• MSD, Kuzey ve Doğu Suriye halkını yerinden edilme ve ihlallerden korumak için uluslararası acil müdahalenin artık zorunlu olduğunu vurguladı. 

Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Türk devletinin savaş suçlarına ve devam eden saldırılarına işaret ederek, uluslararası toplumun, Türkiye'yi durdurması için etkili adımlar atmasını ve bu saldırılardan sorumlu olanlara yönelik uluslararası yaptırımlar uygulamasını istedi. 

MSD yaptığı açıklamada, Türk ordusu ve çetelerinin 7 Aralık 2024'te Minbic bölgesine yoğun bir hava ve kara saldırısı başlattığını; Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü'nü de kapsayacak şekilde geniştiğini hatırlattı. Türk ordusu, karada stratejik ilerlemeler sağlamak için tanklar ve ağır topların yanı sıra savaş uçakları ve insansız hava araçlarını da kullandığı anımsatılan açıklamada, ancak QSD'nin direnişine çarptığı belirtildi. Askeri ilerlemenin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Türk ordusunun, yoğun hava saldırıları ve topçu atışlarıyla sivilleri hedef almaya başlayarak yeni katliamlara imza attığı vurgulanan açıklamada, 7 Aralık 2024'ten 10 Şubat'a kadar süren Türk saldırılarında toplam 84 sivil şehit oldu, 270'ten fazla sivil yaralandığı kaydedildi. 

Altyapı ve hizmetlerin vurulması

Bu saldırıların ilk olmadığını, daha önce de sivillerin yanı sıra hayati öneme sahip tesis ve altyapıların hedef alınarak ciddi bir insani krize neden olduğu belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi: "2023 ve 2024 yıllarında birçok hizmet tesisi doğrudan bombalandı, sadece Ekim 2023'te 14 petrol tesisi, 9 elektrik santrali ve hastaneler de dahil olmak üzere 31 hayati tesis yıkıldı. Bu yıkım, 4,2 milyondan fazla insanın elektrik ve su gibi temel hizmetlerden mahrum kalmasına neden oldu; Hesekê'deki Elok istasyonundan bir milyon kişiye su temini kesildi. 910 binden fazla öğrenci eğitimine ara verdi. Bölgenin içinde bulunduğu ekonomik kriz daha da derinleşti. 

Sistematik demografik değişim

Türkiye, Suriye topraklarını işgal ettiğinden beri söz konusu bölgelerdeki halkı yerinden ederek ve onların yerine desteklediği çetelerin ailelerini yerleştirerek demografik değişim dayatmaya çalışmaktadır. Efrîn bölgesinde 2018'den bu yana yana 400 binden fazla insan zorla yerinden edildi. Müslüman Kardeşler'e bağlı Katar, Kuveyt ve Filistinli derneklerin desteğiyle 68 bin konut inşa edildi. Bölgenin demografik yapısını değiştirmek amacıyla Türkiye'den zorla sınır dışı edilen Suriyeli mülteciler buralara yerleştirildi." 

Uluslararası eyleme ihtiyaç var

Bu süregelen ihlaller, bölgeyi zayıflatmayı ve bölge sakinlerini göçe zorlamayı amaçlayan sistematik bir politikanın yansıması olduğu vurgulanan açıklamada, şunların altı çizildi: "Kuzey ve Doğu Suriye halkını yerinden edilme ve ihlallerden korumak için acil müdahale artık zorunludur. Uluslararası toplumun, Türkiye'ye saldırganlığını durdurması için baskı yapacak etkili adımlar atması, bu saldırılardan sorumlu olanlara yönelik uluslararası yaptırımlar uygulaması gerekmektedir. Etkilenenlere acil insani destek sağlanmalı, ayrıca uluslararası soruşturma komiteleri kurularak Türkiye'nin suçları belgelenmeli ve sorumlular hesap vermelidir. Demokratik Özerk Yönetim'in siyasi ve diplomatik olarak desteklenmesi, bölgenin istikrarının sağlanması ve gelecekte bu tür trajedilerin tekrarlanmaması adına gerekli bir adımdır." QAMIŞLO

 

* * *

Türk ordusundan yoğun saldırı

Türk devleti ve çeteleri, önceki gün 18 köy ve üç tepeyi hedef aldı, QSD savaşçıları yanıt verdi.

