Kürt medyasına baskı büyük

Tutuklanan gazeteciler

Tutuklanan gazeteciler

  • Medya Özgürlüğü Acil Müdahale'nin (MFRR) raporuna göre; bağımsız medyaya yönelik sistematik baskının devam ettiği Türkiye'de basın özgürlüğü için yıkıcı bir yıl oldu. Özellikle Kürt medyası, hem gazetecilik faaliyetleri hem de etnik kökenleri nedeniyle büyük bir baskıyla karşı karşıya.

Medya Özgürlüğü Acil Müdahale'nin (MFRR) yıllık raporuna göre Türkiye'de gazeteciler için en yaygın tehdit hukuk yoluyla gerçekleşenler. Türkiye, dünyada gazetecileri en çok hapse atan devletlerden biri olmaya devam etti.

Avrupa Birliği’ne (AB) üye devletler ile aday ülkelerde basın ve medya özgürlüğü ihlallerini izleyen Medya Özgürlüğü Acil Müdahale (MFRR) 2022'yi kapsayan yıllık bir rapor yayımladı. Rapora göre; 2022, bağımsız medyaya yönelik sistematik baskının devam ettiği Türkiye'de basın özgürlüğü için yıkıcı bir yıl oldu. Türkiye'de 362 kişi veya medya kuruluşunun dahil olduğu toplam 167 basın özgürlüğü ihlali yaşandı.

Türkiye, dünyada gazetecileri en çok hapse atan ülkelerden biri olmaya devam etti. AKP hakkında eleştirel haber yapan gazeteciler tutuklanma ve kovuşturmayla karşı karşıya kaldı. Bu arada, gazetecilere yönelik artan fiziksel saldırılar düşmanca ve tehlikeli bir çalışma ortamına katkıda bulundu. Özellikle Kürt medyası, hem gazetecilik faaliyetleri hem de etnik kökenleri nedeniyle büyük bir baskıyla karşı karşıya.

Şiddet ve ölüm tehditleri

Bağımsız medyayı ve eleştirel gazetecileri susturmak için sistematik olarak kullanılan hukuk yoluyla gerçekleştirilen taciz, belgelenen vakaların yarısından fazlasını (yüzde 53,3, 89 ihlal); keyfi gözaltılar, hapis cezaları, sınır dışı etmeler ve polis baskınları Türkiye için belgelenen vakaların yaklaşık dörtte birini (yüzde 24, 40 ihlal); farklı terörizm suçlamalarını da içeren mahkeme mahkumiyetleri, kaydedilen ihlallerin yüzde 13,2'sini (22 ihlal) oluşturdu. Gazeteciler ayrıca düzenli olarak taciz kampanyalarına maruz kaldı ve internet üzerinden fiziksel şiddet ve ölüm tehditleri aldı.

'Sansür Yasası'

Basın özgürlüğüne bir başka büyük darbe de Ekim’de Meclis'in dezenformasyon yaymakla suçlananların üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngören kapsamlı yeni bir yasayı onaylamasıyla geldi. Aynı paket yasanın bir parçası olarak, internet haber portalları resmi haber medyası olarak kabul edildi ve bu portalların yetkililer tarafından yayınlanan "düzeltmeleri" yayınlamaları da zorunlu kılındı. Buna ek olarak, Temmuz’da yürürlüğe giren "Basın Ahlak Esasları" başlıklı bir yönetmelik, yetkililerin medya içeriğini "ahlaka" dayalı olarak sansürlemesine olanak tanıdı.

RTÜK cezaları ve engeller

Türkiye'nin hükümet kontrolündeki medya düzenleyicisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), medya kuruluşlarına yaptırım uygulamaya devam etti ve ayrımcı bir şekilde web sitelerine erişimi engelledi. Mahkemeler yüzlerce haber hakkında erişim engelleme kararı verdi ve bu ihlallerin büyük hacmi nedeniyle hepsi rapora kaydedilemedi. Kasım’da İstanbul'da meydana gelen bombalı saldırının ardından Türkiye makamları yayın yasağı kararı aldı ve sosyal medyaya erişimi kısıtladı.

Saldırılar devlet kaynaklı

Gazeteciler genellikle polis tarafından (66 hedef gazeteci ile 21 vaka), çoğu da (59 hedef gazeteci ile 16 ihlal) protestoları takip ederken fiziksel şiddete maruz kaldı. Kaydedilen tüm fiziksel şiddet vakalarının (33 ihlal) yaklaşık üçte ikisi (yüzde 63,6) polis veya devlet güvenliği tarafından gerçekleştirildi. Kadın gazeteciler de polis tarafından cinsel saldırıya ve tacize uğradı. BİA/İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.