Kürdistan devrimine akan bir nehir
Kadın Haberleri —

Zozan Çewlîk ve Emine Erciyes
- YJA Star komutanlarından Zozan Çewlîk: “O Anadolu’nun yiğit bir evladı, Türkiye’de Kürt sorununa göz yummayan, bu anlamda Kürdistan halkının, kadınlarının da acılarını görendir. Kürdistan devrim mücadelesine akan bir nehir gibidir.”
- “Heval Emine, yeri geldiğinde bir sanatçıydı, yeri geldiğinde bir şairdi, tiyatrocuydu, sinemacıydı, basıncıydı, yazardı, akademisyendi, eğitmendi. Yeri geldiğinde de çok iyi bir Apocu felsefeciydi. Komple bir kişiliğe sahipti.
YJA Star ve HPG Komuta Konseyi Üyesi ve YJA Star Merkez Karargâh Komutanlık Üyesi Emine Erciyes’in şehit düştüğünün açıklanmasının ardından konuşan YJA Star komutanlarından Zozan Çewlîk, Erciyes’i “Kürdistan devrimine akan bir nehir” olarak nitelendirerek, onun ideolojik duruşu, halkçı kimliği ve mücadeledeki dönüştürücü etkisini saygıyla andı. Emine Erciyes’in, Gülnaz Karataş’ın gerilla romantizmini taşıyan özgür kadın çizgisiyle, sadece Kürt halkı değil, tüm Ortadoğu kadınları için bir sembol olduğu vurguladı:
Anadolunun yiğit evladı
“Öncelikle öncü komutanlarımızdan, değerli yoldaşımız Emine Erciyes yoldaşımızı saygıyla, sevgiyle, özlemle anıyor, değerli ailesine başsağlığı diliyorum.
Heval Emine, kendi özgürlük tarihini yaşayan, yazan, anlatan yoldaşlarımızdan biridir. O Anadolu’nun yiğit bir evladı, Anadolu’nun devrimci bir kadını olarak kendi halkının acılarını da yüreğinde taşıyarak, Türkiye’de Kürt sorununa göz yummayan, bu anlamda Kürdistan halkının, kadınlarının da acılarını görendir. Bu temelde Kürdistan devrim mücadelesine akan bir nehir gibidir.
Duruşu bizim için bir çizgidir
Heval Emine, Kürt halk gerçekliği mücadelesi içerisinde, sadece Kürt halkı, kadının değil, aynı zamanda tüm Ortadoğu halkları ve kadınlarının içinde yaşadığı duruma karşı mücadele eden bir yoldaştır. Bu anlamda tüm Ortadoğu kadınları açısından da kendi özgürlük tarihini, kişiliğini, kimliğini, mücadelesini oluşturan; devrimci kişiliğini – çocukluğundan mücadeleye katıldığı günden bu yana mücadele içerisinde tüm halkların ve tüm kadınların kurtuluşunu Kürt halkının, kadınlarının kurtuluşunda gören sembol bir kişiliktir, kimliktir. Duruşu özgür kadın duruşudur. Bu anlamda bizim için de bir çizgidir.
Heval Emine, Nevşehir’in bir köyünde dünyaya geliyor. Köyde feodalizmin ve dinin etkisi olsa da kendi değer yargılarını koruyan, doğayla iç içe olan, toplumsal özü koruyan bir çevrede çocukluğunu yaşıyor. Daha sonra Heval Emine, şehir yaşamına geçiyor. Orada kendi anlatımıyla çok daha bariz bir biçimde köy ve şehir arasındaki çelişki ve çatışmayı görüyor. O zamana kadar toplumsal sorunları görse de çok anlamlandırmıyor. Fakat şehir yaşamında bunların hepsini çok daha çarpıcı yaşıyor, görüyor. Burada öncelikli olarak gördükleri sorunların başında kadına yaklaşımı görüyor, toplumsal sorunları fark ediyor.
Arayışlarının başlangıcı
Heval Emine açısından çelişkilerin, arayışların açığa çıktığı dönem lise yıllarıdır. Lise yılları ilk kez devrimci hareketlerle, Kürtlerle tanıştığı dönemdir. Bu anlamda birçok görüş ve çatışmanın içinde lise yıllarını yaşıyor. Bu dönemde tarihe damgasını vuran öncü devrimci kişiliklerden etkileniyor. Bunlardan biri, çokça yazdığı, değerlendirdiği Mahir Çayan’dır. Deniz Gezmişler, Hüseyinler hakeza Che Guaveralar… Bu anlamda bir zemin oluyor lise süreci. Okul ortamında bir tarafta devletin baskıları, faşist duruşlar, milliyetçilik bir tarafta Türkiyeli devrimci sol gençlik grupları, bir tarafta da Apocu devrimci yurtsever Kürt gençliği var. Yaşadığı toplumsal çelişkiler, sorunlar onda bir arayış yaratıyor.
