Kızların Savaşı çizgi roman oldu

• Gazeteci ve yönetmen Mylène Sauloy, Rojava’da DAİŞ’e karşı savaşan Kürt kadınlara ilişkin 2016 yılında yaptığı ‘Kızların Savaşı’ belgeselinden yola çıkarak, bu kez Fransızca Kürdistan’ın Kızları ismiyle grafik roman yazdı. Grafik roman, Haziran ayı içerisinde okurla buluşacak. 

SELMA AKKAYA/PARİS


Genelde Kürt halkının, özelde de Kürt kadınların mücadelesini yakından tanımak için Kürdistan’a birçok kez yolculuk yapan gazeteci, kendisinin hazırladığı ‘La guerre des filles’ belgeselinden yola çıkarak çizgi roman yazdı. 

Direniş destanına saygı gereği

‘La guerre des filles’ belgeseli çok sayıda ödül almıştı. Saulay, YPJ direnişini çizgi romanlaştırma fikrinin, ‘Kızların Savaşı’nı görmüş bir yayıncının kendisine konuyla ilgili bir çizgi roman yapmayı teklif etmesi ardından geldiğini söyledi.  “Bu özgür kadınların destanının insanların yakınına yerleşebileceği, ruh hallerine göre yapraklanabileceği, ısrar edebileceği fikrini büyülü buldum. Çünkü bir film görüyoruz ve yok oluyor, hiçbir önemi yok. Kitap, yoldaki bir arkadaştır, istediğimiz zaman geri döndüğümüz bir ilham kaynağıdır ve sonra güvenlik nedeniyle filme alınamayan tüm kadınlara bir karakter olarak yer verebiliriz. Bu, destana yeniden saygı göstermenin bir yoluydu. Şüphesiz başka bir kitleye ulaşmanın da bir yolu…” diyen Sauloy, herkese Kürt kadınlarından bir yol arkadaşı oluşturmuş. 


Kadınlar toplumun imajını değiştirdi

Yıllardır genel olarak Kürt halkının, özelde Kürt kadınlarının mücadelesi üzerine çalışan Sauloy, Rojhilat hariç Kürdistan’ın her parçasını ziyaret etti. Rojava’ya yaptığı en son ziyaretini ise DAİŞ’e karşı savaşan kadınlar konusunda dokümanter oluşturmak amacıyla gerçekleştirdi.

Sauloy, Kürt kadınlarının yaşadığı coğrafya ve ataerkil sistemler yüzünden farklı bir yapıya sahip olduklarını ifade etti. Özellikle Türk rejiminin, tüm Kürt örgütlerine karşı eşi görülmemiş bir karalama ve baskı kampanyası yürüttüğünü ifade eden Sauloy, “Başûr’da olduğu gibi Bakur’da da hakları için savaşmaya devam ediyorlar. Rojava’nın en büyük farkı, 2014 Toplumsal Sözleşme ve 2016 Anayasasından bu yana kadın haklarının hukukta yer almasıdır. Ve kadınların DAİŞ ile mücadelelerinin toplumdaki imajını değiştirdiğini düşünüyorum” dedi. 

Yeni projesi için yine yolcu

Bu süreçten sonra yeni nesilde büyük bir değişim görmenin mümkün olacağını belirten Sauloy, Kürt kadınlarının erkeği dönüştürme, onları eğitme, özgürleşme konusunda Avrupa’da özgür olduğunu düşünen kadınlara ders verecek durumda olduklarını ifade etti. Sauloy, 2003 yılından bu yana Qendîl de dahil birçok alanda Kürtler üzerine haber, belgesel, film çalışmalarıyla bilinen bir gazeteci olarak yakın bir zamanda yeniden Rojava’ya gitmek istediğini söyledi. Pandemi koşullarında izin verilir verilmez yeniden Rojava’ya bir film projesi için gitmeyi düşündüğünü söyleyen Sauloy, söz konusu çizgi romanın bu ay içinde okurun elinde olacağı bilgisini paylaştı.