İşkence kayıt altında

İşkence

İşkence

  • Tutsak Omer Cuma Salih'ın gardiyanlar tarafından işkence edilmesi anına ait görüntüler ortaya çıktı; yüzünde morluklar ve şişliklerin oluştuğu görülüyor. Bilirkişi de "kötü muameleyi" raporladı. 

Elazığ 2 No'lu Cezaevi'nde 7 Temmuz'da gerçekleştirilen arama sırasında Kuzey Doğu Suriye'nin Minbic kentinden olan tutsak Omer Cuma Salih'a gardiyanlar tarafından yapılan işkencenin görüntüleri ortaya çıktı.

Koğuşta, bir pusula olduğu iddiasıyla gardiyanların yaptığı arama sırasında çektiği anlaşılan 14 dakika 6 saniyelik görüntülerde, koğuşa giren başgardiyanın "Ben bulduğumda (pusulayı), sen burayı bir ay toplayamazsın ve sizi lağvederim buradan" şeklinde tehditleri duyuluyor. Görüntülerde, tehditlerle birlikte başgardiyanla aramaya katılan gardiyanların da koğuşu dağıttığı, eşyaları tekmeleyip fırlatıldığı, yataklara zarar verdiği, koğuştaki masayı kırdığı, ilaçları dağıtığı görülüyor. Görüntülerde, "Pusula nerede" sorusuna tutsakların "pusula olmadığı" yanıtını vermesine rağmen gardiyanların ısrarla "yeni geldiğini iddia ettikleri pusulayı" sordukları duyuluyor. 

Yüzünde şişlik ve morluk

İşkence anının kameraya yansımasını engellemek için gardiyanların Salih'ı koğuşun asma katına çıkardıkları, başgardiyanın darp etme sesinin işitildiği görüntülere, Salih'ın "Vurma" diyerek bağırdığı yansıyor. İşkence ve bağırış seslerinin yansımaması için başgardiyanın, Salih'ı susturmak için "Şişşt" dediğinin anlaşıldığı görüntülerde, çekim yapan personelin de kamerayı tutsaklardan uzak tutmaya çalıştığı fark ediliyor. Görüntülerin başında, yüzünde herhangi bir darp izi bulunmayan Salih'ın, görüntü sonunda yüzünde morluk ve şişlik olduğu görülüyor. Başgardiyanın koğuştan çıkarken Salih'ın göğsüne vurmasıyla, görüntü çeken personelin kameranın açısını başka yöne çevirmesi dikkat çekiyor. 

Bilirkişi rapora yazdı

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının istediği bilirkişi raporunda da Salih'a kötü muamelede bulunduğu yönünde kanaat bildirildi. 28 Temmuz'da hazırlanan raporda, "Arama esnasında bir infaz koruma memurunun, 'Yalan söyleme' diye bağırdığı; başmemurun 'Pusulayı verin yoksa burayı bir ayda toplayamazsınız ve size lağv ederim burada' dediği (…)" belirtildi. Raporda, Görüntünün 05.38'inci saniyesinde kameranın üst katta çekim yaptığı esnada Omer Cuma Salih'ın alt kattayken "Yav vurma" benzeri tam anlaşılmayan bir söylemde bulunduğu belirtildi. Kameranın alt katta çekim yaptığı esnada üst katta (asma kat) bulunan Omer Cuma Salih'ın görüntünün 09.30. saniyesinde canının yandığını belirtecek şekilde bağırdığı kaydedilen raporda, daha sonraki konuşmalarının net çıkmadığı ve sanki ağzı kapatılmış şekilde konuştuğu ifade edildi. Bu esnada başmemurun "Şişt" dediği; alt katta bulunan bazı infaz koruma memurlarının üst kata doğru baktığı aktarılan raporda, "Bu esnada kameranın alt kattaki kısımları çektiği; üst kat kısmında yaşananların görünmediği ancak seslerden Omer Cuma Salıh'ın kötü muamelede bulunulduğu izleniminin edinildiği kanaatine varılmıştır" denildi. 

Savcılık ifadesi

Salih, 16 Aralık'ta Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği ifadede, olay günü yanında bulunan üç tutsakla birlikte havalandırma bölümüne gittiklerini ve bu sırada bilmediği bir yerden bir topun geldiğini, gardiyanların yanlarına gelerek, top ile mesaj gönderildiğini, bu mesajın ne olduğunu, kendilerine verilmesini istediğini anlattı. Salih, "Ben de bilmediğim bir şekilde topun geldiğini, topun içerisinde herhangi bir mesaj olmadığını, topun yerde olduğunu, topu incelemesini söyledim. 15 gardiyan daha sonra koğuşuma gelerek her yeri didik didik aradılar" dedi.

