Madımak katliamı ve siyasetçiler

• Evet Sivas’ta insanlık yakıldı. Baş roldekiler; memur, müdür, başkan, vekil, bakan oldu. Devlet, katillerini kolladı /korudu sonunda da serbest bıraktı! Sözde dava zaman aşımına uğradı!

ALİ DAĞDEVİREN

Madımak, yoksul Anadolu halkının bir yiyecek türü, bir ot. Ozan Hasan Hüseyin “ Anamın pişirdiği otlu bulgur çorbası…”  Sivas yöresinin şarkılara/türkülere giren meşhur otu madımak…Çorba pişirmekte kullanılır! Aynı zamanda Sivas merkezde bir otelin ismi. 2 Temmuz 1993 yılında tarihte eşine rastlanmamış bir toplu öldürüm bu otelde yapıldı. 37 insan sistemin kiralıklarınca Madımak otelinde diri diri yakıldı. Ve karakıyımın öldürücü dumanları bugün Kürdistan’da zalimin zulmü olarak hala katliama devam ediyor.

Günümüzden dört yüz yıl önce devlet İtalyan filozof Giordano Bruno’yu diri diri ateşte yaktı. Onun yakılması Hıristiyan Avrupa’nın alnına koca bir utanç lekesi olarak kazıldı. Onu yakan alevler çağdaş düşünce ve özgür inanç için dünyayı aydınlatan koca bir ışın fırtınası oldu. O yıllarda Halife Ömer de “Herşey Kuran’da var” gerekçesiyle İskenderiye kitaplığını yakmıştı. Yavuz Sultan Selim, müftülerinden Hamza Nurettin’e verdirdiği: “Kızılbaş taifesi kafirdir. Öldürülmesi vacip ve farzdır. Öldürülenlerin ileri gelenlerinin malları, kadınları, çocukları kısmetleridir.“ fetvası, Dersim, Maraş, Çorum ve Sivas’ta  hayata geçiriliyordu. 

1590’larda zalimlerce katledilen Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri’nin ilki 1979, ikincisi 1980’de yapıldıktan sonra, 12 Eylül darbesiyle kesintiye uğradı. Üçüncü etkinlik 12 yıl sonra 1992’de Banaz’da yapıldı. 4. etkinlik 1-2 Temmuz Sivas merkez, 3-4 Temmuz Banaz köyü için planlanırken katliamcı devlet de katillerini örgütlemekteydi. 

Etkinliklerden günlerce önce el altında bildiri dağıtan Katiller: “Şeytan Aziz! Burası Moskova değil! Kanımız aksa da zafer İslam’ın! Şeriat gelecek, her şey bitecek! Müslüman Türkiye! İslam’ın peygamberini ve Kitab’ın izzetini korumak için, bu uğurda verilecek canlarımız vardır. Gün Müslümanlığımızın gereğini yerine getirme günüdür. İman edenler, Allah yolunda savaşırlar…“

Zamanın Sivas Belediye Başkanı Karamollaoğlu “Gazanız mübarek olsun!” derken  Cumhurbaşkanı S. Demirel: “Sivas Valisi ve İçişleri Bakanı ile görüştüm. Gerekli önlem alındı. Fevkalede hassas bir konu. Devlet güçleriyle Halk karşı karşıya getirilmemelidir. Ona gayret ediliyor. "Başbakan Tansu Çiller: “Otelin etrafını saran vatandaşlarımıza hiçbir biçimde zarar gelmemiştir. Onlardan ölen ve yaralanan da olmamıştır. Dolayısıyla olay, bir otelin yakılması ve içinde olanların ölmesiyle ortaya çıkmıştır. Tahrike kapılacak bir durum yoktur!” Devlet çetelerinin yerle bir ettiği Kürdistan’a zafer gezisi yapan dişi canavar Çiller, Ovacık köylerini vuran PKK helikopterleri iddiası gibi bu karakıyımı da Van’daki bir olayla karıştırarak “Otel sahibi sigortadan para almak için otelini yakmıştır!” Başbakan yardımcısı Erdal İnönü: “Güvenlik güçlerimiz, vatandaşlarımızın zarar görmemesine dikkat ederek olayları kontrol altına almaya çalışmaktadır. Olaylar sekiz saat sürmüş, itfaiyemiz yetişmiş vatandaşlarımızın daha fazla zarar görmesi önlenmiştir!”  İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu: “Gruplar halinde gelen kalabalık Aziz Nesin ve diğer davetlilerin kaldığı Madımak Oteli önünde toplanmış, güvenlik güçlerimiz arbedeyi önlemiştir. Yangın önceden planlanmış değil, topluluk psikolojisi ile ortaya çıkmıştır..” ANAP Başkanı Mesut Yılmaz: “Yüzde 99’u Müslüman olan Türkiye’de fikir özgürlüğünün, halkımızın mukaddes değerleri için kullanılmasına hiçbir şekilde kayıtsız kalamayız.”

Necmettin Erbakan: “…Provokatörler geliyor, benzin döküyor, kibrit çakıyor, perdeleri tutuşturuyor. Bunları yapanlar gene bulunmaz. Çünkü arkasından CIA çıkar.” 
Demokrasi Partisi (DEP): “Sivas olayının suçlusu devlettir. Kürt sorununun can alıcı bir biçimde dayattığı bu dönemde, masum insanları katlederek, farklı çelişkilerin de var olduğunu göstermeye çalışmıştır. Bu organizeli koca bir vahşettir.”

Evet Sivas’ta insanlık yakıldı. Baş roldekiler; memur, müdür, başkan, vekil, bakan oldu. Devlet, katillerini kolladı /korudu sonunda da serbest bıraktı! Sözde dava zaman aşımına uğradı!

Yıllardır Kürdistan’ı bombalayarak yakıp/yıkan katliamcı Erdoğan da “Gözünüz, gözümüz aydın“ dercesine “Haydi hayırlı olsun!” diyerek sevincini seslendirmişti.