KNK’den iç barış diplomasisi

  • KDP’nin fitilini ateşlemeye çalıştığı iç çatışmayı durdurmak için Eşbaşkan Ehmed Karamus başkanlığında Güney Kürdistan’da görüşmeler yapan KNK heyeti, diyalog zeminini oluşturmaya, sorunları çatışmaya dönüşmeden çözmeye çalışıyor.

 

ERKAN GÜLBAHÇE / SAARBRÜCKEN

KNK Eşbaşkanı Ehmed Karamus, ilk etap görüşmelere dayanarak Güney’de siyasi partilerin büyük çoğunluğunun, halkın, sivil toplum kurumların ve akademisyenlerin kesinlikle bir iç savaşa karşı olduklarını vurguladı. YNK Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Şêx Şemal, Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) Yöneticisi Îbrahîm Elîkor ve Tevgera KAWA Avrupa sorumlusu Hüseyin Erkan da Güney Kürdistan’daki krizin diyalog yoluyla çözülmesi çağrısında bulundu.

Eşbaşkan Ehmed Karamus başkanlığındaki KNK heyeti, hafta sonundan beri Güney Kürdistan’da temaslarını sürdürüyor. Eşbaşkan Karamus’un verdiği bilgilere göre; Parlamenter Meclisi Başkanı ve bütün yönetim kurulu ile toplanan heyet, ortak çalışma yürütmek ve ayın 21’inde düzenlenecek konferans için planlamalar yaptı. Parlementerler Birliği ile de görüşülüp ortak bir karar alınarak protokol imzalandı. Üstelik Güney’deki görüşmelere de katılacaklar. Parlementerler Birliği’ne bütün partiler dahildi.

KDP Genel Başkanı Mesud Barzani, Federe Kürdistan Başkanı Neçirvan Barzani ve YNK’ye bir mektup yazarak görüşme taleplerini ileten heyet, diğer siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, aydınlar ile görüşmelerini sürdürüyor. Dün de üç ayrı komite ile görüşen heyet, yaklaşık 10 gün daha kalarak bütün programını gerçekleştirmeyi planlıyor.

Eşbaşkan Karamus’a göre görüşmelerde iki talep üzerinde yoğunlaşıliyor;

* Bir iç savaşın çıkmaması için gereken tüm tedbirlerin alınması.

* Bu sorunların çözülmesi için tarafların bir araya gelip  diyalog zemininde buluşması için ortamı hazırlayabilmek.

Karamus, ilk etap görüşmelere dayanarak Güney’de siyasi partilerin büyük çoğunluğunun, halkın, sivil toplum kurumların ve akademisyenlerin kesinlikle bir iç savaşa karşı olduklarını vurguladı.

KNK, Güney Kürdistan’da görüşmelerini sürdürürken gazetemize konuşan Kürt siyasetçiler de tüm çevrelere ”iç barış ve diyaloğa hizmet etme” çağrısı yaptı.

Mam Celal’in sözüne bağlıyız

YNK Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Şêx Şemal, ”Kürtler arası kardeş kavgası Kürt halkına verilecek en büyük ceza ve en büyük acıdır. Kürtler bu acıları tekrardan yaşamamak için kardeş kavgasını aralarında yasaklamalı, haram kılmalıdır” dedi. Celal Talabani ve Mesud Barzani’nin geçmişte yaptığı açıklamalarda kardeş kavgasının tekrardan yaşanmayacağı yönünde Kürt halkına söz verdiklerini hatırlatan Şêx Şemal, ”Biz YNK olarak Mam Celal’ın Kürtlere kardeş kavgasını haram kıldığı sözüne bağlılığımızı sonuna kadar devam ettireceğiz. Kardeş kavgasına YNK olarak kesinlikle taraf olmayacağız” diye konuştu.

