizli, kapalı pazarlıkları görmeli.  

ZEKİ AKIL

Bir süredir bütün Kürdistan halkı Başûr’da (Güney Kürdistan) olan bitenlerle ilgilidir. Bunun nedenlerinden birisi Türk devletinin ağır saldırıları diğer nedeni de KDP’nin içine girdiği tutumdur. Kürt halkı Türk faşizminin düşmanlığını ve saldırılarını yadırgamıyor. Soykırım politikalarının ve katliamlarının yabancısı değil. Kürtleri endişelendiren ve şaşırtan KDP’nin Türk faşizmiyle içine girdiği ilişkidir.

Son dönemlerde, özellikle geçen yıl Zinî Wertê’ye KDP’nin güç yığmasıyla tehlike artmaya başladı. Çünkü bu bölgeye KDP’nin güç yığması gerilla güçlerini kuşatma amaçlıydı. Stratejik bir bölgeydi. KDP orada yoktu. Güç yığması için bir neden de yoktu. Bu tehlikeli bir başlangıçtı. Buna rağmen gerilla güçleri büyük bir sabır ve olgunluk gösterdi. Çatışmaya girmediler. Ancak KDP’nin girişimleri bununla sınırlı kalmadı. Özellikle 23 Nisan’dan sonra Türk işgalcilerinin Zap, Metîna ve Avaşîn’e saldırmasından sonra KDP yine hareketlendi. Genelde de gerilla güçlerini savaşın nedeni olarak gösterdi. Türk devletini eleştirme gücü gösteremedi. O kadar sivil katledildi, doğa yağmalandı, bağ ve bahçeler yakıldı, tahrip edildi. KDP ve Güney hükümeti bir kınama bile yapmadı.

KDP, Türk devletinin saldırılarını meşrulaştırmakla uğraştı. Irak hükümeti de bu çizgiye çekildi. Böyle olunca Türk faşistleri rahatladı. Çünkü ev sahipleri işgali eleştirmiyor, karşı çıkmıyorlardı. Böyle olunca uluslararası alanda ve Arap dünyasında gerektiği gibi bir tepki ortaya çıkmadı. Bu yaklaşımlarla Türklere inanılmaz bir katkıda bulunuyorlar.

KDP bununla da yetinmedi. Türk faşistlerinin ağır saldırıları karşısında kardeşliğe yakışan Kürt halkının yanında yer almak, gerilla güçlerine yardım etmekti. Ama onlar gerilla için önemli olan alanlara güç kaydırmaya başladı. Türkler 23 Nisan’da başlattıkları saldırılarda istedikleri gibi ilerleyemiyorlardı. Ağır hava saldırılarına rağmen gerilla güçleri olağanüstü bir direniş sergiledi. Bahçeli Erdoğan faşist hükümeti zorlanmaya başladı. KDP’nin bu biçimde devreye girmesi işgalcileri kurtarmaya çalışıyor biçiminde değerlendirildi. KDP, Türk işgalcileriyle savaşmayabilir. Ama yardımına koşması da gerekmiyor. PKK’yle anlaşmadığı ve politikaları konusunda eleştirdiği konular olabilir. Bunları Kürt güçleri, partileri olarak demokratik bir zeminde görüşerek çözebilirler. Şimdiye kadar çoğunlukla da böyle olmuştur.

Dikkat edilirse Kürdistan halkı eli yüreğinde gelişmeleri izliyor. Kimse Kürtler arası çatışma istemiyor. PKK ve gerilla komutanları Kürtler arası bir savaş felaket getirir, bundan yalnız PKK değil, bütün Kürtler zarar görür diyorlar. Dört parçadan partiler, aydın ve sanatçılar, basın çalışanları peş peşe girişimlerde bulunuyor ve çağrılar yapıyorlar. En son Şivan Perwer’in de içinde olduğu bir sanatçı grubu Avrupa’dan Başûr’a gitti. Nasır Rezazi, Hasan Şerif ve Güneyli bir grup da Avrupa’dan gelenlere katıldılar. Heyet bazı görüşmeler yaptı. Ancak KDP adeta taş kesildi. Pozitif bir açıklama yapsalardı bütün Kürtler rahat bir nefes alabilirdi. Sayın Mesud Barzani Nasır el-Heriri denen Kürt düşmanını Hewlêr’de bir siyasi lider gibi karşıladı. Heriri sözde İtilafın sözcüsüdür. Bu şahıs Efrîn ve Serêkaniyê’nin işgal edilmesinde aktif rol oynadı. Kürtlerin başına getirmedikleri kötülük kalmadı. Şimdi de Rojava’nın geri kalanının Türk devleti tarafından işgal edilmesi için sürekli çağrılar yapıyor. ABD ve diğer ülkelere Rojava’ya yardım etmemelerini istiyor. Evet, sayın Barzani böyle bir tiple görüşüyor, onu onure ediyor ama N. Rezazi, Ş. Perwer gibi yaşamlarını Kürt halkına adamış insanlarla görüşmeye bile gerek duymuyor.

Anlaşıldığı kadarıyla hem KDP hem de Kazımi hükümeti Türk devletiyle anlaşmışlar. Bazı angajmanlara girdikleri giderek netleşiyor. Kürtler ve Araplar bu gizli, kapalı pazarlıkları görmeli. Kazımi, “Irak’ın sınırları komşulara karşı saldırı amaçlı kullanılamaz”, diyor. Ama o komşu dediğin Kürt halkına düşmanlık yapıyor. Irak topraklarını sürekli bombalıyor. Birçok bölgeyi işgal etmiş. Onlarca askeri üs kurmuş. Bunları bir devletin komşusuna yapması normal midir? Kazımi’nin bu işgal hareketlerine, coğrafyanın tarumar edilmesine söyleyecek bir sözü yok mu? Evet, her şey halkların gözü önünde oluyor. Kürt halkı yeterince deneyim kazanmış ve düşmanlarını tanıyor.

KDP’ye dostça şunu bir daha hatırlatalım: Katillerine ve düşmanlarına bu kadar sevdalanmadan hayır gelmez. Öldürülen Kürt gençlerinin cenazeleri ve bağrı yanık annelerin feryatları üzerine saltanat kurulamaz. 2017 referandumunda Erdoğan tarafından başınıza getirilenler size ders olmadı mı? Gerilla giderse siz orada öyle oturamazsınız. Bir felakete koştuğunuzu ve bütün Kürtleri de bu felakete sürüklediğinizi görmelisiniz!

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.