Koronanın en beleşçisi Türkiye

  • Türkiye’nin resmi olarak ilk korona vakasını açıklamasının üzerinden bir yıl geçti. Türkiye, yurttaşlarına en az gelir desteği sağlayan üç ülke arasında yer aldı. G20 ülkeleri içinde gelir ve harcama desteği en düşük olan ülkedir. Nakit harcama destekleri 6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor. Bunun için de bütçe yerine fonlar ve bağışlar kullanıldı.

DİSK, birinci yılında salgınla mücadelede yapılan yanlışları ve eksikleri baz alarak, bunların yarattığı sorunlara dikkat çekti; salgınla mücadele için daha önce dile getirdiği önerileri genişletip yenileyerek kamuoyuna sundu.

DİSK’in dün paylaştığı yol haritasında şu değerlendirmeler yapıldı: "Salgın sadece halkın sağlığını değil sosyal ve ekonomik yaşamını da derinden etkiledi. Salgın, toplumsal ve iktisadi açıdan en çok işçi sınıfını ve dar gelirlileri etkiliyor. Salgın gelir eşitsizliğini, toplumsal adaletsizliği ve yoksulluğu daha da derinleştiriyor. Salgın nedeniyle devasa bir iş ve gelir kaybı yaşanıyor. Kovid-19 döneminde (Mart-Kasım 2020) aylık ortalama iş kaybı 4,4 milyona yaklaştı. İstihdam, Kasım 2019-Kasım 2020 arasında 1 milyon 103 bin azalarak 28 milyon 169 binden 27 milyon 66 bine geriledi. Kasım 2019’da 27 milyon 455 bin olan istihdam içinde olup işbaşında olanların sayısı 2 milyon 217 bin kişi azalarak 25 milyon 238 bine geriledi.

İş ve gelir kaybı yaşayan 3,7 milyon işçi kısa çalışma ödeneğinden yararlanırken, nakdi ücret desteğinden yararlanan işçi sayısı 2,5 milyona yaklaştı. Böylece yaklaşık 14 milyon civarındaki kayıtlı işçinin 6,2 milyonu (yüzde 44) salgın döneminde iş ve gelir kaybına uğramış oldu.

Salgın döneminde kayıtsız çalışanlar çok daha büyük bir iş kaybı yaşadı. Kayıtlı çalışanlar büyük ölçüde işten çıkarma yasağı ile korunurken kayıtsız çalışanlar bu durumdan yararlanamadı. Ocak-Kasım 2020 döneminde ücretli ve kendi hesabına kayıt dışı çalışanların sayısında çok büyük azalma oldu. Bunlar herhangi bir sosyal koruma ve destekten yararlanamadı."

Hükümet yetersiz kaldı

DİSK’in bu süreçte talepleri ve yaptıkları ile hangilerin karşılandığının hatırlatıldığı değerlendirmede, hükümetin salgına karşı etkin sosyal politikalar üretmediği; Anayasa’nın sosyal devlet ilkesinin gereğini yerine getirmekten kaçındığı vurgulandı. DİSK, hükümetin durumunu şöyle izah etti:

*    Türkiye, yurttaşlarına en az gelir desteği sağlayan üç ülke arasında yer aldı. Türkiye G20 ülkeleri içinde gelir ve harcama desteği en düşük olan ülkedir. Türkiye tarafından yapılan sağlık hariç nakit harcama destekleri 6 milyar dolar olarak tahmin ediliyor.

*    Türkiye’de yapılan toplam 49,5 milyar TL’lik nakit transferin 41 milyar TL’si İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, yaklaşık 6,4 milyar TL’si Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’ndan ve 2 milyar TL’si ise bağış kampanyasından sağlandı. Böylece Türkiye tarafından yapılan nakit desteklerde bütçeden doğrudan ayrılan kaynak söz konusu değil."

Destekler kaldırılıyor

Salgın şiddetini ve belirsizliğini korurken salgın sırasındaki en önemli gelir desteklerinden bir olan kısa çalışma ödeneği 31 Mart 2021 tarihi itibarıyla kaldırıldığına dikkat çeken DİSK, "Oysa kısa çalışma ödeneğinin sona ermesi bir yana, eksiklerinin giderilerek devam ettirilmesi gerekiyor" dedi.

İşten çıkarma yasağı ve zorunlu ücretsiz izin uygulamasının, istihdamın kâğıt üzerinde önemli ölçüde korunmasına yol açtığını belirten DİSK, şunlara işaret etti: "İşverenler işçileri işten çıkarmak yerine ücretsiz izne çıkardı. 2,5 milyon işçi salgın boyunca ayda 1.168 TL ile yaşamaya mahkum edildi… İşten çıkarma yasağının istisnaları (Kod 29 gibi) işverenler tarafından kötüye kullanıldı ve işten çıkarma yasağını delmek için işverenlerin bir bölümü hile yoluna başvurdu. Bu nedenle işten çıkarma yasağının salgın döneminde tam koruma sağladığını söylemek mümkün değil.

Salgın sürerken, hatta yeniden yükseliş eğilimine girerken salgın sırasında yapılan ödeneklerden vazgeçilmesi kabul edilemez. Kısa çalışma ödeneğinin kaldırılması işçilerde büyük gelir kayıplarına yol açacaktır.

 

DİSK’in yol haritası

DİSK’in yol haritası ise başlıklar halinde şöyle:

*   Halk sağlığına ilişkin önlemler alınmalı

*    Katılımcı bir mücadele yöntemi benimsenmeli

*    Salgınla mücadele şeffaf yürütülmeli

*   Çalışanlar aşılanmalı

*   İşten çıkarma yasağı devam etmeli

*   Ücretsiz izin uygulamasına son verilmeli

*   Kısa çalışma ödeneği uygulaması uzatılmalı

*   İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işveren teşviklerine son verilmeli

*   Asgari gelir desteği sağlanmalı

*   Asgari ücretin brütü net ödenmeli

*   Emekli aylıklarının alt sınırı asgari ücret düzeyine çekilmeli

*   Çalışma süreleri kısaltılmalı

*  Yeni çalışma biçimleri hak kayıpları yaratmamalı

*  Uzaktan çalışmada işçi hakları korunmalı

*  Çalışanların sağlık ve güvenliği olmalı

*   Kovid-19 iş kazası ve meslek hastalığı kabul edilmeli

*  Kamucu ve toplumcu ekonomi politikaları hayata geçirilmeli.

İSTANBUL

 

Yorulduk, tükendik, öldük!

Sağlık emek ve meslek örgütleri, Ankara, İzmir ve Amed başta olmak üzere birçok kentte salgın döneminde yaşamını yitiren meslektaşlarını andı. Amed’de Dicle Üniversitesi Hastanesi önünde basın açıklaması yapıldı. “Sağlığımıza haklarımıza geleceğimize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartın açıldığı açıklamaya, sağlık meslek örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri katıldı. Yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından sağlık meslek örgütleri adına açıklama yapan Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Şiyar Güldiken, “Yaşanan can kayıplarının önemli bir bölümü, zamanında alınan doğru kararlarla önlenebilirdi. En temel hakkımız olan yaşam hakkımızın, bilimsellikten uzak, şeffaflıktan uzak, ekonomik ve siyasi kaygıların yön verdiği kararlarla hiçe sayılması bizi dehşete düşürdü. Yorulduk, tükendik, öldük. Çok can kaybettik, canlarımızı kaybettik!” dedi. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.