Sadece düşmanlarımızı sevindirir

Kardeş kavgasını mahkum edeceklerini, buna karşı tum güçleriyle çalışacaklarını kaydederek, Kürtler arası yaşanacak kardeş kavgasının bütün Kürtlere zarar verdiği gibi Kürtlerin kazanımlarını da tehlikeye atacağının altını çizen Şêx Şemal, ”Kürtler arası kardeş kavgası düşmanlarımızın dışında kimseyi sevindirmez. Kardeş kavgasını isteyen ve kardeş kavgasının yaşanması için çaba gösterenler bizim düşmanlarımızdır” dedi.

PKK o topraklara yeni gelmedi

Kardeş kavgasının önüne geçmek için diplomasi ve diyalog yolunun zorlanması gerektiğini vurgulayan Şêx Şemal, ”PKK’li arkadaşlar o topraklara yeni yerleşmediler. Bugüne kadar bir sorun olmadı da bugün neden sorun oluyor? Eğer orada olmaları bir sorun olarak görülüyorsa neden bugüne kadar beklendi?” diye sordu.

Düşmanın oyununa gelmeyin

”Sanki düşmanlarımız bizi bir oyuna çekiyor” diyen Şêx Şemal, şu çağrıda bulundu: ”Kürt kardeşlerime ‘düşmanın oyununa gelmeyin, sorunlarınızı konuşarak halledin’ diyorum. Silah ile hiçbir sorunu halledemezsiniz. Kürtler arası patlayacak silahın, Kürtlere acı ve gözyaşından başka hiçbir getirisi olamaz. Kardeş kavgasında biz Kürtler ağlarken düşmanlarımız da kahkahalarla gülecek. Kardeş kavgasına karşı Kürtler ve tüm siyasi çevreler ayakta olmalı.”

KDP ateş yakmaya çalışıyor

PJAK Avrupa Yönetiminden Îbrahîm Elîkor ise KDP’nin yaşanan gerginlikteki rolüne işaret ederek, ”Ne yazık ki KDP, PKK’ye karşı konumlanmış ve kardeş kavgasının ateşini yakmaya çalışıyor. PKK’nin Güney Kürdistan’da çıkarılmanı sadece KDP istiyor. KDP’nin hazırlıkları da Türk devletinin Kürt özgürlük mücadelesine karşı geliştirdiği planın bir parçası. Maalesef Barzani an itibarıyla Türk devleti ile işbirliği içinde ve Kürdistan özgürlük mücadelesine karşı bir koalisyon oluşturmuş durumda. Rojavayê Kurdistan’a karşı da böyle” dedi.

KDP’nin Türkiye ile geliştirdiği iş birliğini bir an önce sonlandırması gerektiğini söyleyen Elîkor, ”Dört parça Kürdistan’da Kürtler özellikle de Güney Kürtleri bu saldırılara ve yaşanacak savaşa karşı durmalı, sesini yükseltmelidir. Hiçbir Kürt gücünün başka bir Kürt gücüne saldırması kabul edilemez. Kürt siyasi çevreleri yaşanacak herhangi bir savaşa karşı durmalı, saldırıyı gerçekleştirecek tarafı mahkum etmeli ve Kürtlere ihanet ile suçlamalıdır” şeklinde konuştu.

Diğer partiler KDP’ye hatırlatmalı

Özellikle Güney Kürdistan’daki siyasi partilere Kürtlerin kazanımlarına karşı gelişen bu plana karşı açık bir şekilde karşı çıkma çağrısında bulunan Elîkor, şunları ifade etti: ”KDP’ye gerillanın Başûr’da ve Rojava’da Kürt halkının öz savunma gücü olduğunu hatırlatmaları gerekiyor. Gerilla dört parça Kürdistan’ın evlatlarını barındırıyor. Gerillayı sadece Kuzey Kürdistan gücü olarak görmek yanılgıya düşürür. Gerillaya yapılacak saldırı dört parça Kürdistan’a yapılan bir saldırıdır.”

