Kürdistan için büyük kayıp


Meclis’te tören
42. Hükümet döneminde Bayındırlık Bakanı olarak görev yapan, 12 Haziran genel seçimlerinde BDP’nin de desteklediği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’ndan Meclis’e giren Amed Bağımsız Milletvekili Elçi için dün Meclis’te resmi tören düzenlendi. Törene Elçi’nin ailesinin yanısıra, BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, DTK Eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Ahmet Türk, BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana, BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Türk Başbakan Recep T. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, çok sayıda bakan ve milletvekili de katıldı. Tören ardından Elçi ailesine başsağlığı dilekleri iletildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de Elçi için taziye mesajı yayımlayarak, “Soruların diyalogla çözülmesi, ülkedeki barış ve kardeşlik ortamının pekişmesi için yoğun gayret gösteren Elçi’nin eksikliği, siyaset dünyamızda her zaman hissedilecektir” dedi.
BDP: Mirasına sahip çıkacağız
Elçi’nin vefatıyla ilgili Kürt kurum ve şahsiyetleri başsağlığı mesajı yayımladı. BDP Eşbaşkanları Gültan Kışanak ve Selahattin Demirtaş, mücadele arkadaşları Amed Milletvekili Şerafettin Elçi için “Değerli arkadaşımız, dostumuz, yoldaşımız, Diyarbakır Blok Milletvekilimiz, KADEP Genel Başkanı Sayın Şerafettin Elçi’yi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz” dedi. Açıklamada, Elçi’nin siyasi yaşamı boyunca Kürt halkının maruz kaldığı tüm inkar ve asimilasyon politikalarına, zulme ve acılı tarihe tanıklık eden Kürt halkının önemli bir hafızası olduğunun da altı çizdi. Kürt siyasetçi Elçi’nin yaşamı boyunca büyük baskılar gördüğü ve tutuklandığına işaret edilen açıklamada, “Ama yılmadı, geri adım atmadı, boyun eğmedi, kararlı bir siyasi mücadele verdi. Sayın Elçi, mütevazi kişiliğiyle, her zaman diyalogtan, uzlaşıdan, barıştan yana olan tavrıyla, büyük birikim ve tecrübesiyle demokratik Kürt siyasetine, Kürt halkının hak ve özgürlük mücadelesine önemli katkıları olmuştur” denildi.
‘Barışın sözünü veriyoruz’
Elçi’nin yaşamının son günlerine kadar Kürt sorunun diyalog ve müzakere temelinde demokratik yollarla çözümü için büyük çaba sarfettiği de belirtilen açıklama şöyle devam etti: “Sayın Elçi’nin, Kürt halkının ulusal birliği için ortaya koymuş olduğu siyasi irade ve bu noktada yürüttüğü mücadele, oynadığı birleştirici rol çok değerlidir, anlamlıdır, bu aynı zamanda kendisinin bıraktığı çok önemli bir mirastır. Herkesin bu mirasa güçlü bir biçimde sahip çıkması gerekir. Kendisi ne yazık ki barışı görememiştir. Ama onun özlemini duyduğu onurlu bir barış er ya da geç bu topraklarda yeşerecektir. Kendisine bunun sözünü veriyoruz. Onun eksikliği siyasi yaşamımızda her zaman hissedilecektir.”
DTK: Direnişin simgesi
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) ise yayımladığı başsağlığı mesajında, Kürt halkı için onanmaz olan bu kaybın kendilerini ve Kürt halkını derinden sarstığını kaydetti. Mesajda şöyle denildi: “Sayın Elçi, Kürt halkının kadim direnişçiliğinin simge isimlerinden biriydi. Yaşamı aynı zamanda Kürt halkının yaşadığı zulümlerin ve mücadele kararlılığının kısa bir özetidir. 12 Haziran 2011 seçimlerinde Diyarbakır’da Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’ndan bağımsız milletvekili seçilmiştir. Ağır hastalığına rağmen bu görevi üstlenmesi Kürt halkının ulusal birliğine duyduğu inancı gösteriyordu. Kürdistan Ulusal Konferansı’nın gerçekleştirilmesi için ortaya koyduğu yoğun çaba halkımızın ulusal demokratik birliği için unutulmazdır. Bu konferansın gerçekleşmesi aynı zamanda Sayın Elçi’nin anısına bağlılığın bir gereği olacaktır. Bu duygularla başta ailesi ve partisi olmak üzere taziyelerimizi iletiyor, tüm halkımızın başı sağ olsun diyoruz. Sayın Şerafettin Elçi her zaman Kürt halkının aklında ve yüreğinde saygın yerini koruyacaktır.”
KNK: Hayalini gerçekleştirelim
Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) de “O Kürt halkının dava şehididir. Aramızdan ayrılışı Kürt halkı için büyük bir kayıptır” dedi. Elçi’nin Kürt mücadelesinin tarihi aşamasında yaşamını yitirdiğine vurgu yapılan açıklamada, “Kürt güçleri arasında barış ve birlik sütunu olarak görülen Elçi’nin vefatı Kürt halkının mücadelesi ve Kürt birliğinin sağlanmasında büyük bir kayıp. Bu vesileyle bütün Kürt siyasi güçlere bu hassas ve tarihi süreçte Kürdistan birliği yolunda yapıcı adamlar atma çağrısında bulunuyoruz. Ulusal birlik Elçi’nin hayaliydi ve bunu her fırsatta dile getiriyordu” denildi.