Apocu gençlikten etkileniyor
Lisede devrimci kişiliklerle tanıştıktan sonra giderek kendi arayışının somutlaştığını anlatırdı. Heval Emine tüm grupları izlese de Apocu devrimci yurtsever gençlik, katılımlarıyla, duruşuyla daha çok ilgisini çekiyor. Giderek o grubun içine girmeye karar veriyor. Burada Kemal Pirleri tanıyor, Haki Karer’i tanıyor, onların direnişi, onların Kürt mücadelesi şahsında Türkiye ve Kürt halkının kurtuluşunu, kardeşliğini gören anlayış Heval Emine üzerinde etki yapıyor. Heval Emine’nin buradan sonra giderek Apocu görüşlere, PKK mücadelesine eğilimi netleşiyor. Grup içerisinde çalışmaya başlıyor.
Katılımı duygusal değildi
Bu dönemde yaşadığı çelişki ve çatışmaların yanında kişi olarak yaşadığı çatışmalar var. Kendisi bu dönemde katılımını grup yoluyla Önderliğin görüşleriyle tanışıp, herkesi izleyerek gelişen bir kararlaşmayla açıklıyor. Duygusal bir karar olarak görmüyor bu katılım kararını. Kendisi “ben duygusal bir katılım değil de rasyonel bir katılım yaptım. Arkadaşların duruşları, söylemleri ve söylediklerinin benim üzerimde yarattığı etkiler vardı. Somut olarak gördüklerim de vardı. Bu da ciddi olarak benim arayışıma hitap ediyordu” diyordu.
Heval Emine, 14 Haziran’da bir grup arkadaşıyla Yunanistan üzerinden katılıyor. 1997 sonunda Önderlik sahasına, Akademi’ye geçiyor. Ben de ilk kez heval Emine’yi bu zeminde tanıdım. Tabii ilk olarak dikkatimi çeken, onun duruşu, ilgisi, katılımı, arayışçılığı, merakı oldu. Orada tanıştık, daha sonraki yıllardan şehadete ulaştığı yıla kadar da birçok mekanda, çalışmada uzun yıllar boyunca beraber görev yürüttük.
Büyük bir coşkuyla Önderliği tanıdı
Heval Emine açısından Önderlik sahası çok önemliydi. Doğrudan Önderliği tanıma, Önderlik gerçeğine katılma mücadelesi açısından belirgin bir temel oldu. Büyük bir coşkuyla, merakla, ciddiyetle Önderlik gerçeğini tanıma, katılmayı geliştirdi. 1997 sonu 1998 başı genel mücadelemiz için olduğu kadar kadın mücadelemiz açısından da tarihi yıllardı. Bu süreçte Önderliğin kadına yaklaşımından çok derinden etkilendi ve ideolojik olarak güçlendi ve mücadele anlamında da ciddi bir ilham aldı. Bunlardan biri devrede Önderliğin kadın arkadaşlarla yaptığı toplantı ve tartışmalardı. Yine Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nin ilanı ve bu tarihin içinde yer almak, bunun bir parçası olmak, Heval Emine açısından mücadeleye, Önderlik gerçeğine duyguda ve düşüncede de bir bütün olarak temel bir süreç oldu.
Bir kimlik bir duruştu
Heval Emine bir kimlikti, bir duruştu… Özgür kadın çizgisiydi. Heval Emine önemli bir algı ve düşünce gücüne, özgür kadın kültürüne, onun militanlık kültürüne ve anlayışına sahipti. Bu gücü kendisinde oluşturan bir kadın yoldaşımızdı. Kişiliği, katılımı, duruşuyla hepimizden farklı olan yanları vardı. Heval Emine sadece bir renk değildi, sadece bir Türkiyeli olduğu için farklı değildi. Bir kadın ve insan olarak farkı çok belirgindi. Rengarenk bir insandı. Zihniyeti, düşünce yapısı, tarzı; verili olana tabii olan, verili olan doğrularla yürütmeyen, mutlaka hep başka açılardan bakan, başka açılardan gören, başka açılardan mücadele eden bir duruşu vardı. Yaşamda da öyleydi. Hep bir akışkanlık içindeydi. Pozitifti, düşünce ve duygu gücü çok belirgindi. Kendisinde oluşturduğu bir katılım duruşuna sahipti.
Birçok özelliğin toplamıydı. Hem bir komutan, hem bir militan hem bir özgür kadın kişiliği olarak birçok özelliği kendi düşüncesi, duyguları, tarzı temposunda oluşturan, yani kendisini oluşturan, bu anlamda herkese bir biçimiyle akan bir enerjiye sahipti. Yeri gelince çok ciddi bir komutandı. Otorite ve kolektif tarzı oluşturan, bu anlamda öncülük yapan bir komutandı. Kendi duruşuyla, komuta tarzıyla da herkese güven veren bir yoldaştı. Komutanlık özellikleriyle hepimize örnek bir duruşa sahipti.
