Kürt nüfus endişesi


İstatistik kurumunun nüfus yapısıyla ilgili ortaya koyduğu harita, Kuzey Kürdistan ile Türkiye taban tabana zıt. Türk illerinde nüfus artış hızı çok düşük, yani nüfus hızla yaşlanıyor. ‘En az üç çocuk’ teşvikinin altında bu tablo yatıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, Kuzey Kürdistan'da çocuk sayısı ortalama 4-5’i buluyor ve birçok ilde de bu oranı aşıyor. Türk illerindeki çocuk sayısının ise azalarak 1’e doğru indiği ve nüfus artış hızının düştüğü görülüyor. Çıkan tablodan, Türk illerinde giderek daha az çocukla nüfusun yaşlandığı ve azaldığı ortaya çıkıyor. TÜİK’in Hükümetin önüne koyduğu harita, Türkiye’yi, çok çocukla nüfusu artacak iller ile az çocukla nüfusu düşecek iller arasında sanki görünmeyen bir sınırla ikiye ayrıyor. Türkiye'de yayınlanan Vatan gazetesine göre Türk Hükümeti'ni, durumu değiştirmeye dönük teşvikler planlamaya iten neden de bu. Sözkonusu çocuk teşviklerine ilişkin paketin özellikle çalışan ve eğitimli kadınları esas alacak teşviklerden oluşacağı belirtilirken, çalışan kadınların daha çok çocuk doğurabilmesini sağlayacak şekilde kreş, gündüz bakımevi vb. olanakların ücretsiz sağlanması ve daha uzun sürelir gebelik izni ve süt iznini içerecek tedbirler üzerinde durulduğu kaydediliyor.
TÜİK’in resmi web sitesinde de yayınladığı ‘Ortanca Yaş 2012’ başlıklı haritada, illere göre nüfusu yaşlanan bölgeler açıklıkla ayırt ediliyor. Türk illerinde yaşlı nüfus fazla ve nüfus artış hızı düştüğü için bu bölgelerde nüfus giderek yaşlanacak.
Kuzey Kürdistan'da ortalama çocuk sayısı 5
TÜİK tablosuna göre ortalama hanehalkı büyüklüğü 19 ilde 3 çocuğun üstünde. Bunların tamamı Kürt illerinden oluşuyor. Bu illerden 11’inde çocuk sayısı 5’i bulmuş durumda. Bu iller şöyle: Amed, Urfa, Bitlis, Mardin, Batman, Ağrı, Muş, Van, Siirt, Hakkari, Şırnak. Bu illerdeki ortanca yaş ise 18.5 ile 21.7 arasında bulunuyor. Bu, Türk illerinde geçerli olan ve 34.5 ile 37.5 yaş arasında tespit edilen ortanca yaş düzeyine göre çok daha fazla olan genç nüfusu işaret ediyor.
Bakanlar harekete geçti
Hükümetten son dönemde “3 çocuk yetmez, nüfusun yaşlanmasını önlemk için daha fazla çocuk” açıklamalarının gelmesi, devletin resmi istatistik kurumu TÜİK’in sözkonusu çalışmayı tamamlayıp açıklamasıyla aynı zamana denk düştü. Önce ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın, ardından da TÜİK’in bağlı olduğu Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’ın açıklamaları kamuoyunda büyük yankı buldu. Bakan Babacan ve Bakan Yılmaz da “Uzun vadede bu işin, (nüfus artış hızındaki yavaşlama) nereye gideceğini iyi görmeliyiz ve buna dönük yeni birtakım teşvik unsurlarını tartışmalıyız. Teşvik üzerinde çalışacağız. Avrupa’daki gibi daha güçlü bir sistemi getirmeliyiz. Başbakanın ‘3 çocuk talebi’ haklı bir söylem” demişti. Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da Türkiye’nin nüfus artış hızının eski seviyesine dönebilmesi konusunda Başbakan’ın, ilgili tüm bakanların birlikte çalışma yapması talimatı verdiğini açıklamıştı. Babacan “Çalışmalarımıza Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Kalkınma Bakanı ve Maliye Bakanı’mızı da alacağız, bir süre kapanıp bunu çalışacağız. Çok akılcı tedbirler uygulanması gerekiyor” demişti.
Erdoğan rakamların farkında
Türk Başbakan Recep T. Erdoğan da son üç yıldır ısrarla bu konu üzerinde duruyor, teşvikini alt yapısını hazırlıyor. Erdoğan, şöyle konuşmuştu: "Aile var oldukça, millet var oldukça devlet var olur. En az üç çocukla beraber güçlü aileler... Ailelerimizi güçlü kılmanın yolu buradan geçiyor. Bir çocuk iflas, iki çocuk iflas, üç çocuk yerinde saymaktır. Bizim genç ve dinamik nüfusa ihtiyacımız var. O da buradan geçiyor. Yavaş yavaş yaşlanıyoruz. Bizim artış hızımızın ikinin üzerinde üçlere ulaşması lazım, bunu başarmamız gerekiyor. Şu anda batı sıkıntı içerisinde ama biz Türkiye'yi bu sıkıntının içerisine sokmak istemiyoruz. Annelerin şahsında ülkeme sesleniyorum; bu hassasiyetimizi hafife almayın bunu dalga dalga yaygınlaştırmamız lazım. Bunu başarmamız lazım, bu parayla pulla ölçülmez."
Kürt nüfus artıyor alarmı
Hürriyet yazarı Taha Akyol da sık sık bu konuyu gündeme getirip Başbakan'ın ısrarını izah ediyor. Akyol, 31 Mayıs 2012 tarihli yazısında şunları belirtmişti: "Doğurganlık farkları Türkiye’nin iç yapısını ilgilendirdiği gibi, nüfusun yaşlanması da Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor. Batı illerimizde doğurganlık 1.7’ye kadar düşmüştür; bir veya iki çocuk yani... Buna karşılık doğu illerimizde doğurganlık 3.3’tür, yani ortalama üç veya dört çocuk, yaklaşık iki misli!"
İSTANBUL
