Mitik dönem ve Kürt özgürlük mücadelesi

Forum Haberleri —

Gerilla

Gerilla

  • Mücadelemiz sadece bugünün değil, binlerce yıllık bir özgürlük arayışının devamıdır. Mitik dönem, bir başlangıç değil, sürekli bir hatırlayışın adıdır. Ve hatırlayan halklar, özgürleşen halklardır.

RIZGAR ZAG

İnsanlık tarihinin en derin dönemlerinden biri olan mitik dönem, yalnızca geçmişi anlatmaz; geleceğe dair umudu, toplumsal hafızayı ve özgür yaşamın özlemini de içinde taşır. Bugün Kürt halkının özgürlük mücadelesi, işte bu mitik hafızadan güç alarak yolunu çizer. Önder Apo’nun deyimiyle, mitolojiler hakikatin ilk ifadesidir ve bu ifade, halen halkların direniş ruhunda yaşamaktadır.

Mitik bilinç neydi?

Mitik dönem, yazılı tarihten önceki dönemde insanlığın doğayla iç içe, kadın eksenli, sınıfsız ve komünal yaşam sürdüğü bir tarihsel aşamaydı. Bu dönemde doğa kutsaldı, kadın tanrıçaydı, toplum kolektifti. Bilgi ise mitlerle, efsanelerle, kutsal anlatılarla aktarılırdı.

Bu toplumsal yapı Mezopotamya’da, Kürdistan coğrafyasında ve Zagros havzasında kadın tanrıçalarla, doğurganlık kültleriyle ve yaşamı kutsayan bir ahlakla kendini var etti. Şahmaran, İnanna, Arinna gibi figürler; aşk, bilgelik ve direnişin sembolleri oldu.

Bu hafıza neden önemli?

Çünkü halkların belleği yalnızca arkeolojik kazılarda değil, sözlü anlatılarda, mitlerde, halk efsanelerinde yaşar. Kürt halkı bu hafızayı günümüze dek taşıyabilen ender halklardan biridir. Dengbêjlik geleneği, Mem û Zîn destanı, Şahmaran anlatıları bunun canlı örnekleridir.

Önder Apo’nun savunmalarında belirttiği gibi, bu hafıza yalnızca kültürel bir miras değil, aynı zamanda politik bir direniş gücüdür. Çünkü bu hafızada devlet yoktur, sömürü yoktur, kadının köleleştirilmesi yoktur. Bu nedenle mitik dönem, demokratik modernitenin tarihsel temelidir.

Mitik hafıza bugün nerede yaşıyor?

• Dağda gerillanın yaktığı ateşte,

• Zindanda direnen kadının gözlerinde,

• Halk meclislerinde, komünlerde,

• Jineolojî çalışmalarında,

• Ve her gün yeniden doğan özgürlük düşlerinde yaşıyor.

Şahmaran yalnızca bir masal figürü değildir. O, kadının bilgiyle direnişini temsil eder. Mem û Zîn sadece bir aşk hikâyesi değil, halkların bölünmüşlüğüne ve özgürlüğe olan özlemine yazılmış mitolojik bir çağrıdır.

Bugün mitik bilinç neden devrimcidir?

Çünkü modern kapitalist sistem, hafızayı unutturmak üzerine kuruludur. Bireyi yalnızlaştırır, doğayı tüketir, kadını metalaştırır. Mitik dönem ise bunun tam tersidir: Belleği canlı tutar, kolektif yaşamı kutsar, doğayı yoldaş görür.

Önder Apo’nun paradigması, mitik hafızayı bugünün politik pratiğine dönüştürmektedir. Kadın özgürlüğü, ekolojik yaşam ve demokratik toplum; hepsi mitik bilincin yeniden örgütlenmiş biçimleridir.

Mitik hafızaya sahip çıkmak, geleceğe sahip çıkmaktır.

Bu nedenle mücadelemiz sadece bugünün değil, binlerce yıllık bir özgürlük arayışının devamıdır. Mitik dönem, bir başlangıç değil, sürekli bir hatırlayışın adıdır. Ve hatırlayan halklar, özgürleşen halklardır.

Önder Apo’nun belirttiği gibi “Toplumsallığın hafızası olmayan halkların ne geleceği olur ne de özgürlüğü.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.