Mardin’de günlük 300 hasta

• Günlük korona hastası sayısının 300’e yükseldiği Mardin’de enfekte olan sağlıkçı sayısı 600’e yaklaştı. SES Mardin Şube Sekreteri Ahmet Özen, hastanelerde yer kalmadığını, sistemin çöktüğünü söyledi.

Koronavirüsü (Kovid-19) vakalarının atılan ‘normalleşme’ adımları sonrası günden güne artış kaydettiği Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da, Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılan veriler, gerçek durumu yansıtmaktan uzak. Vaka sayılarında her geçen gün artış yaşanan merkezlerden biri de Mardin. Mardin İl Sağlık Müdürlüğü’nün diğer sağlık meslek örgütlerine veri paylaşımında bulunmadığı kent, Sağlık Bakanlığınca hazırlanan “Hayat Eve Sığar” uygulamasındaki haritada kıpkırmızıya bürünmüş durumda. 

Türk Sağlık Bakanlığı, önceki akşam kendi verilerini paylaştı. Buna göre son 24 saatte bin 572 yeni vaka tespit edildi, 47 kişi daha hayatını kaybetti. Toplam hasta sayısı 271 bin 705, hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bin 417 olarak açıklandı. Ancak sadece Mardin’de sağlık meslek örgütlerinin kendi imkanlarıyla ulaştıkları bilgilere göre, günlük pozitif vaka sayısının 300 dolayında. Salgından kaynaklı her gün en az üç ölüm yaşanıyor. Kurban Bayramı öncesine göre vaka sayısında yüzde 20’lik bir artış yaşandığı tahmin edilen kentte, virüsün sağlık çalışanları arasında yayılma hızı da oldukça yüksek. Mardin Tabip Odası (MTO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Mardin Şubesi’nin verilerine göre, Kovid-19’a yakalanan sağlık çalışanlarının sayısı bayramdan önce 300 civarında iken, bayramdan sonra bu rakam 600 civarına ulaşmış durumda.

Hastanelerde yer yok

 Mardin Devlet Hastanesi, tüm ilçe devlet hastaneleri ile özel hastanelere Kovid-19 tedavisi ile hasta yatışı yapılmakta. Fakat bu hastanelerde yer olmaması nedeniyle birçok yurttaş evinde karantina uygulamasına tabi tutulurken, hastanelerde ikinci basamak sağlık hizmeti verilemez duruma geldi.

MA’ya konuşan SES Mardin Şube Sekreteri Ahmet Özen, toplam vaka sayısının 11 bine ulaştığı kentte görev yapan sağlıkçıların üçte birinin enfekte olduğunu söyledi. Özen, “Çalışan birimlerin tamamında Kovid-19’u geçirmeyen neredeyse yok. Enfekte durumu halen devam etmekte. Sağlık emekçilerinin iş yükü artmakta. Bunun dışında topluma 14 gün uygulanan karantina süreci sağlıkçılarda 7 güne indirilmiş durumda. 7 günden sonra tekrar test yapılıp, negatif gelirse tekrar çalıştırılıyor” dedi. İkinci basamak sağlık sisteminin yanı sıra birinci basamak sağlık sisteminde çalışanların da ekipler halinde filyasyon çalışmasına çıkarıldığını belirten Özen, “Birinci basamak hizmetleri de yarı yarıya azalmış durumda. Bağışıklama hizmetlerinin geri kaldığını söyleyebiliriz. Pandemi hastanelerinin ayrılmaması hem ikinci basamak hem birinci basamak hem de Kovid-19 hizmetlerinin aynı birimlerde yürütülmesi başka sağlık sorunlarından kaynaklı hastanelere başvuran hastaların da enfekte olmasına sebep olmakta. Yığılmalara sebep olmakta” ifadelerini kullandı. Özen, alınan tedbirlerin ise maske takmanın ötesine geçmediğini kaydetti.

Salgınla birlikte sistem çöktü

 Özen, kamu hastanelerinin döner sermaye ile kendisini finanse etmesi adına polikliniklerin hizmet vermeye devam ettiğine dikkat çekerek, hastanelerin genel bütçeden finanse edilmesi gerektiğini belirtti. Kaliteli sağlık hakkına erişilmesinin sağlanması gerektiğini dile getiren Özen, “Pandemi hastanelerinin ayrılıp, diğer sağlık hizmetlerini uygulayan sağlık kuruluşları Kovid-19 hastalarını almaması ile hastalar da gidip rahat bir sağlık hizmeti alabileceklerdir. Bu haliyle içinden çıkılmaz bir kaos ortamı oluşuyor” diye konuştu. Hastanelerin kendilerini finanse etmeleri uğruna halkın sağlığının riske atıldığını söyleyen Özen, “Pandemi ile birlikte sistemin yürüyemeyeceğini, çöktüğünü gördük” dedi.

 Verilerin şeffaf bir şekilde paylaşılması ve vaka sayılarının gizlenmesinin halkta rehavete sebep olduğunu dile getiren Özen, sonbaharın gelmesi ile birlikte soğuyan havalarla vaka sayıların artacağı uyarısında bulundu.