Kürtlerin diyalog girişimlerinin şeffaf olmasının önemine de vurgu yapan Elîkor, ”Siyasi taraflar, Kürtler için yapacakları siyaseti şeffaf bir şekilde yapmalı. Kapalı kapıların ardından yapmamalı ki Kürt halkı kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmeli” diye ekledi.

Savaşın mimarı Türkiye ve İran’dır

Kawa Hareketi Avrupa Sözcüsü Hüseyin Erkan ise PKK ve KDP arasındaki bir savaşın tek kazananının başta Türkiye olmak üzere sömürgeciler olacağının altını çizerek, Kürtler için tarihi ve hassas bir süreçten geçildiğini anımsattı. Rojava ve Güney’de DAİŞ ve sömürgeci güçlere karşı verilen mücadele ve kazanımlara dikkat çeken Erkan, ”Böylesi bir süreçte iç savaş, sömürgecilerin kirli planlarına hizmet eder. Böylesi bir durumda kaybeden Kürt milleti olacaktır. Buna yol açan kim olursa olsun o sorumludur. Bu savaşın mimarı Türkiye ve İran’dır. Bunların oyununa gelinmemelidir” diye konuştu.

Milli bir duruş sergilenmeli

”Kürt milletine kaybettirecek böylesi bir savaşı durdurmak için mevcut Kürt partileri, kurumları, aydınları, sanatçıları ve özelikle halkımız harekete geçmelidir” diyen Erkan, taraflar üzerinde baskı kurulması gerektiğini belirtti. ”Kawa Hareketi olarak güç ve imkanlarımız dahilinde mücadele edeceğiz” diyen Erkan, şunları belirtti: ”Özellikle de KDP’yi uyarıyoruz. Türkiye’nin oyununa gelmemelerini kendilerinden istiyoruz. Güney’e adım adım yerleşen barbar ve vahşi Türk sömürgecilerine karşı milli bir duruş̧ sergilemelerini kendilerinden bekliyoruz. Umarız aklıselim davranır, böylesi bir tutum sahibi olurlar.”

KDP savaş tamtamlarını çalıyor

Gelişmeleri takip eden her sağduyulu insan savaş tamtamlarını seslendirenin KDP olduğunu göreceğini belirten Erkan, ”Yetkililerin basındaki açıklamaları bunun somut delilleridir. Habire savaş gerekçeleri üretip duruyorlar. PKK’ye olmadık şartlar dayatıyorlar. 40 seneden beri bulunduğu alandan çıkarmak için büyük bir çaba sarf ediyorlar. Durup dururken bunu gündeme getirmediler. Bunu kendilerine dayatan Türk devletidir” dedi.

Güney kimsenin malı değil

”Güneyi kendi babalarının malı gibi görüyorlar. Güney kimsenin malı değildir, Kürt milletinindir” diyen Erkan, her Kürt siyasal gücünün Kürdistan’ın her alanında örgütleme hakkı olduğunu vurguladı. Erkan, şunları ekledi: ”Kimse bu hakkı bir başka Kürt gücüne yasaklayamaz. Irak-PDK bu hakkı PKK’ye yasaklayacağına Kürdistan’ı kendi arka bahçelerine dönüştüren Türkiye, İran ve Irak’a yasaklasın önce. Bunu yapmayan Irak-PDK’nin sömürgecilerin dayatmasıyla PKK’ye karşı savaş açmaya çalışması kabul edilemez. Her sağduyulu Kürt yurtseveri bunu durdurmak için elinden gelen çabayı sarf etmelidir. Bu krizden çıkış yolu; milli siyaset, milli birlik ve milli çıkarlar temelinde anlayış birliğine varmaktı. Bu zemine gelinirse ortak paydada buluşan Kürt hareketleri artık birbirleriyle savaşmazlar. Düşmana karşı birlikte savaşırlar. Yol budur.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.