Kemal'imi unutmayın

• Kemal Kurkut’un Amed Newrozu’nda katledilmesinin üzerinden 5 yıl geçti. Anne Secan Kurkut, Kemal’in kişiliğini ve son anlarını anlatarak, bu yıl Newroz’a katılanların Kemal’i hatırlamasını isteyerek, “Her Newroz ateşi yakıldığında akıllara Kemal gelsin” dedi. 

EMRULLAH ACAR / MA-MALATYA

İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencisi Kemal Kurkut’un (23), 2017 Amed Newrozu’nda katledilmesinin üzerinden 5 yıl geçti. Kurkut’un katledilmesi olayını dönemin Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, “canlı bomba” diyerek aklamaya çalışırken, gerçeği ise gazeteci Abdurrahman Gök çektiği 8 karelik fotoğraf ile ortaya çıktı. 

Katile beraat, katliamı ifşa edene 20 hapis

72 polis hakkında soruşturma başlatıldı. Polislerden Yakup Şenocak hakkında “olası kastla öldürmek” suçundan dava açıldı. Fakat dava “delil yetersizliği” gerekçesiyle kapatıldı. Davanın gerekçeli kararında kamera görüntüleri, fotoğraflar delil olarak görülmedi. Ayrıca katil polis Şenocak’ın avukatlık vekalet ücreti de Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesinden ödendiği öğrenildi.

Kurkut’un katledilme anını fotoğraflayan gazeteci Abdurrahman Gök’ün evi ise iki kez basıldı. Gök hakkında "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. 

İçişleri Bakanlığına açılan dava da bozuldu

Mahkemeler bununla da yetinmedi. Kurkut ailesinin, “Hizmet kusuru” gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı hakkında açtığı davada verilen 256 bin TL maddi ve manevi tazminat kararı, 12 Ocak’ta ailenin aleyhine bozuldu. Antep Bölge İdare Mahkemesi, Kurkut’un "Saldırgan bir eylemci" olduğunu ve polisin silah kullanma koşullarının oluştuğunu iddia etti. 

Yas bitmiyor

Kemal Kurkut'un katledilişinin yıldönümü dolayısıyla anne Secan Kurkut ile görüşme öncesi ağabey Ferhat Kurkut, “Annem artık Kemal’in odasının olduğu eve girmeyi kaldıramıyor" diye belirtti. O yüzden görüşme, Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki evleri yerine merkez Yeşilyurt ilçesindeki evlerinde gerçekleşti. Ağabey Kurkut, kardeşinin ölümünden sonra annesinin odasına hiç dokunmadığını anlattı. 

‘Bağışla beni güzel annem…’ 

Malatya’nın Battalgazi ilçesindeki evin odasında, Kemal’in kitaplarından çok sevdiği kemanına, iki çift ayakkabısından bilgisayarına ve çantasına kadar her şey yerli yerinde duruyor. Odada tek değişen şey ise, 10 metrekarelik odaya Kemal’in sığdırılan 13 fotoğrafı. Eşyaların yerinde olduğu oda da şair Nevzat Çelik’in kaleme aldığı “Şafak Türküsü” şiirinin; 

 “geride

masa üstünde boynu bükük kaldı kağıt kalem

bağışla beni güzel annem

oğul tadında bir mektup yazamadım diye kızma bana

elleri değsin istemedim

gözleri değsin istemedim

ağlayıp koklayacaktın

belki bir ömür taşıyacaktın koynunda” dizeleri Kemal'in el yazısıyla duvara asılı. 

Son gelişmeler anlatılmamış 

Anne Secan Kurkut, üzülmesin diye sanık polis Yakup Şenocak'ın beraat ettirilmesinden sonra yaşanan, “Mahkemelerin ‘delil yetersizliği’ kararı”, “Gazeteci Gök’e açılan dava”, “Oğlunun ‘Saldırgan bir eylemci’ olarak görülmesi” ve “Öldürülmesinin ‘yasalara uygun’ olduğu” gibi son gelişmelerden haberdar edilmedi. 

Kemal’i bağrında saklıyor 

Görüşmenin yapıldığı evde, “Anne görünce fenalaşır” kaygısıyla Kemal’in hiçbir fotoğrafı yer almazken, anne Secan Kurkut, Kemal’in kemanıyla çektiği küçük bir fotoğrafı bağrında saklıyor. Anne bu fotoğrafı bir çerçeveye bırakarak, başlıyor Kemal'i anlatmaya…

‘Sakin, neşeli bir çocuktu’

"Kemalim" diyerek konuşmaya başlayan anne Secan Kurkut, Kemal’i anlatırken sık sık gözleri doldu. 18 Ocak 1994 tarihinde Malatya’nın Battalgazi ilçesinde dünyaya gelen Kemal’in 4 yaşındayken babası Abuzer’i akciğer kanseri nedeniyle kaybettiğini anlatan anne Kurkut, hastalığından kaynaklı oğlunun babasına hiç sarılamadığını belirtti. Gençlik yıllarında “Sen babanı hatırlıyor musun?” diye sorduğunda Kemal’in belleğinde sadece babasına yaklaşamamasına dair anıların olduğunu öğrendiğini dile getiren anne Kurkut, eşini kaybettikten sonra çocukları Ercan, Cihan, Ferhat ve Kemal’i kayısı tarlası ve fabrikalarda çalışarak büyüttüğünü belirtti. “Çok çile çektik” diyen anne Kurkut, “Sessiz, sakin, neşeli ve iyi niyetli” bir çocuk olarak tanımladığı Kemal’e dair şunları söyledi: “Şaka yapmasını çok severdi. Hep espri yapar ve bizi güldürürdü. Utangaçtı. Hep, ‘Bir gün okulumu bitirince şarkı söyleyeceğim’ derdi. Hayallerini anlatır ve bana ‘Sen çok çile çektin, seni saraylarda yaşatacağım’ derdi.” 

