Kolombiya’da barış oluyor mu?

Haberleri —

Kolombiya devlet başkanı Juan Manuel Santos resmi olarak önceki gün, gerilla hareketi FARC-EP ile barış görüşmelerine başlayacaklarını ilan etti. İçinde barış kelimeleri geçtiği için, masaya oturduğu için ve hatta bu barış anlaşması imzalanırsa Nobel barış ödülüne en azından aday filan olacağı için Santos’u iyi bir insan filan zannetmeyin. –Zaten iyi bir insan, Kolombiya da devlet başkanı olabilir mi ki? Bir Devlet de ‘iyi’ olabilir mi?- Santos’un sicili yasal cinayetler ile dolu. Bir önce ki başkan Urribe zamanında iki milyon kişinin köylerinden sürülmesi, 20 bin kişinin katledilmesinin sorumlusu ölüm timleri, şu an barış güvercini Santos’a bağlıydı. Ayrıca iki bin aktivist, sendikacı, gazeteci, insan hakları savunucusunun öldürülmesinden de  sorumluydu şu anki devlet başkanı –iyi insan- Santos’un komutanlığında ki ölüm timleri. Bir de Santos’un ailece uyuşturucu ticareti ile bağları olduğuna dair güçlü izlenimler oldu her zaman.
Bugünün aday barış güvercini Santos, henüz yakın zamana kadar teröristlerle masaya oturmam diyordu. Bir sürü zaman sarf ettiği ‘Bittiler.’ ‘Bitiyorlar.’, ‘Ha bitti ha bitecekler.’ açıklamalarını da es geçiyorum. Zaten siz bu tür açıklamaların benzerlerini her gün okuyorsunuz. Bu yüzden başında ki ülke adını değiştirin, yeterli. Söylemek istediğim şu aslında, bu iş iyi olmak meselesi filan değil, ancak koşullar zorlayınca oturmak zorunda kalıyorlar. Santos’un siciline bakarsanız çok açık ki Kolombiya’da ki bütün gerilla hareketlerini –Ama bu arada herkes ELN’yi unutuyor. FARC-EP kadar büyük olmasa da önemli bir gücü vardır.- bitirmek isteyecektir ama bugün kardeşi Enrique Santos Calderon de bizzat dahil olduğu bir görüşmeler süreci söz konusu. Yani zoraki barış güvercini yapacak hayat, ölüm timleri komutanını.
Bu durum gerilla için de söz konusu. Bazı şeyleri iyi ya da kötü diye yorumlayamazsınız. Bunlar olgudur. Bu olgudan söz ederken, hareketin kurucusu Marulanda’nın hayatını kaybetmesi, ardından başından beri en etkili isimlerinden, teorisyenlerinden Alfonso Cano’nun öldürülmesinden söz etmiyorum. Özellikle uluslararası durum çok etkili. Guatemala’da URNG eski gerilla harekeyle konuşurken ülkenin başkentinin kıyısındaydınız neden barış imzaladınız diye sorduğumda, Berlin duvarı yıkıldı diyorlardı. Hareketin Sovyetler Birliği ile bağı yoktu. Ne Berlin duvarını ne de öyle bir sosyalizmi savunuyordu ama Berlin duvarı üstlerine yıkıldı. Ayrıca devrim yapmış Nikaragua ve ardından El Salvador barış anlaşması imzalamıştı. URNG bu olgu karşısında hareket etti.
FARC içinde benzer olgular söz konusu. Mesela Ortadoğu’dan farklı olarak, neredeyse bütün çevrelerinde bir ‘sükunet’ hakim. Bunun ötesinde bence en önemli unsur, Latin Amerika’nın en önemli figürü Chavez’in bu barışı istemesidir. Zaten her Venezuella seçim döneminde Chavez’in, yangında ilk vazgeçtiği, en azından resmi olarak vazgeçtiği Kolombiya’dır. Özellikle hasta Chavez’in muhtemel kaybedilmesi durumu karşısında, ancak bu tür sükunet, Chavist iktidarın devamını sağlayabilir diye düşünmekteler. Bu nedenle özellikle son yıllar da Venezuella ile bağları güçlenen FARC-EP’nin masaya oturmasında en büyük etkenin bu olduğu kanısındayım. Ayrıca bu durum Chavez’in söz konusu seçim de, yüzde 59 civarında bir oyla yeniden seçilmesi –Bu görüşmeler olmasaydı bu oy oranı daha düşük olabilirdi.-sağlayacaktır.
Masaya otururken FARC-EP’nin her şeyden vaz geçeceğini sakın sanmayın. Birçok barış görüşmesi sürecini yaşamış, kendi alanlarında her türlü zorluğa rağmen ‘kolektif demokrasi’ biçimini yaşama geçirmiş bir hareketin önerilecek bir teslimiyeti kabul etmeyeceği açıktır. Zaten ilk taleplere baktığınızda bunu göreceksiniz. Aslında burada barış talebinde daha samimi olan FARC-EP’dir ama Kolombiya devletinde en az Osmanlı kadar oyun çok.
Şimdi en azından görüşmeler başlıyor ama Kolombiya da barış olacak mı? Gerçek bir barış olacak mı?
Ve sonuç olarak, bana da Kolombiya yolları görünür…

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.