Ağzından kan geldi

İfadesinde başgardiyan tarafından yatakhane olarak tabir edilen koğuşun asma katına çıkarıldığını belirten Salih, başgardiyan ve onunla birlikte asma kata çıkan 6-7 gardiyanın çekpas sapıyla ayağına vurduğunu, 2-3 kez tokat attığını ve çenesini sıktığını aktaran Salih, çenesinin sert sıkılması sonucu ağzından kan geldiğini belirtti. Başgardiyan dışındakilerin kendisine vurmadığını fakat vurma sırasında diğer gardiyanların kendisini tuttuğunu ifadesinde belirten Salih, "Sonra başgardiyan aşağı inip, 'Eğer bunu anlatırsanız, diğer arkadaşlarınız bu olayı duyarsa yine geliriz' diyerek tehdit etti" dedi. 

Salih, ifadesinde kendisine işkence uygulayan başgardiyandan şikayetçi olduğunu belirtti. 

 

* * *

Tek ranzada üç vardiya

 Mersin ve İzmir'de, "S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın" çağrısı yapıldı. Mersin'de tutsaklar üç vardiyalı şekilde, üç tutsak bir ranzada yatıyor.

Mersin Barosu, Mersin Tabip Odası ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mersin Şubesi tarafından ortaklaşa düzenlenen “İnsan onuru boyutuyla kuyu tipi hapishaneler” başlıklı panel düzenlendi. Mersin Barosu Konferans Salonu’nda yapılan panelin moderatörlüğünü avukat Ezgi Özkan üstlenirken, panele İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eşbaşkanı Gazi İnci, Avukat Ufuk Can Mahanoğlu ve Uzman Doktor Oğuzhan Doğan konuşmacı olarak katıldı.

Ezgi Özkan, koşulların insanoğluna yakışmayacak derecede kötü olduğunu söyledi. Ezgi Özkan, “Mersin'de tutsaklar üç vardiyalı şekilde, üç tutsak bir ranzada yatıyor” dedi. Ardından söz alan Ufuk Can Mahanoğlu, “Hapishanelere ilişkin uluslararası hukuk standartları”na dair sunum yaptı. Mahanoğlu, yaptığı sunumda Türkiye’nin uluslararası mahkemelere taraf olduğunu ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri nedeniyle birçok kez mahkum edildiğini belirtti.

“Kuyu tipi” cezaevlerine ilişkin sunum yapan İHD Mersin Şube Eşbaşkanı Gazi İnci, cezaevlerinin tarihçesine değinerek, temel amacının cezaevinde bulunan tutsağı tamamen insansızlaştırma politikası olduğunu söyledi.

Son olarak konuşan Uzm. Dr. Oğuzhan Doğan ise “Boşlukta Yaşam” başlıklı sunum yaptı. Doğan, cezaevlerinin ve özellikle S ve Y Tipi cezaevlerinin insan sağlığı üzerinde fiziki, duygusal ve derin etkiler bıraktığını ifade etti.

İHD İzmir Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) İzmir Temsilciliği, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdikten sonra yürüyüş düzenleyerek denize karanfil bıraktı. Basın açıklamasını İHD İzmir Şube Eşbaşkanı Zilan Gümüş yaptı. Zilan Gümüş, “Hapishanelerde bulunan yaklaşık 4 bini aşkın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlüsünün bir gün salıverilme ihtimalinin, yani 'umut hakkı'nın olmaması, insan onuruna aykırı bir durumdur. İmralı Hapishanesi başta olmak üzere hapishaneler de uygulanan izolasyon, tecrit uygulamaları çözülemeyen kronik bir soruna dönüşmüştür. Kamuoyu tarafından ‘kuyu tipi hapishaneler’ olarak adlandırılan Yüksek Güvenlikli, S ve Y Tipi hapishaneler derhal kapatılmalıdır” diye konuştu.

 

* * *

Hasta tutuklu yaşamını yitirdi

Hasta tutuklu Sezai Aksu, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.  

Van F Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan kanser hastası 42 yaşındaki Sezai Aksu, durumunun ağırlaşması üzerine Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne kaldırıldı. Bir süredir hastanede tedavi gören Aksu, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Aksu'nun cenazesi ailesi tarafından alınarak Colemêrg'ın (Hakkari) Gever ilçesine bağlı Bajerge mezarlığında defnedildi. WAN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.