Maraş Katliamı ve Alevilik

Haberleri —

Bundan 37 yıl önce Kürdistan’ın Maraş şehrinde Alevi Kürtlere yönelik planlı bir katliam saldırısı yapıldı. Aslında bu saldırının, Kürt Özgürlük Hareketi’nin Maraş, Antep ve o bölgelerde kitlesel zemin oluşturmaya başlamasına denk gelmesi bir tesadüf değildir. Kürt Özgürlük Hareketi’nin Maraş bölgesinde Alevi Kürtler içinde örgütlülük yapmaması ve kitlesel zemine sahip olmaması için devlet tarafından planlı bir şekilde Alevi Kürtlere yönelik katliam yapıldı, çoğu da metropollere ve Avrupa’ya sürgün edildi. Maraş bölgesinde Alevi Kürtler ta o dönemler Kürt Özgürlük Hareketi’ne sempati duymaya başlamışlardı. Çünkü Aleviliğin tarihsel olarak ne anlama geldiği, Alevilerin tarih boyunca nasıl yaşadıkları gözönüne alınırsa, Türk-İslam senteziyle boyanmış zulüm karekterli devlet ve iktidarların Alevileri neden hedef aldığı daha iyi anlaşılır. Tabi bu saldırı aynı zamanda Alevi Kürtleri, Kürtleri kendi öz topraklarında sürgün edip Kürdistan’ı insansızlaştırma politikasının bir sonucudur. Yani mesele sadece politik olarak tehlikeli bulma meselesi değil. 

Devlet, Alevi Kürtlerden tarih boyunca rahatsız olmuştur. Yani bütün Alevilerden, hatta kendisine muhalif olan her kesimden rahatsız olmuş, ortadan kaldırmış, katletmiştir ve bu imha politikası bugün de Kürdistan’da tüm şiddetiyle sürüyor. 

Maraş olayları da devletin yansıttığı gibi iki farklı mezhebin karşıtlığından kaynaklı bir mezhep kavgası değildi.

Maraş olayları, aslında ülke genelinde verilen devrimci mücadeleye hem darbe vurmak, hem de yukarıda belirttiğimiz gibi Kürdistan’ı Kürtsüzleştirmek için yapıldı. Çünkü Alevilik özü itibariyle komünal yaşam ve paylaşımı esas alır. Alevilikte zulme ve baskıya yer yoktur. Alevilikte devletle birlikte yaşamak yoktur. 

Aleviler devletin olduğu yerde kırbacın, zalimlerin iktidarının olduğunu bildikleri için devlet mekanizmasının yaşamlarında yer bulmasını hiçbir zaman kabul etmemişlerdir. Alevilik’te sevgi, merhamet ve paylaşım esas alınır. Aleviler tarih boyunca eşitliği ve paylaşımı esas aldıkları için devleti yönetenlerle hiçbir zaman anlaşamamış, tersine bu sistemlere karşı sürekli bir isyan içinde olmuşlardır. Yani devletin, Alevilere sardırması klasik anlamda inançsal değil, ideolojiktir. Devlet de Alevileri kendi varlığı için sürekli tehlikeli bulmuş, her fırsatta çeşitli entrika ve oyunlarla katletmiştir. Kerbela katliamından günümüze kadar Aleviler, gerek Osmanlı ve gerekse de günümüdeki Türkiye devleti tarafında hep katledilmiştir. 

Yaşanan aslında mazlumlarla zalimlerin savaşıdır. Özgür yaşamak isteyenlerle baskı sistemini devam ettirmek isteyen zalimler arasındaki mücadeledir. Aleviler tarih boyunca zalimin zülmüne direndikleri gibi, günümüzde de çeşitli şekillerde  özgürlük ve adalet mücadelesi verenlerin yanlarında yer alacak, özgürlükçü güçlere her türlü desteği sağlayacaklardı. Zaten bunun tersini yapmaları Alevilğin özüne aykırıdır. Yani zalimlerin yanında yer almak Alevilerin işi olamaz.

Alevilere yapılan saldırıların mazlumlara yapıldığını düşünerek, günümüzde ezilen bütün halkların yanında yer almak Alevilerin görevidir. Kürt halkına yapılan saldırılar esasen bütün insanlığa yapılıyor. Onlarca yıldır Kürtlere, Alevilere, fakir ve yoksullara, devrimci demokrat insanlara saldırılar yapılıyor. Bu saldırı ve katliamların aslında Alevilere yapılan saldırılardan hiçbir farkı yoktur. 

Son aylarda Kürtlere yönelik katliamın sonuçları ağırlaşıyor. Kürdistan adeta Filistin haline geldi, getirildi. Bu coğrafyada insan öldürülmeyen gün yok. Dün sadece Alevilere yapılan, bugün bütün Kürtlere ve mazlumlara yapılıyor. Aleviler bu katliamlar karşısında seslerini daha çok çıkarmalı ve zalimlere karşı mücadele etmeli. Aleviliğe ve Alevilere yakışan da budur. Aleviler, yıllarca Alevilerin kasaplığını yapanlarla yan yana olmamalılar, olanları da teşhir etmeliler. Alevi Kürtler başta olmak üzere bütün Aleviler ayağa kalkıp Kürt halkının mücedelesine her türlü desteği vermeliler. Çünkü Kürdistan’da bir insanlık mücadelesi veriliyor. 

Alevilerin asırlarca yaşadığı ve hayalini kurdukları özgür komünal yaşam Kürt halkının eliyle inşa ediliyor.

Kürt halkı özgürlüğünü kazanırsa Alevilik kurtulur. Yani Alevilerin asırlar boyunca zalimlere karşı yürüttüğü mücadele  bügün Kürt halkının eliyle sürdürülüyor. Alevi Kürtler başta olmak üzere bütün Alevilerin, Kürt mücadelesinin yanında yer almaları ve zalimlerin, Yezit ve Muaviye’nin düzenini yıkmaları gerekiyor.

Bugünün Muaviyesi olan AKP’nin yürüttüğü kirli savaş ve katliamlara karşı harekete geçmek Alevilerin en büyük görevlerinden biridir. Bu zulüm düzeni sürdükçe, Aleviler her zaman katledilme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu nedenle Alevilerin tarihsel olarak yürüttüğü özgürlük mücadelesini bugün daha çok yükseltip zafere ulaşmaları gerekiyor. 

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.