QSD Medya Merkezi, dün sabah itibarıyla 24 saatte yaşanlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Paylaşılan detaylar şöyle:

* Türk ordusu ve obünyesindeki çeteleri, Pazar, Pazartesi ve Salı geceleri obüs ve tank atışlarıyla Tişrîn Barajı çevresini yoğun ateş altına aldı. Bölgede maddi hasar meydana geldi.

* QSD savaşçıları, Qereqozax cephesinde Qereqozax Tepesi ve Hoşeriyê köyündeki Türk üslerine operasyon düzenledi; 7 Türk savaş elemanı yaralandı.

* Türk savaş uçakları Tîna ve Xeseqê köylerini bombaladı. Saldırılar sonucu sivil yerleşim alanları ve yurttaşlara ait mülkler hasar gördü.

* Aynı zamanda Tîna, Cada, Bîr Hiso, Xeseq, Dîkan, Melha, Senai köyleri ve Sêvê ile Qereqozax tepelerinin yanı sıra Sirîn kenti obüs, tank, roket ve havanlarla rast gele bombalandı. Söz konusu bölgeler toplamda 110 top atışıyla hedeflendi, saldırılar sonucu sivil yerleşimler ciddi zarar gördü.

* İşgalci Türk ordusu, Pazartesi günü saat 15.49’da Hoşeriyê’deki üssünden Şexler (Şiyûx) köyünü obüs atışlarıyla hedef aldı. Aynı zamanda Meydana ve Torman köyleri ile Kobanê’nin batısında bulunan Qine ve Pilingê köyleri arasındaki bölge yoğun bombardımana tutuldu. Halka ait mülkler zarar gördü. Bölgede işgalci Türk devletine ait SİHA’ların yoğun hareketliliği gözlemlendi.

* Dêr Hafir cephesinde işgalci Türk ordusu ve çeteleri, bomba yüklü üç dron kullanarak Îmamê köyüne saldırı düzenledi. Sivil yerleşim alanlarında hasar meydana geldi. QSD savaşçıları, saldırının gerçekleştiği bölgeyi doğrudan hedef alarak karşılık verdi.

* Türk çeteleri, saat 15.00 sıralarında Eyn Îsa’nın Kopirlik köyünde bomba yüklü bir dronu infilak ettirdi. Patlama sonucu sivillere ait mülkler zarar gördü.

* İşgal ordusu ve çeteleri, Kopirlik ve Hewalikê köylerini de obüs atışlarıyla hedef aldı, sivil yerleşim alanları büyük zarar gördü.

* Öten yandan Türk savaş uçakları dün öğleden sonra Kobanê kentine bağlı Zormixar köyünün çevresini bombaladı. KOBANÊ

 

* * *

5 kentten Tişrîn'e

Hesekê, Til Temir, Dirbêsiyê, Til Birak ve Şedadê’den onlarca yurttaş, Tişrîn Barajı direnişine katılmak amacıyla sabah saatlerinde Hesekê’de bir araya gelerek baraja doğru yola çıktı.

İşgalci Türk ordusu ve çetelerinin 8 Aralık 2024’ten bu yana Qereqozax Köprüsü ve Tişrîn Barajı’na yönelik yoğun saldırılarına karşı başlatılan halk direniş nöbeti, 35. gününü geride bıraktı. Cizîrê Kantonu’nun Hesekê, Til Temir, Dirbêsiyê, Til Birak ve Şedadê kentlerinden onlarca yurttaş, Tişrîn Barajı direnişine katılmak üzere dün sabah saatlerinde Hesekê kentindeki Panorama Kavşağı’nda bir araya geldi.

Direnişe katılacaklar arasında yer alan Hesekê Kongra Star Meclisi Üyesi Zehra Elî, “Tişrîn Barajı’na gidiyoruz. İşgale karşı duracağız. Barajı korumak hepimizin sorumluluğu” dedi.

Botan Cizîrî adlı yurttaş ise Tişrin Barajı’ndaki direnişin, tüm Kuzey ve Doğu Suriye halkları için bir zafer olacağını vurguladı.

Munewer Yûsif de saldırıların bölge halkının iradesini kıramayacağını belirterek, savaşçıları desteklediklerini göstermek amacıyla baraja gittiklerini ifade etti.