Bakan bile bazıları kabullendi

Türk Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bile aktif hasta sayısının artmaya devam ettiğini, yer yer bazı illerde hastane sıkıntısı yaşandığını kabul etti. Bakan Koca, Mardin, Antep, Urfa ve Batman’da bu sorunun aşıldığını ileri sürdü, Amed’de ise kısmen sorunun devam ettiğini ifade etti. Bu illere yoğun bakım takviyesi yapıldığını öne süren Bakan Koca, özellikle sorunlu illerde filyasyon ekiplerinin sayısını hızla artırdıklarını belirtti. Fahrettin Koca, Konya’da 460 ekip, Urfa’da 200 ekip, Mardin’de 111 ekip, Amed’de 370 ekip, Erzurum’da 207 ekip, İzmir’de 350 ekip, Kayseri’de 120 ekip ve Van’da da 128 filyasyon ekibinin sahada olduğunu savundu.

Birinci dalganın ikinci piki

Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kovid-19 Yoğun Bakım Koordinatörü Prof. Dr. Recep Tekin de vaka artışlarına dikkat çekerek, yoğun bakım hasta sayısının ve buna bağlı olarak ölüm sayısının da arttığını söyledi. Tekin, ”Şu anda birinci dalganın ikinci pikini yaşıyor aşamasındayız. Maalesef hasta sayısında bir artış oldu bununla birlikte hastaneye yatan hastalarımızda artış var ve yoğun bakımlarda artışımız var. Yoğun bakım artışları ile birlikte ölüm sayısında da artışlar oluyor. Bu vaka sayısındaki artış devam ederse, önümüzdeki günlerde özellikle yoğun bakım ihtiyacında artış ve bununla birlikte sağlık hizmetlerindeki verilmesi gereken hizmette bir aksamaya yol açabilecektir” dedi.

Sağlık çalışanı bulamayacağız

Salgın sürecini değerlendiren Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ise vaka sayısının bir türlü kontrol altına alınamadığını söyledi. Prof. Kara, ”Canımız yanıyor, hasta sayısı gittikçe artıyor. Böyle giderse tedavi edecek sağlık çalışanı bulamayacağız” diye konuştu.

100 bin test inandırıcı değil

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman da Evrensel Burcu Yıldırım’a yaptığı açıklamada,  koronavirüs salgınının hızlı, virüsün ise kontrolsüz bir şekilde yayıldığına dikkat çekerek salgında gelinen noktayı “Artık mızrak çuvala sığmıyor” diyerek değerlendirdi. Son günlerde yapılan 100 bin testin aldatıcı olduğunu ifade eden Adıyaman bu durumu şöyle açıkladı: “Bu testlerin yarısı yurt dışına çıkan insanlara yapılıyor. Kalanın bir kısmı da futbolculara, milletvekillerine, özel siyasi zümrelere yapılıyor hatta Cumhurbaşkanlığında çalışanlara yapıldığına dair söylemler var. Dolayısıyla normal popülasyona yapılan test sayısı çok da fazla değil. Pandemiyle ön saflarda mücadele eden sağlık çalışanlarına haftada bir test yapılsın istiyoruz o bile yapılmıyor.”

İtalya’daki gibi tercih yapılıyor

Ankara’da birçok hastanenin pandemi servisinde yer kalmadığını ve Şehir Hastanesi, Hacettepe, Gazi, Ankara Tıp Fakültelerinde yeni pandemi servislerinin açılmaya başlandığı bilgisini veren Adıyaman, “Acillere ve pandemi polikliniklerine başvuran hasta sayısı çok arttı ve triyaj yapamıyoruz. Yani acile hasta geliyor, korona teşhisi konuyor ama yatıracak yer yok. Bazıları yoğun bakımlık oluyor, yoğun bakımda yatıracak yer yok. Yoğun bakımlarda yer olmadığı için hastaları normal dahiliye servislerine yatırıyorlar. Hekimler ‘Hangi hastayı yoğun bakıma koyalım’ diye tercih yapıyor” diyerek, bir ara İtalya’da yaşanan durumun Türkiye’de de yavaş yavaş gerçekleşmeye başladığını söyledi.

Adıyaman, hastanelerde yer olmadığı için evlerine yollanan bazı hastaların bir gün sonra ağır bir tabloyla hastanelere geri geldiğini ve yer olmadığı için ya acil servislerde kaldıklarını ya da hızlı bir şekilde hayatlarını kaybedebildiklerine dikkati çekti. 

Bakanlık verilerine güven yok

Bakanlığın açıkladığı verilere halkın güven duymadığını ve bunu “Artık mızrak çuvala sığmıyor” diye açıklayan Adıyaman, “Sadece sağlıkçılardan aldığımız bilgiler değil; Ankara, Rize, Erzurum, Malatya Valiliği, Konya ve Ankara İl Sağlık Müdürlüğünün, Adıyaman Belediye Başkanının yaptığı ama en önemlisi İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarının rakamlarla ilgili açıklamaları çok önemli. Bunların hiçbiri Bakanlığın tablosuyla uymuyor ve bu açıklanan rakamlardan daha ağır olduğunu görebiliyoruz” diye konuştu.

 HABER MERKEZİ