Mazlumca direniş Egîdce savaş

• Serhildan ruhuyla karşılanan 2024 yılının Newroz’u şimdiden zaferi müjdelemektedir. Bir kez daha kanıtlanmıştır ki Mazlumca ve Egîdce direniş sürdükçe hiçbir güç Kürt halkını yenemeyecektir. 

XALID KARASUNGUR

Efsanevi komutan, büyük devrimci Mahsum Korkmaz (Egîd) yoldaşı şehadetinin 38. yıldönümünde saygı ve minnetle anıyoruz. Egîd’in anısı ve özgür Kurdistan olan amacı bugün onun ardılları olan Kürtlerin genç kızları ve oğulları HPG ve YJA Star gerillaları tarafından Kurdistan’ın dağlarında, direnişin ve mücadelenin her yerinde ve her safhasında başı dik, onurlu ve görkemli biçimde yaşatılmakta ve temsil edilmektedir.

Egîd, büyük bir davanın hakikat arayışçısı ve savaşçısı olduğundan, 'Bir ölür, bin doğarız' misali bugün Egîdler çoğalmış, binler ve on binler olmuştur. Kurdistan’ın dört parçasında, yurtdışında ve Kürtlerin olduğu her yerde Egîdlerin anısı ve amacı temsil edilmektedir. Ve Egîdler, Zîlanlar bugün tarih yazmakta ve tarih yapmaktadır. Kürt halkı Egîdlerle, Zîlanlarla öz güçleri ve özgür iradeleriyle direnerek insanlığın umudu haline gelmişlerdir.

Tarih kuşkusuz sadece kişilerle anılmaz ve kişiler tek başına tarih yazamaz, yapamazlar. Ancak milyonlara mal olmuş, onlarsız tarihin hiçbir biçimde anılmadığı ve yazılmadığı kişiliklerin hep olduğu da bir gerçekliktir. Bunlar, içinde bulundukları sürece ve yaşadıkları kritik tarihsel dönüm noktalarına damgasını vuran kişiliklerdir. Ernesto Che Guevara böyle bir kişiliktir. Enternasyonal devrimci Che kişiliği bunun içindir ki bir dönem dünya devrim ve gençlik hareketlerini gerçekten müthiş etkilemiş, sürüklemiştir. Vietnam’ın Giap’ı da böyledir. Meşhur 34 kişilik silahlı propaganda birliğiyle direnişi başlatan ve uzun süreli halk savaşı stratejisini uygulayarak ABD, Japonya ve Fransa emperyalist güçlerini dize getiren bir kişiliktir. 70’li yıllar dünyasında general Giap gerçek bir efsanedir. Mao’nun büyüklüğü ise dünyanın neredeyse dörtte biri nüfusuna sahip olan Çin’de gerilla tarzı halk savaşıyla devrimi gerçekleştirmiş olmasıdır.

Büyük komutan Egîd de Kurdistan’da devrimci halk savaşının geliştirilmesinde böyle bir rol oynamıştır. Egîd bu anlamda Kurdistan’ın Giap’ı gibidir. Tarihi 15 Ağustos hamlesinin genel komutanlık görevini üslenmiştir. O da General Giap gibi mütevazi ama tarih yazacak nitelikte bir-iki düzine güçten oluşan gerilla gücüyle hareketi başlatmıştır. Egîd bundan sonra halk nezdinde gerçek bir kahraman ve efsanevi bir devrimcidir. Düşman için ise tam bir kabus ve korku rüyası olmuştur. Egîd, 'Korkmaz' duruşuyla, söylem ve eylem tarzıyla her konuda tam Apocu bir kişiliktir. Egîd yaratıcı, olmazları kesinlikle olmayan bir komutandır. En zor koşullarda bile mutlaka bir çözüm ve çare gücüdür. Müthiş etkileyicidir. Hem mütevazi hem de her zaman doğal ve demokratik bir otoritedir. Üslubu net, kararları kesindir. Baştan aşağı moral ve cesaret doludur. Egîd, büyük davanın ciddiyeti ve sorumluluğu ile her zaman hareket etmiştir. Egîd’in günlüklerinde bu sorumluluğu ve ciddiyetini rahatlıkla görmek mümkündür.

Egîd, 1986’ının 28 Mart’ında 24 kişiden oluşan kadro-komuta gücüyle hareket ederken Gabar’da düştüğü pusuda işgalci Türk ordusuyla girdiği çatışmada ölümsüzleşmiştir. Önder Apo, birçok değerlendirme ve çözümlemelerinde sık sık “Egîd yaşasaydı” demiştir. Şehadetinin yaratmış olduğu boşluğu, yerinin kolay doldurulamayacağı gerçekliğini pek çok kez vurgulamıştır. Egîd için ulusal kurtuluşta partileşmenin sembolü tanımı yapılmıştır. PKK’nin ilk resmi gerilla okulu Mahsum Korkmaz Akademisi adıyla açılmıştır. Mahsum Korkmaz Akademisi’nin Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ndeki rolü daha sonraki süreçlerde tüm açıklığıyla görülmüştür. PKK 3. Kongresi’nde Egîd’in şehadet tarihi olan 28 Mart’ı Ulusal Kahramanlık Günü olarak belirlemiştir. Çağdaş Kawa Mazlum Doğan’ın şehit düştüğü 21 Mart günü ile Mahsum Korkmaz’ın şehit düştüğü gün arasındaki haftayı da Ulusal Kahramanlık Haftası olarak kararlaştırmıştır.

Şimdi Kürt halkı da gerçekten kahramanca direnerek Ulusal Kahramanlık Günü’nü ve Ulusal Kahramanlık Haftası’nı karşılamaktadır. Serhildan ruhuyla karşılanan 2024 yılının Newroz’u şimdiden zaferi müjdelemektedir. Bir kez daha kanıtlanmıştır ki Mazlumca ve Egîdce direniş sürdükçe hiçbir güç Kürt halkını yenemeyecektir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü gerçekleşinceye dek bu mücadelenin her gün yeni ivmeler kazanarak gelişeceği kesindir.