KONGRA GEL: Büyük kayıp
KONGRA GEL Başkanı Remzi Kartal de Kürt siyasetçi Elçi’nin
vefatını Kürt halkı ve Kürt siyaseti için büyük bir kayıp olarak tanımladı. Elçi’nin bütün yaşamını Kürt halkının ulusal birliği ve Kürt sorununun çözümüne adadığını kaydeden Kartal, “KADEP Genel Başkanı Şerafettin Elçi’nin zamansız aramızdan ayrılması, her zamandan daha çok ulusal birliğe ihtiyacı olan Kürt siyaseti için yeri doldurulamaz bir boşluk yaratacaktır” dedi. Kartal, son yolculuğunda Kürt halkının değerli büyüğüne sahip çıkma konusunda kendisine düşen görevi yerine getireceğine inandığını da belirterek, “Sayın Şerafettin Elçi’ye Tanrı’dan rahmet diliyor, başta ailesi, KADEP ve BDP camiası olmak üzere tüm Kürt halkına da başsağlığı diliyorum” dedi.
YEK-KOM: Yaşamını halkına adadı
Almanya Kürt Dernekleri Federasyonu (YEK-KOM) tarafından yayınlanan başsağlığı mesajında ise, “Elçi’nin yaşamını yitirdiğini büyük üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Kürt halkının seçkin değerlerinden olan; halkımızın kimliği, kültürü ve özgürlüğü için yaşamını adayan sayın Elçi’nin anısı önünde saygıyla eğiliyor, halkımıza ve ailesine baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz” denildi.
50 yıl süren mücadele
Şerafettin Elçi, 1938 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Cizre’de, liseyi Mardin’de okudu. Yüksek öğrenimini Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde tamamladıktan sonra, Amed’de avukatlık stajı yaptı. Öğrenciliği döneminde, 49’lar Davası’ndan yargılandı. Cizre’de bir süre avukatlık mesleğini icra etti. 12 Mart 1971 Muhtırası döneminde, Türkiye Kürdistan Demokrat Partisi sanıkları arasında Diyarbakır Askeri Mahkemesi’nde yargılandı. 8 ay kadar Askeri Cezaevi’nde tutuklu kaldı. 1977 milletvekili genel seçimlerinde Mardin milletvekili olarak, parlamentoya girdi. Ecevit Hükümeti’nde 1978-1979 yılları arasında, Bayındırlık Bakanı olarak görev yaptı. 12 Eylül Darbesi’nden sonra tutuklandı. Bakan olduğu dönemde ‘Türkiye’de Kürtler var, ben de Kürdüm’ şeklindeki açıklamalarından dolayı, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi’nce Elçi’ye 2 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Yine Bakanlığı döneminde, bazı Kürtleri işe aldı diye Yüce Divan’da yargılandı ve 2 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Bu cezalardan dolayı, 30 ayı aşkın bir süre cezaevinde kaldı. Bu cezaların bir sonucu olarak, 10 yıl kadar siyasi haklardan mahrum bırakıldı ve avukatlık mesleğini yapmaktan alıkonuldu.
Kürde resmiyet kazandırdı
1992’de, 98 Kürt aydını ile birlikte Kürt Hak ve Özgürlükler Vakfı’nı kurdu. Vakfın Kurucu Başkanlığı’nı yürüttü. Uzun bir hukuki mücadelenin sonucunda, söz konusu vakıf, 1995’te Kürt Kültür ve Araştırma Vakfı olarak tescil edildi. Bu sayede, Cumhuriyet tarihinde ilk olarak, “Kürt” adı ile bir kurum resmiyet kazanmış oldu. 1994’te bir grup arkadaşıyla birlikte, Kürt Demokratik Platformu’nun kuruluşuna öncülük etti. Bu platformun sözcülüğünü yürüttü. Kürt Demokratik Platformu, 3 Ocak 1997’de kurulan Demokratik Kitle Partisi’nin oluşum faaliyetlerini yürüttü. Demokratik Kitle Partisi’nin kuruluşu ile birlikte, partinin Genel Başkanlığı‘na getirildi. Demokratik Kitle Partisi, 26 Şubat 1999 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Daha sonra 19 Aralık 2006 tarihinde kurulan Katılımcı Demokrasi Partisi’nin (KADEP) Genel Başkanlığı‘na getirildi.
Duruşması 21 Ocak’taydı
Elçi, 2011 genel seçimlerinde Amed’de BDP’nin desteklediği Emek, Demokrasi ve Özgürlük Blogu milletvekilileri listesinden seçilip Meclis’e girmişti. Seçim çalışmasında yaptığı bir konuşma nedeniyle “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında açılan davada, dokunulmazlığının kaldırılması yönünde Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere fezleke düzenlenmesine karar verilmişti. Mahkeme heyeti, fezlekenin sonucunun beklenmesine karar vererek, duruşmayı 21 Ocak 2013 tarihine ertelemişti.