Son anıları

Kemal’in Amed Newrozu’na katılacağını 20 gün önceden kendisiyle paylaştığını ifade eden anne Kurkut, oğluna dair son tanıklıklarını şöyle anlattı: “Bana ‘Newroz’a gideceğim, abim Batman’da ona uğrayıp iki gün sonra gelirim’ dedi. Bende o dönem ‘gitme’ dedim. Bir daha hiç bahsetmedi. Newroz’dan bir gün önce gece bahçede köpekle oynuyordu. Hava soğuktu ve içeri girmesini söyledim. O anlar onu son görüşüm oldu. Sabah odasının kapısına not bırakmıştı, ‘Beni rahatsız etmeyin kulaklık var kulağımda’ diye. Ben çalışmak için kayısı fabrikasına gittim. Akşam eve geldiğimde ev kalabalıktı ama bana ne olduğunu ilkin söylemediler. En sonunda ısrarla sorduğumda ‘Kemal kaza geçirdi’ dediler. Sabah oldu bizi morga götürdüler orada öğrendim.” 

5 yıldır aynı soru: Neden? 

Kemal’in cenazesine işkence yapıldığını belirten anne Kurkut, cenaze yıkanırken suyun kesildiğini, belediyenin cenaze aracı vermediğini ve babasının yanına defnedilmesine “belediyeye ait mezardır” diye izin verilmediğini anlattı. Oğlunu öldüren polislere aradan geçen 5 yılda yine “Neden vurdunuz?” diye soran anne Kurkut, oğlunun vurulduğu anlara ait gazeteci Gök tarafından çekilen son fotoğrafların hala kendisine gösterilmediğini, herkesin gördüğü o fotoğrafları hala görmediğini sözlerine ekledi. Kemal’in fotoğraflarda üzerinin çıplak olduğunu duyduğunu belirten Kurkut, “Oğlumu vuranlar hiçbir şey olmamış gibi ellerini kollarını sallayarak geziyorlar. İlk mahkemeye katıldım ve ‘davacıyım, şikayetçiyim’ dedim. Sonuna kadar da şikayetçi olacağım” ifadelerini kullandı.  

‘Kemal’in acısı hiç bitmez’

“Kemal, Berkin, Ali İsmail ve isimleri aklıma gelmeyen yüzlerce çocuğun ne suçu vardı” diye soran anne Kurkut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nasıl adalet? Bu nasıl devlet? Bir ceza versinler. Mahkeme polise beraat verdi ve Kemalimi bir kez daha öldürdü. Adalet istiyorum, adalet olsun. Gençler ölmesin. Vurmasınlar gençleri, onlarında hayalleri var, yaşamak istiyorlar. Hala adaletin geleceğine dair umudum var. Sonuna kadar sorumluların ceza alması için mücadele edeceğiz. Kemal’in acısı hiç bitmez. O Newroz’a güle oynaya eğlenmeye gitti ama bırakmadılar.” 

Newroz’da Kemal’i hatırlasınlar

Newroz’un herkes için bayram ancak kendisi için “acı” bir gün olduğunu dile getiren anne Kurkut, “Bu yıl Newroz’a katılanlar Kemal’i hatırlasınlar. Herkesten önce onun adını okusunlar. Her Newroz ateşi yakıldığında akıllara Kemal gelsin, unutulmasın. 20 Mart’ta mezarı başında yine anacağız. Ne kadar kalabalık olsa biz o kadar mutlu oluruz. Bizi tek bırakmasınlar” çağrısında bulundu. 

 

Kemal Kurkut anıldı

Amed’te 2017 yılındaki Newroz kutlamasına polis tarafından katledilen Kemal Kurkut, ölümünün 5’inci yıl dönümünde mezarı başında anıldı. Malatya merkez Batalgazi ilçesindeki Toptaş Mezarlığı'nda yapılan anmada, Kurkut’un çok sevdiği kemanı mezarının başucuna konuldu. Anmaya Kurkut'un ailesi, HDP Batman Milletvekili Mehmet Rüştü Tiryaki ve İl örgütü yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı.  Oğlunun mezarına sarılan anne Secan Kurkut, Kürtçe ağıtlar yaktı. 

Anmada konuşan Tiryaki, “Kemal Kurkut sadece Malatya’da değil, Amed’de ve diğer tüm şehirlerde anılıyor. Hiçbir zaman unutulmayacak ve her Newroz’da Kemal Kurkut anılacak” dedi. 

MA / MALATYA