Korona cezalarına karşı ne yapılmalı?

• Kimi zaman eylemler ya da derneklerdeki faaliyetler de baştan "yasaklı" ilan edilip 'korona tedbirleri’ gerekçe gösterilerek yüksek meblağda cezalar kesilebiliyor. Esslingen DKTM Eşbaşkanı Faruk Mutlu’ya ilkinde bin, ikincisinde 2 bin 150 euro para cezası kesildi. Avukat Frank Jasenski korona cezalarına karşı yapılması gerekenleri anlattı.

NİHAL BAYRAM

Almanya’da korona salgını nedeniyle tedbirler artırılırken enfeksiyon koruma yasasını ihlal edenlere eyaletten eyalete değişmekle birlikte 50 eurodan başlayan para cezaları kesiliyor. Azadî Hukuk Bürosu bu konuda haksızlığa uğradığını düşünenleri "nasıl bir hukuku yol izleyecekleri" konusunda bilgilendiriyor. 
Kimi zaman eylemler ya da derneklerdeki faaliyetler de baştan "yasaklı" ilan edilip 'korona tedbirleri’ gerekçe gösterilerek yüksek meblağda cezalar da kesilebiliyor. Baden Württemberg’de Nisan ayında Esslingen DKTM’de 'fazla kişi' bulunduğu gerekçesiyle para cezası kesilirken, Eşbaşkan Faruk Mutlu’ya 3 bin eurodan fazla para cezası kesildi. 

Dernek başkanına 3 bin euro ceza
Olayın ayrıntısıyla ilgili Esslingen DKTM Eşbaşkanı Faruk Mutlu gazetemize şu bilgileri aktardı: "İki hafta üst üste Öcalan’a özgürlük talebiyle gerçekleştirdiğimiz eylem ardından eşyaları bırakmak için gittimiz dernek binamız polisler tarafından basıldı. İlkinde 15 kişiydik, herkese 500 euro dolayında para cezası kesildi. Eylem başvurucusu ben olduğum için bana da 1.100 euro ceza verildi. 
İkinci çarşamba yürüyüş ardından gittiğimiz dernek binasına polis geldiğinde 9 kişiydik. İkinci kez ceza kesilen kişilere 1.000 euro bana ise dernek binasında olmadığım halde -yürüyüş izni bana ait olduğu için muhtemelen- 2 bin 150 euro para cezası kesildi. Dernek binası 200 metrekare, 3 odalı bir yer. Her odaya 5 kişi girebiliyor. Bu koşullarda bize ceza kesilmemesi gerekiyor. Buna rağmen ceza kesildi. Mahkemeye itiraz ettik. Şimdiye kadar 5 kişinin mahkemesi sonuçlandı. İlticacı olan, kampta kalanların cezası 500 eurodan 150 euroya düşürüldü. İşçi ailesi olanların 500 euro cezası 200’e düşürüldü. Benim ise 3.250 euro cezasına ilişkin yaptığım itiraz davası da henüz görülmedi."

Farklı örnekler de var  
Leipzig’de de geçtiğimiz günlerde PKK yasağını protesto eden grubun eylemi tüm izinler alınmasına rağmen korona yönetmeliği gerekçe gösterilerek engellenmiş ve kimlik kontrolü yapıldı. Tertip Komitesi, yasadışı ve hukuka aykırı gördüğü bu engellemeye karşı yasal işlem başlattı. 
Farklı örneklerin de olduğunu kaydeden Azadî kamuoyunu bu konuda bilgilendirmek için Gelsenkirchen’den avukat Frank Jasenski’ye merak edilenleri sordu. Avukat Jasenski’nin cevapları şöyle:

Para cezasına çarptıranlar ne yapmalı?
Mutlaka iki hafta içerisinde itiraz edilmeli. Aksi taktirde bu cezalar bağlayıcı oluyor.  

Para cezalarındaki farklılıklar neden kaynaklanıyor?
Farklılık korona düzenlemelerin eyaletlere göre değişmesinden kaynaklanıyor. İçerik olarak çok farklı, kafa karıştırıcı ve sürekli değişmekte. Ancak belirli ihlaller için kesilen para cezası da farklılık gösteriyor. Örneğin; maske takmama ya da temas kısıtlaması bireysel bir ihlal ile farklı, temsiliyeti olan bir kurum yöneticisi ise çok daha yüksek bir ceza kesiliyor. 

Düşük ceza alanlar da karara itiraz etmeli mi?
Miktar ne olursa olsun tüm para cezalarına itiraz etmenin mantıklı olduğunu düşünüyorum. Para cezasının duruşmaya geçilmeden önce ödenmesi de mümkündür. Kurumlar içindeki buluşmadan kaynaklı verilen cezalarının tümü incelenmeli. Para cezasını yazan makamlar hızlıca bunları 'yasaklanmış toplantı’ olarak değerlendiriyor. Oysa Alman Anayasası’nın 8. maddesi eyaletlerin büyük çoğunluğunda kapalı mekanlarda da siyasi toplantılara izin veriyor. Örneğin Nordrhein-Westfalen eyaletinde kapalı alanlarda toplanmak (maske takma ve mesafe tutma şartı ile) yasal, bu toplanmaları gerçekleştirebilmek için kurumlar özel olarak açılabilir. 
 
Bu tür davalarda nasıl bir hukuki yol izlenebilir?  
Sağlık koruma tedbirlerinin demokratik temel haklar ve özgürlükleri kısıtlamak için kötüye kullanıldığı her yerde bu hak ve özgürlükleri sağlamak için açık bir mücadele vermek gerekiyor. Bugüne kadar korona koşulları şartları altında da Alman Anayasası’nın 8. maddesi gereğince yürüyüşlerin yapıldığı ve siyasi toplantıların gerçekleştirildiği çok defa ispatlanmıştır.  Bizim ofisimizin sayısız yürüş ve toplantıyla ilgili olumlu mahkeme kararları bulunuyor.  Bu tabiki Kürt derneklerinde toplanma hakkının kullanımı için de geçerlidir. Bizler kurum içerisindeki kontrolleri ve taciz edici kontrolleri kınıyoruz. İtirazlar bireysel cezaların yanı sıra kısıtlanan yürüyüş, toplantı ve diğer etkinlikler için de yapılabilir.