Kürt ve Alevi oldukları için

 Leyla Aksu

Leyla Aksu

  • Yolları 5 gün boyunca kapalı kalan, depremin ilk 5 gününü bir ahırda geçiren Hasanalililer, Kürt ve Alevi oldukları için ayrımcılığa maruz kaldıklarını düşünüyor. 

Elbistan’ın kırsal mahallelerinin yaraları halen sarılamadı. İlçeye bağlı Hasanali Mahallesi’nde onlarca ahır ve ev yakıldı. Yolları 5 gün boyunca kardan kapalı olan ve GSM operatörlerinin çalışmadığı mahalle ile günler sonra iletişim kurulabildi. Depremin ilk 5 gününü bir ahırda geçiren 100 yurttaş, hayvanlarla birlikte kaldı. Yiyecek, barınma, ısınma ve su ihtiyaçları nedeniyle büyük zorluklar yaşayan yurttaşlara halen çadır verilmedi. Depremin üzerinden günler geçmesine rağmen hayvanları halen yıkık bir ahırda kalan yurttaşlar, barınamadıkları için göç etti. 100 kişinin yaşadığı mahallede şu an sadece üç kişi kalırken, böyle devam etmesi durumunda kendilerinin de göç edeceğini ifade etti.

Böyle olmamalıydı

Depremin olduğu gece üç çocuğuyla birlikte köyde adeta rehin kalan ve ilçe merkezi ile hiçbir iletişim kuramayan Aksu Ailesi, devletin kendilerine hiçbir şekilde el uzatmadığını belirtti. Yaşadığı geceyi anlatan Leyla Aksu, “Biz, maddi ve manevi olarak her türlü sıkıntıyı yaşadık. Hiçbir şekilde bize el uzatılmadı. Ahırlarımız hep yıkıldı, hayvanlarımız öldü. Evlerimiz hasarlı içeri giremiyoruz. Ben ve üç çocuğum eksi 20 derecede oört gün boyunca dışarıda mahsur kaldık. Biz evimize giremedik, bu kar ve kışta dışarıda beklemek zorunda kaldık. Hiçbir şekilde devlet yetkilileri bizi sormadı. Kimse bize yardımcı olmadı. Halen mağduruz. Böyle olmaması gerekiyordu. İnsan, halkına bu kadar duyarsız olmaması gerekiyor” dedi.

En azından çadır verselerdi

Deprem gecesi mahalle yolunun kapalı olduğunu, telefonların çekmediğini ifade eden Aksu, şunları söyledi: “Ben ve dört çocuğum donmak üzereydik. Biz köyde, bir ahırın içerisinde yüz kişi hayvanlarla beraber kaldık. Beşinci gün bir ekip geldi ve yollarımızı açtı. Yaşlılarımız perişan oldu. Yine hayvanlarımız enkaz altında kalarak öldü. Biz kimseye ulaşamadık. Devlet de bize el uzatmadı, yolları açmadılar. Her konuda duyarsız kaldılar ve her alanda mağdur olduk. Mağduriyetimiz devam ediyor, en azından hayvanlarımızı barındıracağımız bir yer ya da bize bir çadır verebilirlerdi.” 

Kürtler ve Alevilerin ayrımcılığa maruz kaldığını belirten Aksu, “Ayrımcılık yapıldığını düşünüyorum. Bana bir el uzatılmamış, bir yardım edilmemişse elbette ben böyle düşünürüm. Bu zor zamanda benim yanımda değilse elbette ben bunu düşünürüm” diyerek tepki gösterdi.

Evlerinin enkaza döndüğünü ifade eden Hüseyin Aksu ise şöyle konuştu: “Deprem oldu dışarıya kaçtık. Günlerce ahırda kaldık. Yardım bize günler sonra geldi. Bize hala çadır vermediler. Şu an bir tandırlıkta kalıyoruz. Üç kişiyiz ve sabaha kadar nöbetleşe uyumak zorunda kalıyoruz. Bu şekilde yaşamaya çalışıyoruz.” 

*****

9 bin kişiye bir doktor

Meydana gelen depremlerde etkilenen yerlerden biri olan Narlı’da önceki gün açılan Salih Hayırsöz Entegre Sağlık Merkezi’nde, 9 bin depremzedeye sadece bir doktor, bir hemşire sağlık hizmeti veriyor. 

Pazarcık'a bağlı Narlı da depremlerde büyük hasar aldı. 21 kişinin yaşamını yitirdiği beldede, çöken binaların enkazı olduğu gibi duruyor. Evlerin genel olarak iki katlı olduğu beldede, birçok yapı sağlam kalırken, artçı depremler nedeniyle yurttaşlar çadırlarda kalıyor. 15 bine yakın olan ve depremden sonra 9 bin nüfusa düşen beldenin tek sağlık merkezi, Salih Hayırsöz Entegre Sağlık Merkezi, depremin 14. gününde hizmet vermeye başladı. Sağlık merkezinde Narlılı olan bir doktor ve bir hemşire hizmet veriyor. Hem doktor hem de hemşire depremzede olmasına rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından beldede herhangi bir sağlıkçı görevlendirilmediği için çalışmak durumunda kalıyor. Kendileri depremzede olan sağlık çalışanları, depremzede hastaların sağlık sorunlarına da derman olmaya çalışıyor. Sağlık merkezinin giriş kapısının hemen arkasına kurulan ve perdelerle kapatılan kabinde, hastalara iğne yapılabiliyor. 

Depremin üzerinden 15 gün geçmesine rağmen beldede gönüllüler tarafından kurulan çadır kentte halen seyyar bir banyo ve tuvalet kurulabilmiş değil. Sağlıkçılar bu durumun da beldede önümüzdeki günlerde ciddi salgın hastalıklara neden olacağı endişesini taşıyor. 

ADNAN BİLEN MA / MARAŞ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.