MSD’den İsveç Büyükelçiliği’ne ziyaret
MSD
- MSD heyeti, İsveç’in Lübnan ve Suriye büyükelçiliğinin daveti üzerine büyükelçilik yetkilileriyle bir araya gelerek Suriye’nin durumu ve işgalci devletin saldırıları hakkında bilgi verdi.
MSD’nin resmi internet sitesinde yapılan açıklamada, MSD Eşbaşkan Yardımcısı Elî Rehmûn ve Demokratik Değişim Hareketi Üyesi Ziyad Wetfa’nın yer aldığı MSD heyetinin Şam’da gerçekleştirdiği ziyaret hakkında bilgi verildi.
Şam’daki İsveç Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Jessica Svardstrom ve Büyükelçilik Siyasi Sekreteri Alice Wadströmile bir araya gelen heyetin, Suriye ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki durum hakkında görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, MSD heyetinin Suriye’de gerçekleşecek çözümün bölge geneli için de çözüm anahtarı işlevi göreceğini, mevcut sürecin devam etmesi durumunda bölgesel ve uluslararası alanda birçok zararın meydana geleceği görüşünü paylaştığı kaydedildi. Öte yandan heyetin, Suriye’nin geleceği konusunda İsveç ve Avrupa Birliği’nin siyasi desteğinin de önemine vurgu yaptığı ifade edildi.
Alice Wadstrom’un ise Suriye krizinin çözümünün temel yolunun diyalog olduğunu, İsveç’in Suriye’de barış ve istikrar için Avrupa Parlamentosu aracılığıyla destek olacağını söylediği belirtildi.
Toplantının sonunda İsveç Büyükelçiliği, iki taraf arasında iş birliği ve iletişimin sürdürülmesinin önemini vurgulayarak, İsveç'in herkesi kapsayan, istikrar ve kalkınmayı garanti eden demokratik bir devlet inşa etme çabalarında Suriyelilerin destekleyici bir ortağı olmaya devam edeceğini vurguladı
El Hicrî ile görüşmüştü
MSD Eşbaşkanı Leyla Qereman ve beraberindeki MSD heyeti, üç gün önce de Süveyde’ye yaptığı ziyarette Dürzi halkının önde gelen isimlerinden Şêx Hikmet El Hicrî ile bir araya gelmişti. MSD Eşbaşkan Yardımcısı Elî Rehmûn, MSD Kadın Bürosu üyesi Janda Remo, Kürt Demokratik Anlaşma Partisi Genel Sekreteri Fewzî Şengalî’nin de bulunduğu heyet, Dürzi kanaat önderi ile yaptığı görüşmede BAAS rejiminin devrilmesinin ardından ortaya çıkan süreci değerlendirmiş, Suriye halkının yaşadığı zorluklar ve ülkenin içinde bulunduğu kriz konularını ele almıştı.
Taraflar, Demokratik Özerk Yönetim deneyimlerinin adem-i merkeziyetçi bir model olduğunu, bu modelin Suriye’nin geleceğini inşa etmek için temel oluşturacağını belirterek, tüm bölge ve bileşenler için adil, kapsamlı bir temsiliyet sağlayacağına dikkat çekmişti. Öte yandan kapsamlı ulusal kongrenin gerçekleşmesi adına Suriye bileşenleri arasında temasların güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştı.