Cuntayla hesaplaşmak istedi
Amed Milletvekili Şerafettin Elçi, geçtiğimiz günlerde avukatı aracılığıyla “Yüce Divan”a başvurarak, yargılamasının yenilenmesini talep etmişti. Elçi’nin avukatı Kemal Vuraldoğan’ın Anayasa Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, müvekkilinin, “bazı kamu görevlilerini keyfi tasarruflarla üst görevlere atadığı, bakanlığına işçi alımlarında keyfi hareket ettiği, böylece görevini kötüye kullandığı iddiasıyla” mahkum edildiğini hatırlatarak, yargılanmanın yenilenmesini istemişti.
Kürt siyasetçi Elçi, evli ve 7 çocuk babasıydı.
Kemal: O bir kahramandı
Yazar-edebiyatçı Yaşar Kemal, Elçi’nin vefatına ilişkin, “Türkiye’nin demokratikleşme arayışı, namuslu ve tutarlı bir sesini yitirdi” açıklaması yaptı. Yaşar Kemal, yaptığı yazılı açıklamada, Şerafettin Elçi’nin, Kürt tarihini, kültürünü, edebiyatını derinlemesine bilen, Türkiye’deki Kürtlerin sorunlarını yakından takip eden bir siyaset insanı olduğunu belirtti. Kemal, “Türkiye’de insanca ve kardeşçe yaşamak isteyen herkesin başı sağ olsun. O bir kahramandı” dedi.
KCK: Layıkıyla uğurlayalım
Kürt siyasetçi Şerafettin Elçi’nin örnek bir yurtseverlik duruşu sergilediğini belirten KCK, tüm yurtsever Kürt halkını Elçi’yi layık olduğu şekilde ebediyete uğurlamaya çağırdı.
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Elçi için başsağlığı mesajı yayımladı. “Şerafettin Elçi’nin vefatı halkımız ve özgürlük mücadelesi için önemli bir kayıptır” denilen mesajda, Elçi’nin yaşamı boyunca kendi halkının kimliğine büyük bir gururla sahip çıktığına işaret edilerek, bunun için hiçbir fedakarlığı yapmaktan çekinmeden, yılmadan mazlum Kürt halkının haklı davasının savunuculuğunu yaptığına vurguda bulunuldu. “Şerafettin Elçi, taşıdığı derin yurtseverlik duygularıyla demokratik-ulusal birlik için önemli çabalara sahip bir kişi olarak tarihe geçmiştir” ifadelerinin kullanıldığı mesaj şöyle devam etti: “Aynı düşünceleri taşımasa da, Kürt halkının özgürlüğü için direnenleri hep büyük saygıyla karşılamış, eleştirileri olsa da hiçbir zaman karşıtlık yapmamış, her zaman demokratik-yurtsever çizgiyi esas almış olan Şerafettin Elçi, bu yönüyle örnek bir yurtseverlik duruşunu ve siyasi çizgiyi yürüterek birçok çevreye gereken mesajı vermiştir. Ayrı bakış açıları ve farklı düşünceler olabilir ama önemli olan, her koşul altında kendi halkının ulusal-demokratik değerleri etrafında birleşebilmek ve mücadele yürütebilmektir. İşte bu konuda Şerafettin Elçi’nin Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’yle geliştirdiği ilişki ve tüm kritik dönemlerde ortak tutum ve mücadele anlayışını koruması, çok önemli ve değerli bir yurtseverlik tutumudur.”
Ulusal çizgi güçlendirilmeli
KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin önemli ve hassas bir aşamadan geçtiğine dikkat çekerek, tecrübesiyle özgürlük davasına önemli hizmetler yapabilecek biri olarak Elçi’nin vefatının Kürt halkı için büyük bir kayıp olduğunu kaydetti. Elçi ailesi başta olmak üzere, Kürdistan halkına başsağlığı dileğinde bulunan KCK’nin mesajı şu çağrıyla sona erdi: “Bu acı kayıp nedeniyle başta ailesi, KADEP camiası ve mücadele yoldaşları olmak üzere tüm Kürdistan halkına başsağlığı diliyor, acılarını yürekten paylaştığımızı ifade etmek istiyoruz. Tüm yurtsever halkımızı bu değerli yurtsever Botan evladına sahip çıkmaya, onu layık olduğu bir şekilde ebediyete uğurlamaya çağırıyoruz. Kürdistan’daki tüm siyasi çevreleri, Şerafettin Elçi’nin şahsında sergilenen yurtsever-ulusal birlikçi çizgiyi güçlendirmeye ve ulusal-demokratik birliği daha da yükselterek Şerafettin Elçileri Kürdistan Özgürlük Mücadelesi’nde yaşatmaya çağırıyoruz.”
HABER MERKEZİ
