Kürtçe şiirler söz yazarlığımı olgunlaştırdı

2014 yılında ilk albümü ‘Lorîna Sibê’ ile Kürt müziğine giriş yapan Agit Işık’ın ikinci albümü ‘Hez’ Şubat ayında çıktı. İlk albümünde Kürt müziğinin folklorik ve otantik tınıları belirginken ikinci albümünde buna şiirin edebi gücünü de ekledi. Son yıllarda Türkiye’de Kürtçe müzik yapanlar Kürt şiirinden de besleniyor, onun ırmağından içiyorlar. ‘Hez’ albümü için de şiir ile müziği harmanlandığı bir albüm diyebiliriz. Agit Işık Kürt şiiri ile olan ilişkisi, tecrübesi için ‘Kürtçe şiirler benim söz yazarlığımda da olgunlaştırdı‘ diyor. Ayrıca 10 eserden oluşan ‘Hez’ albümünde Işık’ın da kendisine ait iki bestesi bulunuyor. Işık ile son albümü ve sonraki hedefleri üzerine konuştuk.
Son yıllarda Kürtçe müzik yapanlar Kürtçe şiirden besleniyor, şiirin ırmağından içiyorlar. Sen bu müzik ve şiir arasındaki yakınlaşmayı nasıl görüyorsun?
Böyle olması her açıdan olumlu; aynı zamanda eskiye nazaran da duyarlılık ve nicelik artmış durumda. Müzik için şiir ve şiirin doğasından alınan her şey onu güçlü kılar. Sanatta müzik ve şiir birbirine yakın iki disiplin. Belki bu yüzden olsa gerek aralarında doğal bir ilişki var. Kendi adıma konuşacak olursam okuduğum Kürtçe şiirler benim söz yazarlığımı da olgunlaştırdı. Ayrıca üstat Berken Bereh ile tanışmam sizin de ifade ettiğiniz gibi; bu ırmağın suyundan içmeme aracı oldu. Berken Bereh’in şiirleri ile haşır neşir olmam, kafamda dağınık olan kelimeleri, cümleleri toparladı, akladı, pakladı. Tabir-i caizse evime misafir gelecekmiş gibi bir hazırlığın içerisine girdim. Bu arada belirtmem gereken bir şey var; sözleri Arjen Arî’ye ait olan ‘Hez’ parçamın müziği Mirady’e ait.
Geleceğe ilişkin plan, projelerin neler?
Önümde iki proje var; biri halk şarkılarından oluşan bir repertuar ki üzerine farklı bir tarzla yoğunlaşıyoruz; diğeri de son dönemlerde biriken şarkılarım. Fırsat bulduğum anda bu projelerimi bitirmek için çalışacağım.
Kürtçe müzik yapanlar da şu iki his oluşuyor herhalde; bir tarafta ‘Yaptığım müzik, hak ettiği ilgiyi görmüyor, kitlelere ulaşamıyor’ hissi. İkincisi de ‘Evet, az da olsa nitelikli, ne dinlediğini bilen az ama iyi bir dinleyicim var’, Bu iki his arasında yaşanan bir gelgit var sanki? Sence de öyle mi, sen ne düşünüyorsun bu konuda?
Bu konu sanat ile bağlantılı. Sorulması gereken soru şu “Sanattan ne umuyorsun?” Öncelikle bu noktada fikir ve düşünceler şeffaf olmalı. Doğal ve doğru olan bir insanın kendi dili ile sanat yapması ve aksi yönde söylenen başka şeyleri de fazla önemsememeli. Evet, Kürtçe’nin piyasası cılız ve platformları kısıtlı fakat ilginç olan bazı Kürtçe şarkılar internet ortamında 100 milyona yakın dinlenilmiş. Fakat bu kitle nerde, ne iş yapar, bilemiyoruz çünkü konserlerde görünmüyorlar! Benim de dinleyici sayım çok fazla değil ama birbirimizden razıyız. Benim için önemli olan rakamlar değil.
Sohbet arasında bana ‘Çîroka Wê Bayê’ eserinin sende ayrı bir önemi olduğunu söylemiştin. Buna biraz açar mısın?
“Çîroka Wê Bayê” müzikal arayışta benim için yeni olan şeyler denediğim ve şarkı sözü yazımında da kendimi bulmaya yakın hissettiğim bir şarkı oldu. Bu özellikleri açısından önemli bir yerde benim için.
Albüm tanıtım adına bir programın var mı? Varsa takvimini paylaşır mısın? Avrupa’ya da gelmeyi düşünüyor musun?
Bir tanıtım konseri düşünüyoruz ama tarih belirlemedik. Sanırım Mart’ın sonları olabilir. Avrupa’da konser vermeyi de düşünüyorum ama yurtdışına çıkış yasağım var.
Son dönem çıkan albümleri ve genç müzisyenleri takip ediyor musun? Son dönemde beğendiğin, ilgini çeken isim ya da isimler var mı?
Kürt müziğinde daha çok yenilik arayışında olan sanatçıları takip etmeye çalışıyorum.Uzun zamandır takib ettiğim Ruşen Alkar’ı söyleyebilirim. Yine Ziryab dergisinin seçkisinde öne çıkan Ferît Sevîm ve Teşqele grubunu sayabilirim. Rewşan Çelîker’in de son albümü ilgiyle dinlediğim albümler arasında.
Sen de 2016’da KHK ile ihraç edilen öğretmenlerden birisin. Şimdi ne yapıyorsun, geçimini nasıl sağlıyorsun?
İhraçtan sonra albüm için İstanbul’a geldim. Bazen konserler oluyor, gitar kursu veriyorum, resim yapıp, satıyorum. İktidar bizi açlıkla terbiye etmeye çalışıyor; fakat ben ve yüzlerce arkadaşım ‘bildiğimizde ısrar etmeye’ devam ediyoruz..
