Kolonları kesik devlet

Forum Haberleri —

.

.

  • Devletin bütün kolonları kesilmiş, bütün kurumlarının içi boşaltılmış, devlet çökmüş, enkaza dönmüş fakat bizler aklı selim bir değerlendirme duyamıyoruz.

RAUF KARAKOÇAN

Türkiye bir acayiplikler ülkesidir. Büyük bir deprem felaketi yaşanmış, iktidarın umurunda değil. Bu felaketten milyonlarca insan etkilenmiş, şehirler yerle bir olmuş, on binlerce ölü, bir o kadar yaralı, kalanı göç yollarına düşmüş, yetkililer tınlamıyor bile. Depremin ardından bunca zaman geçmiş, insanlar hala su, çadır diye feryat etmeye devam ediyor, muhatabı oralı değil. Depremzedelerin çocukları kayıp, diyanet kurumları çocuk tacirliği yapıyor, kimsenin vicdanı sızlamıyor. Kızılay sadece çadır satmıyor, kâr amacı çalışan bir şirket gibi envanterindeki her şeyi satıyor, kimse bana mısın demiyor. Artık sıradan insanlar TC’nin içine düştüğü durumu ‘Ya bu nasıl bir ülke?’ diyerek hayret ediyorlar. Oysa ki hayret edilecek bir şey yok. Yıllardan beri Kürtlerin söylediği ve bir türlü inanmayanların, bu ceberut terör devletini yeni fark etmeleri insanın feraset düzeyiyle alakalı bir durumdur.

 Deprem felaketini bir günde unutturacak siyasi heyelanlar meydana gelir, gündem alabora olur, herkes hurra oraya yönelir. Yani, acayip bir durumda zor bir yarış yapılıyor. Sezen Aksu’nun ‘hadi bakalım’ şarkısını hatırlatıyor. Siyasi geçmişi oldukça karanlık olan Meral Akşener’in altılı masayı terk etmesi de buna iyi bir örnektir. Provokatör duruşa, millet duruşu der. Hele Kürtler konusunda yaptıkları ve söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. Bakanlığı döneminde köy korucusu denilen çetelerin tecavüz vakaları tavan yapmışken, bir ‘kadın’ olarak, çeteleri savunmuş ‘bölgede çok hayırlı işler yapıyor’ diyerek arka çıkmıştı. İçinde yer aldığı Milliyet ittifakı, Kürtler olmadan seçim kazanması mümkün değilken, ‘HDP ile yan yana gelmem, aynı kareye girmem’ diyerek, kazanmamak için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Son olarak masayı terk etmesi ise siyasi körlüğün tuzu-biberi. Bu at gözlüklü siyasetçiyi nasıl anlamak gerekir, siyasetin neresine oturtmak gerekir, bileni yok. ‘Delinin birisi kuyuya taş atar kırk akıllı çıkaramaz’ misali tımarhanelik bir durum söz konusu.

TC devletinin, AKP döneminde, küçümsedikleri muz cumhuriyetinden daha kötü bir duruma düştüğünü depremle birlikte herkes görmüş oldu. Gördü de ne oldu, işler yine aynı minvalde! Devletin bütün kolonları kesilmiş, bütün kurumlarının içi boşaltılmış, devlet çökmüş, enkaza dönmüş, aklı selim bir değerlendirme duyamıyoruz. Devlet sınır ötesinde Kürt avına çıkmış terör saldırılarında bulunuyor. Heleb’in, Hesekê’nin, Şengal’in merkezinde arabalara bomba yerleştiren bir tetiş örgütüdür Türk devleti. SİHA’larla masum Êzîdîleri öldüren, terör devleti gündeme bile girmiyor. Bu tuhaf ülkenin tuhaf bir kamuoyu var. 

Sınır ötesi devlet terörü ve işbirlikçileri

Êzîdi halkının öncülerine saldırma alçaklığını gösteren TC devleti, depremzedelerin bir parça ekmek ihtiyacına bile cevap veremez duruma gelmişken, sözde yazar çizerleri tarafından görülmüyor, bir kıyaslama bile yapılmıyor. TC devleti, sınırları dışında km’lerce uzakta insanlar katlederken, haftalar geçmesine rağmen, deprem bölgesinde hala girilemeyen yerler olacak, bunun mantıkla izahatını yapmak mümkün mü acaba?

Sınır ötesi devlet terörünün yerli ortakları, işbirlikçileri de bu acayip ikilemin birer figüranı haline gelmişler. Rojava’nın genelinde, Şengal’de, Mexmûr’da, Başûrê Kurdistan’da TC devletinin işbirlikçi ajanı konumundaki güçler ve bireyler, düşmana hizmet etmeyi marifet sayıyor. KDP’den, ENKS’den, Şeşo ailesi gibi KDP artıklarının Şengal’de ki işbirlikçiliklerinden bahs edince, bazıları hemen havaya zıplıyor.

Son günlerde art arda YBŞ komutanlarından Pir Çeko, Agir Cefri, Êzîdxan Asayiş sorumlusu Şerzad Şemo ve daha onlarcası, alçakça katledildi. Bunun istihbaratını kim sağlıyor? Bunu bilmek için siyaset okumaya da gerek yok. İhanetçi, işbirlikçi denildiğinde KDP destekçileri feveran ediyor. Kayıtlara geçmesi açısından, 3 Mart 2017 Xenasor da içinde Gazeteci Nujiyan Erhan’ın da bulunduğu 12 kişiyi katleden KDP komutanı ve Peşmerge Bakan yardımcısı Serbest Lezgin denilen aşağılık yaratık ile bir kontra arasında ne fark var. Bu karaktersiz kişi hakkında bizim bir şey söylememize gerek de yok, PKK’ye ilişkin basında çıkan açıklamalarına bakıldığında, nasıl kan kustuğu görülecektir.

Türkiye’nin acayiplikleri ihanetçi-işbirlikçilerine de sirayet etmiş. TC devleti kendilerine her türlü hakareti yapmasına rağmen onun yanında yer almayı bir meziyet sanıyorlar. Êzîdîlerin içindeki hainler de benzer bir duruma düştü. Bunu ne akılla ne de vicdanla izah edemiyorum. Düşmanını sevmek sendromu bu olsa gerek!

Türkiye’nin yaşadığı bütün sorunların kaynağında Kürt sorunu vardır. Depremdeki çaresizliğin, siyasetteki tıkanıklığın, ekonomideki çöküşün, enkaza dönüşen devletin tek nedeni Kürt düşmanlığıdır. Bunu görmeyen, sıradan vatandaştan medyasına, askerinden siyasetçisine varana dek herkes sürdürülen Kürt soykırım savaşının enkazı altında kalmaya mahkûmdur. Bu acayip zor yarışı kazanmak için Kürtlere muhtaçsınız. Hadi bakalım.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.