Mahkemeye alet olmayacağız

Amed Baro Başkanı Nahit Eren

Amed Baro Başkanı Nahit Eren

  •   Kobanê davası avukatlarından Amed Baro Başkanı Nahit Eren, “Savunma hakkımız kısıtlanıyor. Mahkeme tutumunu değiştirmediği sürece davaya katılmayacağız” dedi.  

YILMAZ KAYA/AMED

Kobanê davasına bakan mahkemenin davayı bitirme yönünde baskı altında olduğunu kaydeden Amed Baro Başkanı Erene, “Bugün özel yetkili bir mahkeme yok ama atamalarla özel yetkili yargıçlara dönüştürülüyor. Son yıllarda yargıda bu pratik yaygınlaştı” diye konuştu. 

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’de gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eşbaşkanları ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de bulunduğu 21’i tutuklu 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’na savunma avukatları katılmayı reddediyor. 

Dava avukatlarından Nahit Eren, soruşturma ve dava sürecindeki hukuksuzluğun, yargılama sürecinde de devam ettiğini kaydetti. Kobanê serhildanının 2014’te yaşandığını ve o dönem sadece bir soruşturmanın olduğunu hatırlatan Eren, şunları söyledi: “Bu soruşturma ne zaman davaya dönüştü ya da bugünkü siyasal iklime bağlı olarak iktidarın bu davayı açmasına vesile olan olgu neydi? Özellikle Selahattin Demirtaş’ın yargılandığı dosyaydı. Asıl tutuklandığı dosyada AİHM’in verdiği ihlal kararı var. Demirtaş ile ilgili İhlal kararı verilmesinden sonra bu dava açılıyor. Aslında dört yıl önce Kobanê soruşturmasından kaynaklı herhangi bir işlem yapılmamıştı. Kimse tutuklanmamıştı. AİHM’in ihlal kararıyla birlikte Demirtaş’ın önünde tahliyeye yönelik bir durum oluşunca Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Evet ihlal kararı çıkmış olabilir ama bizim b - c planlarımız da var’ demişti. Peki b - c planı neydi? Hemen soruşturmayı yeniden aktifleştirdiler. Demirtaş hakkında Kobanê üzerinden yeniden bir tutuklama kararı verdiler. Erdoğan’ın dediği b - c planı işte buydu. Yeniden dosya aktifleştirildi. Gözaltılar yaşandı. Birçok kişi de tutuklandı.”

Amaç HDP’yi kapatmak

Amed Baro Başkanı Nahit Eren, Kobanê davasının ilk celseden itibaren sorunlu başladığını, mahkeme heyeti ile avukatlar arasında tartışmalar yaşandığını ve o dönemde avukatlar olarak mahkeme salonunu terk ettiklerini anımsattı. “Özünde şunu net görebiliyoruz. Mahkemenin bir an önce bu davayı sonuçlandırma gibi bir anlayışı var. Buna ne sebep oluyor? Bunu tetikleyen şey nedir?” diye soran Eren, şöyle devam etti: “Tabii ki HDP’nin Anayasa Mahkemesi önündeki kapatma davasıdır. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kapatmaya yönelik açmış olduğu iddianamede bu davaları da yazdığını ve zikrettiğini çok iyi biliyoruz. Özellikle, kurgunun bir parçası olarak kapatmaya yönelik olarak 6 - 8 Ekim Kobanê olaylarının üzerinden şekillendiğini görüyoruz. Devlet Bahçeli’de zaman zaman ‘Neden bu dava bitmiyor, bir önce bitmeli’ diyerek yargıya etki, tesir ve müdahale niteliğinde söylemlerde bulundu.”

320’yle başlayıp bin dosyaya çıktı

Mahkemenin davayı bir an önce sonuçlandırmak istediğini kaydeden Eren, “Bu kadar önemli bir davada bir siyasi partinin bütün MYK’sını yargılıyorsunuz. 320 klasörle başlayan dava, bugün bin klasöre ulaşmış. Sürekli her duruşmadan sonra dosyaya evraklar geliyor. Şimdi sizin sağlıklı bir savunma yapabilmeniz için de gelen evraka ilişkin araştırma yaparak savunma vermeniz gerekiyor. Hem dosyada yargılananlar hem de avukatlar bu duruşma periyodunun savuna hakkını kısıtladığını, bunun da adil yargılama açısından ihlal oluşturacağını dile getiriyoruz ama mahkeme ısrarla bu tutumundan vazgeçmiyor” şeklinde konuştu. 

Savunma hakkı gaspediliyor

Mahkeme heyetine ilişkin konuşmasını sürdüren Eren, “‘Ben bir hafta ara verip, iki hafta üst üste duruşma yapacağım’ diyor. Aslında savunmanın sahip olduğu hakları kullanabilme adına mahkemeden bir talebi var. ‘Neden bu yargılamayı yapıyorsunuz’ demiyoruz. Evet, bu yargılamanın neden yapıldığını hepimiz biliyoruz. Madem bu saiklerle bir iddianame hazırlanmış ve dava da görülüyorsa en azından adil bir yargılama yapılabilsin. Bu anlamda avukatların duruşmadan çekilmesinin sebebi, savunma hakkına yeterli zamanın verilmesidir” dedi.

Mahkemeye alet olmayacağız

Savunma hakkının kısıtlandığı noktada hükmün bir bozma gerekçesi olacağının kanunda düzenlendiğini ve AİHM’in 6. maddesinde de sanığa savunma için gerekli zaman verilmesinin açıkça belirtildiğini ifade eden Eren, şunları vurguladı: “Duruşmalarda tüm bunları hatırlatarak, savunma hakkını kısıtlayan mahkemenin tutumunu eleştirip uygun sürenin verilmesi talebinde bulunduk. Maalesef kabul edilmedi ve çekildik. Bu usulde yürüyecek mahkemeye avukatların alet olmayacağını ifade ederek çekildik.” 

Politik bağımlı yargı pratiği

Mahkemenin ısrarlı tavrına işaret eden Eren, şöyle konuştu: “Bu da bize neyi gösteriyor? Bir şekilde kendilerinin de baskılandığını gösteriyor. Yani bir an önce davayı bitirme yönünde kendilerine yönelik bir baskılama olduğunu gördük. İlk başlayan mahkeme başkanı ve üyeler de değişti. Bu değişimi iyi niyetli görmek mümkün değil. Türkiye defalarca AİHM’de mahkum edildi. Bugün özel yetkili bir mahkeme yok ama atamalarla özel yetkili yargıçlara dönüştürülüyor. Son yıllarda yargıda bu pratik yaygınlaştı. Özellikle politik bağımlı yargı pratiği var” dedi. 

 Kobanê davasına 20-21-23-24-27-28-30-31 Aralık tarihleri arasında devam edilecek. Amed Baro Başkanı Nahit Eren, şunun tekrar altını çizdi: “Mahkeme tutumunu değiştirmezse davaya çıkmamaya devam edeceğiz.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.