Kürtler somut adım bekliyor


AB Komisyonu’nun yeni İlerleme Raporu’nda Türkiye’ye yönelik sert eleştirilerin yer alacağı belirtiliyor. Raporda Türkiye’deki hukuk devleti ve ifade özgürlüğündeki gerilemeye dikkat çekildiği belirtildi. Ancak şimdiye kadar ki tüm benzer içerikteki raporlara rağmen çıkarları gereği Türk devletine karşı somut herhangi bir adım atmayan AB’ye eleştiriler yükseliyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından 9 Kasım Çarşamba günü açıklanması beklenen İlerleme Raporu'nun Türkiye'ye ilişkin bugüne kadar yayınlanan en olumsuz rapor olacağı belirtiliyor. Haftalık Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung'un haberine göre, raporda Türkiye'de hukuk devleti ve ifade özgürlüğü alanlarındaki gerilemeye dikkat çekiliyor.
‘Olanlar kaygıyla izleniyor’
Yaklaşık 100 sayfalık raporun taslağında, Türkiye'de ‘ulusal güvenlik’ ve ‘terörle mücadele’ye ilişkin yasaların uygulanmasında keyfi davranıldığı ifade ediliyor. Ayrıca 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana çok sayıda gazetecinin tutuklanması ve medya kuruluşunun kapatılmasının ciddi bir kaygıyla izlendiğine vurgu yapılıyor.
Yargı bağımsızlığına vurgu
Raporda, adaletin bağımsızlığı konusunda da gerileme yaşandığına, darbe girişimi sonrasında hakim ve savcıların yaklaşık beşte birinin görevden uzaklaştırıldığına dikkat çekiliyor. AB Komisyonu,Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde şüphelilerin hakim karşısına çıkartılmadan 30 güne kadar gözaltında tutulmasını da eleştiriyor. Raporda ayrıca tutuklu ve mahkumlara yönelik işkenceye de dikkat çekiliyor.AB Komisyonu, bu konuda uluslararası sivil toplum kuruluşları tarafından yayınlanan raporlara dikkat çekiyor.
Medya ve muhalifler hedeflendi
Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana 110 bin ordu mensubu, polis, hakim ve savcı görevinden uzaklaştırıldı veya tutuklandı. Gündem gazetesi, Dicle Haber Ajansı, Jinha Ajansı ve Azadiya Welat’ın da aralarında olduğu çok sayıda muhalif medya kuruluşu kapatıldı ve gazeteci ile yazar hapse atıldı. Bu kişiler ‘PKK veya darbe girişiminden sorumlu tutulan Fettullah Gülen cemaatine destek vermek veya üyesi olmak’la suçlanıyor.
Türkiye ile ilişkiler dondurulsun
Kürtler başta olmak üzere tüm muhaliflere topyekün savaş ilan Erdoğan rejiminin hukuku ve insan haklarını ayaklar altına alması nedeniyle, AB'den Türkiye'nin üyelik müzakerelerini sorgulayan sesler yükseliyor. Almanya'da muhalefet de benzer görüşte. Ülkede Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'ye verdiği destek eleştiriliyor. Başta Sol Parti ve Yeşiller Partisi, savaşın sürdüğü Türkiye'de özellikle Kürtlerin ve muhaliflerin insan haklarının çiğnendiğini ve sivillerin katledildiğini vurgulayarak, tüm bunlar göz önüne alınarak Türkiye ile herhangi bir anlaşma yapılmamasının yanında sürdürülen AB’ye katılım müzakerelerine son verilmesini ve Ankara'ya silah satışının da durdurulmasını istiyor.
AB dışişleri bakanları toplanmalı
Avrupa Parlamentosu Yeşiller partisi Grup Başkanı Rebecca Harms da Türkiye’deki son gelişmelerin ardından AB dışişleri bakanlarının Türkiye kocunulu olağanüstü bir toplantı yapmasını talep etti. Harms, Alman Haber Ajansı dpa'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'deki gelişmelere AB üyesi ülkelerin tek başına diplomatik yollarla tepki vermesinin etkin olmayacağını vurguladı ve ekledi: "Avrupa, Türkiye’ye ortak bir yanıt vermeli."
Harms, HDP'li milletvekillerinin tutuklanmasını sert bir şekilde eleştiren AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'nin AB'ye üye ülkelerin dışişleri bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırmasını gerektiğini dile getirdi.
AP Türkiye ile görüşecek
HDP’ye yönelik darbenin ardından Sosyal Demokrat Partili (SPD) Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un girişimiyle Türk hükümeti ile AP arasında bir istişare prosedürünün başlatılmasında görüş birliği sağlanmıştı. Bu çerçevede Ankara ile Brüksel arasında yapılacak görüşmelerde, Türkiye'de tutuklanan ya da gözaltına alınan muhalif siyasetçilerin ve gazetecilerin akıbetinin ele alınması öngörülüyor.
Kürtler Avrupa’ya tepkili
Ancak Avrupa’dan, HDP Eşbaşkanları Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş’ın da dahil olduğu 9 milletvekilinin tutuklanmasına ‘çok endişeliyiz’, ‘Erdoğan sınırını aştı’ ve ‘yapılanlar kabul edilemez’ söylemlerini aşan somut bir tepki gelmiyor. Kürtler ile dostları ise Avrupa kentlerinde sokaklara çıkarak hem Erdoğan rejimini hem de AKP’nin Kürtler ile muhaliflere yönelik darbesine ses çıkarmayan AB liderlerine tepki gösteriyor.
Tek dertleri çıkarları
Zira Almanya başta olmak üzere AB ülkeleri, mültecileri engellemesi karşılığında Erdoğan rejiminin hukuku ayaklar altına almasına, medya ile muhalifleri susturma girişimlerine ve Kürt kentlerindeki katliamları görmezden geliyor.
AB’nin AKP Hükümeti’ne yönelik yoğun eleştirilerin olduğu bir önceki İlerleme Raporu’nu Erdoğan’ın talebiyle AKP lehine 7 Kasım’daki seçim sonrasına bıraktığının ortaya çıkması da bu kanıyı güçlendirmişti.
Uluslararası Af Örgütü dahil bir çok uluslarası sivil toplum kuruluşu AB ve özellikle de anlaşmanın mimarı Almanya’yı, "Sivillerin keyfi bir şekilde öldürülmesine ve Kürt illerinde orantısız sokağa çıkma yasağı uygulanmasına" ses çıkarmadığı gerekçesiyle eleştiriyor.
HABER MERKEZİ
