Marks, ev içi emeği iş olarak görmedi

Kadın Haberleri —

15 Temmuz 2022 Cuma - 19:15

‘Polen Ekoloji Seminerleri’nin ilkinde “Kapitalizm, Ataerki ve Ekolojik Yıkım” başlığı altında sunum yapan feminist kuramcı Silvia Federici, Marks’ın ev içi emeği bir iş pratiği olarak okumadığını kaydetti. Federici, ekolojik yıkımın en çok kadınları etkilediğini de belirterek, yükün kadınların omuzlarında olduğunu söyledi.

MIHEME PORGEBOL

Polen Ekoloji Kolektifi’nin düzenlediği “Ekoloji Seminerleri” dizisinin ilki yapıldı. Feminist kuramcı Silvia Federici’nin “Kapitalizm, Ataerki ve Ekolojik Yıkım” başlıklı sunumunu içeren ilk seminer eş zamanlı olarak ZOOM ve Youtube’dan simültane çeviri desteğiyle gerçekleştirildi.

Çarkı kıran kadın, şiddetle karşı karşıya

Sunumunda kapitalin merkezinde sömürü yattığını ancak Marksist perspektifin de evi sömürü mekanlarından biri olarak değerlendirmediğini belirten Federici, dolayısıyla Marks’ın ev içi emeği bir iş pratiği olarak okumadığını söyledi.

Marks’a getirdiği asıl eleştirinin kadın emeğinin görünmez hale getirmesi üzerinden olduğunu belirten Federici şöyle konuştu: “Kapitalizm, çocukları geleceğin işçileri olarak görür. Onları saf insan olarak düşünmez. Vücutlarına bir saygı da yoktur. Aynı şey kadınlar için de geçerlidir. Kadınlar bedenlerine saygılı olmamak üzere yetiştirirler. Örneğin evlilik sözleşmesinde ev ve kadının bedeni üzerinden bir anlaşma söz konusudur. Bu, aileyi oluşturmak için gerekli bir sözleşmedir. Evlendiğinizde kendi vücudunuzun kontrolünden vazgeçiyorsunuz. Erkeğe bir cinsel hizmet sunuyorsunuz. Orada bir çarkın tekeri olarak bulunuyorsunuz. Bunu kırmak istediğiniz zaman da farklı şiddet biçimleriyle karşı karşıya kalırsınız.”

Federici, Marks’ın da bu gerçekliği aşırı tahminlere yaslanarak görmezden geldiğini söyledi.

Anaerkil ilişkiler 19. yüzyıla kadar sürdü

Patriarkanın evrensel bir kabul olarak görülmesinin reddedilmesi gerektiğini de vurgulayan Federici, sunumunda 19. yüzyıla kadar da anaerkil ilişkilenmelerin hakim olduğu toplumsal örgütlenme biçimlerine dair kanıtlar olduğunu aktardı.

Ekolojik yıkım toplumun da ölümüdür

Ekolojik yıkımın kıyametvari senaryolarla yaşandığını ve yaşanmaya devam edeceğini de ifade eden Federici, “Bu ekolojik yıkımın en çok da kadınları etkilediğine dair herhangi bir şüphemiz yok. Bu sadece çocuklarının en berbat ve korkunç şekillerde ölümlerine tanık olmaktan ibaret de değil. Fazladan yemek, su, giyecek toplamaları gerekiyor. Fazladan iş yükü anlamına geliyor kadınlar için. Dolayısıyla bugün Afrika’da, Latin Amerika’da ekolojik mücadelenin en ön saflarında kadınları görürüz. Çünkü; kadınlar, ekolojik yıkımın aynı zamanda toplumun ölümü olduğunun da farkındalar. Bu yüzden de feminist hareket yalnızca ev içinden bahsetmiyor. Savaştan da bahsedip savaşa karşı duruyor, ekoloji mücadelesinde yerini alıyor” dedi.

Nasıl takip edebilirsiniz?

Dileyenlerin Polen Ekoloji Kolektifi’nin Youtube sayfasından seminerleri izleme seçeneği mevcutken ekolojik yıkım ve buna karşı mücadelenin farklı perspektiflerine odaklanan seminer serisinin gelecek programı ise şöyle:

“Bir Feminist Sosyalist Tahayyül Olarak Toplumsal Yeniden Üretim”

Konuşmacı: Melda Yaman

Tarih: 28 Temmuz 2022 – 20.00

“Güncel Tartışmalar I – Ekoleninizm”

Konuşmacı: Jodi Dean & Kai Herson

Tarih: 11 Ağustos 2022 – 20.00

“Güncel Tartışmalar II – Ekososyalizm”

Konuşmacı: Derek Wall & Stefania Barca

Tarih: 20 Ağustos 2022 – 20.00

“Güncel Tartışmalar III – Marksizm ve Ekoloji”

Konuşmacı: Yelda Erçandırlı & Onur Yılmaz

Tarih: 10 Eylül 2022 – 20.00