Kemal Pir’in memleketinden

Haberleri —

Suat Sansur: 1988 Şırnak/Silopi doğumluyum. 3 yıldır cezaevindeyim. Taleplerimiz uğruna ölüm de gelirse baş göz üstüne. Kemal Pir arkadaşın memleketinde aynı yolda önderliğimizin ve halkımızın özgürlüğüne ulaşacağına inancım tamdır.

Kasım Sözen: 1984 Osmaniye doğumluyum. 3 yıldır cezaevindeyim. Böylesi bir süreçte bu direnişte yer almak büyük bir onur ve mutluluktur. Kemal Pir yoldaşın memleketinde böyle bir eyleme girmek daha da anlamlı.
İbrahim Oğur: Urfalıyım ve 22 yaşındayım. 3 yıldır cezaevindeyim. Bu mücadeleyi zafere ulaştırmak ve önderliğimizin özgürlüğüyle taçlandırmak boynumuzun borcudur. Bu görevi gerçekleştirmeyeni tarih affetmez.

Sedat Avcı: 1972 Van doğumluyum, 1998 yılından bu yana çeşitli cezaevlerinde kaldı. Bu sadece bir eylem değil aynı zamanda bir yürüyüştür. AKP faşizminin Önderlik şahsında tasfiye etmeye çalıştığı özgür Kürt’ün irade gücünü zindan sahasında ispatlama şansı doğduğu için kendimi biraz rahatlamış hissediyorum kendimi. Bu kez pazarlık uzlaşma aranmayacak, konuşulmayacaktır. Sadece özgürlük sağlanacaktır.
Beyar Uğurlu: 1975’te Silopi’nin bir köyünde doğdum. 1995 yılından beri Türkiye’nin birçok cezaevinde kaldım. Direnişimizin iki önemli boyutu vardır: Birincisi zindan alanı oynadığı role yeniden kavuşuyor. İkincisi ise bu direnişimiz salt kadrosal değil, kitlesel bir direniştir. Sadece zulme, adaletsizliğe, yasalara karşı bir başkaldırı değil, aynı zamanda özgürlüğünü hedefleyen bir direniştir. Açlık grevi direnişinde yer almanın sevinci ve coşkusu içindeyim. İnsan eylemleri ve tercihleriyle ya köleleşir ya da özgürleşir. Özgürleşme yolunda attığımız çok önemli bir adımdır.
Tahir Temel: 1969 yılında Mardin’in Derik ilçesinde doğdum. 19 yıldır Türkiye’nin birçok cezaevinde kaldım. Bilge’ye özgürlük, ülkeye statü için kendimizi dirhem dirhem eriterek hakikate ulaşacağına güvencim sonsuzdur. Bu direnişte yer aldığımdan dolayı kendimi şanslı görüyorum.
İzzetin Eren: 1984 Bitlis/Norşin doğumluyum. 2008 yılından bu yana cezaevindeyim. PKK’li tutsaklar olarak ahlaksızlığa karşı sessiz kalamayız. Taleplerimiz karşılanana kadar eylemimizi sürdüreceğiz.
Bülent Akar: 1976 Muş/Malazgirt doğumluyum ve 17 yıldır cezaevindeyim. Eylemde olduğum içim mutluyum. Amaç bellidir. Mücadelenin bütün alanlarında olduğu gibi bunda da sonuna dek gideceğiz.
Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Mehmet Salih İlen, 1987 Amed doğumlu. 2011 yılında tutuklandı. Açlık grevinin 47. gününde tutsak arkadaşlarının sorularına yanıt verdi.
Kürt halkının Öcalan’ı özgürleştirmeyi kutsal bir görev olarak görmesi; onun etrafında ateşten çember olması gerektiğini belirten İlen, şunları söyledi: “Biliyoruz ki, bir insanı ayakta tutan onun iradesi, inancı ve onurudur. Ben, tarihi zindan direnişini referans alarak süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başladım. İki insani talepler gerçekleşinceye kadar eyleme devam edeceğim.”






Demokrasinin dili olacak


Antep H Tipi Kapalı Cezaevi’nde 24 Eylül’den beri açlık grevi eylemini sürdüren Necmettin Ayhan, Müslüm Demir ve Murat Gümüş adlı tutsaklar, aileleri aracılığıyla yaptıkları eylemin amacına ilişkin açıklama yaptı.
1977 Siirt/Pervari doğumlu Necmettin Ayhan, 2003 yılında Amanos Dağları’nda esir düşmüş. Ayhan, şunları belirtti: “Sayın Öcalan’a karşı yetersiz yoldaşlığın tamamlayıcısı olmak, ruhsal, duygusal ve düşünsel olarak inkar ve asimilasyon politikasından kurtulmak, Kürt halkı üzerinde yürütülen siyasi, askeri, kültürel soykırıma son vermek, Kürt dilinin özgürce kullanılmasını sağlamak, Kürt halkının yeni Ortadoğu’da bir statü sahibi olmasının zamanı gelmiştir. Maddi olarak dünyanın hepsi de bizim olsa dilimiz, kültürümüz, kimliğimiz ve önderimiz olmadığı zaman bizi hiç bir şey var edemez, koruyamaz.”

1983 Urfa/Suruç doğumlu Murat Gümüş, 2008 yılında Antep’te tutuklanmış. Gümüş, “Böylesi tarihsel bir süreçte kendimi böylesi bir direnişe katmayı ahlaki ve vicdanı sorumluluğum olarak bilirim. Bu eylemin demokrasinin dili olacağına inanıyorum. Bu nedenle mutluyum ve kararlıyım” dedi.


Asla geri adım atmayacağız

1987 Urfa/Suruç doğumlu Müslüm Demir, şunları aktardı: “Hepimizin, öncelikle şuna cevap vermesi gerekir; İmralı sistemiyle yaşayacak mıyız, yaşamayacak mıyız? Eğer yaşamayacağız diyorsak, o zaman eylemimiz yerinde ve küçümsenmeyecek bir anlama, amaca ve fedakarlık gerektiren bir öneme sahiptir. Artık İmralı sistemiyle yaşamayacağımızı kesin bir dille ifade etmek ve anadilimizle her alanda varlık bulacağımızı; Kürt halkının özlem duyduğu barışa giden yolda, müzakerelerin tekrar başlamasını sağlamak içindir. Bu amaç ve taleplerle başlattığımız bu eylemimizden asla geri adım atmayacağımızı belirtiyor ve amaçladığımız bu taleplerimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.”

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.