Kelepçeyi reddedince ameliyat edilmedi

Mahsum Yüksekbağ
- Çok sayıda kronik hastalığı bulunan Mahsum Yüksekbağ'ın hayatı, beyin damarlarındaki daralma nedeniyle risk altında. Fenalaşarak hastaneye kaldırılan Yüksekbağ, ameliyatta kelepçe takılmasını reddedince cezaevine geri gönderildi.
MEDİNE MAMEDOĞLU / AMED
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre; Türk cezaevlerinde en az 335’i ağır olmak üzere toplam bin 412 hasta tutsak vad. Bu ağır hasta tutsaklardan biri de Erzurum Dumlu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan 30 yaşındaki Mahsum Yüksekbağ. Colemêrg’in Gever ilçesinde 2015’te tutuklanan Yüksekbağ hakkında 22 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yüksekbağ, ciddi kronik hastalıklarla mücadele ediyor. Beyin damarında 2.5 santimetrelik anevrizma (baloncuk) ve damar incelmesi bulunan Yüksekbağ’ın ayrıca böbreğinde kist, gizli şeker ve prostat rahatsızlıkları da mevcut. Özellikle beyin damarındaki baloncuk, her an hayati tehlike yaratabilecek risk taşıyor.
Kelepçeli ameliyata zorlandı
Tüm bu ciddi sağlık sorunlarına rağmen tedaviye erişemeyen Yüksekbağ, 18 Haziran 2025’te fenalaşarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan muayenede açık beyin ameliyatının çok riskli olduğu tespit edildi ve bunun yerine anjiyo yapılmasına karar verildi. Cezaevi yönetimi, ameliyatın kelepçeli bir şekilde ve hastane koşullarına uygun olmayan bir odada gerçekleştirilmesini talep etti. Müdahaleyi yapacak doktorların, bu şartların tıbben ve etik olarak uygun olmadığını belirtmesine rağmen kolluk güçleri kelepçeyi çıkarmadı. Kelepçeli tedaviyi kabul etmeyen Yüksekbağ, aynı gün tekrar cezaevine geri götürüldü.
Bu şekilde kabul etmiyorum
Tedavisi engellenen Mahsum Yüksekbağ ailesi aracılığıyla yaptığı açıklamada “Bu şartlar altında tedavi insan haklarına aykırıdır. Sağlıklı ve objektif koşullarda tedavi olmak istiyorum. Bu şekilde müdahaleyi kabul etmiyorum” dedi.
Adil ve vicdani yaklaşım
Yüksekbağ’ın kız kardeşi Evin Yüksekbağ da tepki göstererek, şunları söyledi: “Kelepçeli muayene insan onuruna aykırıdır ve hukukta da yeri yoktur. Bu işkencenin sona ermesi gerekiyor. Mahsum başta olmak üzere tüm hasta tutuklular tedavi edilmeli ve tahliye edilmelidir. Hasta tutsakların hayatı tehlikeye atılamaz. Başta Mahsum olmak üzere tüm hasta tutsaklar insani ve tıbbi koşullarda tedavi edilmelidir. Eğer bir barış süreci başlayacaksa, bu sürecin ilk adımı hasta tutsaklara yönelik adil ve vicdani bir yaklaşım olmalıdır. İnsan hakları savunucuları, hukukçular, sağlık örgütleri ve medya başta olmak üzere tüm kamuoyuna sesleniyoruz: Kardeşimiz Mahsum’un yaşama tutunabilmesi için geç olmadan harekete geçin.”
Meclis gündeminde
Öte yandan Yüksekbağ’ın durumunu takip eden Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekilleri Newroz Uysal Aslan ve Meral Danış Beştaş, İnsan Hakları İnceleme Komisyonu (İHİK) Başkanlığına başvurarak komisyonun acilen harekete geçmesini talep etti.