Akış halinde olan bir yoldaş
Heval Emine yeri geldiğinde bir sanatçıydı, yeri geldiğinde bir şairdi, tiyatrocuydu, sinemacıydı, basıncıydı, yazardı, akademisyendi, eğitmendi. Bunların toplamıydı. Yeri geldiğinde de çok iyi bir Apocu felsefeciydi. Heval Emine denildiğinde böyle bir katılıma sahip komple bir kişiliğe sahipti. Heval Emine Türkiyeli bir arkadaş olduğu için farklı değildi, bu özellikleriyle farkını yaşayan yaşatan, çalışmalara yansıtan, bu anlamda hep bir akış halinde olan bir yoldaştı. Bir yaratıcılığı da söz konusuydu. Verili olanla yetinmezdi. Özlü, mütevazi, kolektif aklı esas alan, bunun paylaşımını yapan, bu anlamda herkesin yaşadıklarına bir biçimiyle cevap bulma, cevap oluşturma anlamında güçlüydü. Sadece komutanlığıyla değil, aynı zamanda bir yoldaş olarak da vardı.
Hem yoldaş canlısı, hem insan sarrafı
Hayal gücü de çok yüksekti. Yaşam konusundaki esnekliği Heval Emine’nin düşünce yapısından kaynağını alıyordu. Mesela sen bir olaya düz bakarsın; o başka bir açıdan düşünür, ortaya koyar. Düşünce güzelliği, iç güzelliğiyle bağlantılı olan bir kişiliğe sahipti. Yoldaş canlısıydı, bir insan sarrafıydı. Bu anlamda da her arkadaşı da kapsayan, her arkadaşın yaşadığı zorlanmaları en erkenden fark eden, bunların aşılması için destek veren, paylaşan bir karaktere sahipti. Yürüdüğü, çalıştığı, gerillacılık yaptığı alanlarda, ister siyasal, ister ideolojik ister gerilla alanında bu gücü gösteriyordu. Kendisini geliştiren, çizgiye yatıran, çizgi temelinde mücadeleyi kaygısızca veren duruşa, kişiliğe, kimliğe sahipti.
Herkeste derin izler bıraktı
Toplumsallığı, halkçı özelliği ve mütevaziliğiyle, rengarenk kişiliği ve yaratıcılığıyla, sanatsal yönüyle sadece gerilla üzerinde değil, temas kurduğu halktan insanlar, siyasetçiler üzerinde de derin izler bırakmıştır. Yürüdüğü her patikada hangi yoldaşla yaşamışsa, nerede kalmışsa mutlaka bırakmış olduğu bir iz vardır. İdeolojik duruşuyla, siyasal duruşuyla, gerillacılık anlamında da çok ciddi deneyim ve tecrübeleriyle komple kişiliği kendisinde oluşturan arkadaşlarımızdan biriydi. Halkçı özelliklerinden kaynaklı olarak gittiği her ortamda çok erken bütünleşirdi. Zaten mütevazi bir karaktere sahipti. Ama esas olarak halkçı, emekçi ve mütevazi duruşu, yoldaş canlılığı gittiği alanlarda, çalışmalarda, eğittiği tüm yoldaşlarda mutlaka bir değişim, etkilenme yaratmıştır.
Büyük bir kayıp
Heval Emine’ye hep “sende hep Gülnaz Karataş’ın, heval Beritan’ın taşıdığı gerilla romantizmi var” diyordum. Bunu ideolojiyle, felsefeyle, doğayla toplumla, gerillacılıkla ifade edebiliriz. Bunların hepsi Heval Emine’de aşk düzeyindeydi. Hem tarihsel bilinç, hem katılım sahibiydi. Sadece Kürt halkına değil, tüm halklara karşı duyarlılığı çok öndeydi. Heval Emine bizden çok daha iyi Kürtçe öğrendi, Kürtçe konuştu. Katıldığı birçok programda da, tüm yoldaşlarda da, vermiş olduğu tüm akademik derslerde de çok rahat dillere de kimliklere de ilgi duyan bir yoldaştı. Bu anlamda halklara ve kadınların mücadelesine kendisini adayan bir kişiliğe, bir duruşa sahipti. Heval Emine sadece YJA Star güçlerimiz açısından değil, genel güçlerimiz açısından çok daha büyük bir kayıp oldu. Bir kez daha Heval Emine’yi büyük bir saygı ve minnetle anıyoruz ve anılarına bağlılık sözümüzü yineliyoruz." BEHDÎNAN











