Muhalefet tasfiye ediliyor
Dünya Haberleri —

Türkiye'de polis şiddeti / foto:AFP
- CIVICUS, sivil hak ve özgürlüklere yönelik baskıların artması nedeniyle Türkiye'yi en kötü ikinci seviye olan 'baskı altında' kategorisine koydu ve İnsan Hakları İzleme Listesi'ne dâhil etti. CIVICUS Avrupa ve Orta Asya Araştırmacısı Tara Petrovic, "Türkiye'deki baskıların yasaları uygulamakla hiçbir ilgisi yok. Bu siyasi bir tasfiyedir” dedi.
Dünya çapında sivil özgürlüklerin durumunu ve sivil haklara yönelik tehditleri kamuoyuna duyuran bir araştırma örgütü olan CIVICUS, (World Alliance for Citizen Participation-Vatandaş Katılımına Yönelik Dünya Birliği) sivil haklar bakımından Türkiye'yi en kötü ikinci seviye olan 'baskı altında' kategorisinde değerlendirdi. Bu seviyede yer alan ülkelerde, ifade, barışçıl toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin ciddi şekilde kısıtlandığı bildiriliyor.
Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması ardından başlayan kitlesel protestolar ve sonrasında sivil haklara yönelik saldırıların arttığına işaret edildi. Ancak araştırmada Bakurê Kurdistan’daki hak ihlalleri ve saldırılar görmezden gelindi.
CIVICUS Avrupa ve Orta Asya Araştırmacısı Tara Petrovic, "Türkiye'deki baskıların yasaları uygulamakla hiçbir ilgisi yok. Bu siyasi bir tasfiyedir. Hükümet bir sonraki seçimler öncesinde demokratik muhalefeti tasfiye ediyor, algılanan her türlü muhalefete karşı şiddet ve diğer açıkça yasa dışı araçları kullanıyor” dedi.
Türkiye, sivil hak ve özgürlüklere yönelik baskıların artması nedeniyle İnsan Hakları İzleme Listesi'ne dâhil edildi. İzleme Listesi'ndeki diğer ülkeler arasında Kenya, El Salvador, Endonezya, Sırbistan ve ABD bulunuyor. ABD, İzleme Listesi'ne Mart ayında dâhil edildi. CIVICUS, ABD Başkanı Donald Trump'ın "demokratik normlara ve küresel iş birliğine saldırısını" vurgulayarak, dış yardım sözleşmelerinin yüzde 90'ından fazlasının kesilmesi ve Trump'ın "yasa dışı ve ahlaksız ayrımcılık programları" olarak adlandırdığı çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (DEI) politikalarına yönelik baskılarına değindi.
Sivil özgürlükler baskı altında
CIVICUS, sivil hakların durumunu beş kategori altında özetliyor: Açık, daraltılmış, engellenmiş, baskı altında ve kapalı. Uluslararası Af Örgütü de dâhil olmak üzere sivil toplum kuruluşlarından oluşan ve sivil özgürlüklerin kısıtlandığı alanlarda daha fazla sivil eylemi savunan küresel bir ittifak olan CIVICUS, Türkiye'yi en kötü ikinci seviye olan “baskı altında” kategorisinde değerlendiriyor. Dünya genelinde bu kategoride toplam 51 ülke yer alıyor.
Muhalefet kuşatma altında
Balkan Sivil Toplum Geliştirme Ağı (BCSDN) Politika ve Savunuculuk Sorumlusu Simona Mladenovska, “Türkiye'de protestolara yönelik baskının boyutu şaşırtıcı” dedi ve ekledi: "Barışçıl protestolar ulusal güvenliğe yönelik bir tehdit olarak görülüyor. Yetkililer rotayı tersine çevirmeli ve insanların barışçıl bir şekilde toplanma ve şikayetlerini dile getirme hakkına saygı göstermeye başlamalıdır."
CIVICUS, LGBTQİ+ eylemlerine katılanlara yönelik baskının da arttığını belirterek, Haziran ayında düzenlenen "İstanbul Onur Yürüyüş’lerinde ilk kez, yürüyüşe katılan üç kişi tutuklandı ve aralarında aktivistler, avukatlar ve gazetecilerin de olduğu 52 kişi keyfi olarak gözaltına alındı" denildi.
Gazeteciler ve dijital haklar
CIVICUS Monitor Sivil Alan Araştırma Lideri Ine Van Severen, “Türkiye'deki yetkililer sokakları susturmaya çalışmakla yetinmiyor, gazetecileri sansürlemek ve çevrimiçi muhalefeti bastırmak için de ellerinden geleni yapıyor. Türkiye'de ifade özgürlüğü için kalan alan da boğuluyor” ifadelerini kullandı.
Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin (DFG), Haziran ayı raporuna göre, Haziran ayı ifade ve düşünce özgürlüğü açısından en fazla saldırının yaşandığı ay oldu. 16 gazetecin gözaltına alındı, bunlardan 6’sı tutuklandı. Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke arasında 158'inci sırada.
Dosyalarının üçte biri Türkiye'den
Öte yandan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) halen derdest durumda olan 21 bin 600 başvuru ile Türkiye, ayrıca hakkında en fazla şikâyet yapılan ülke konumunda. 2024 verilerine göre Türkiye, başvuru sayısında ilk sırada yer alırken, 2002-2024 yılları arasında hakkında verilen 3 bin 363 ihlal kararı ile en çok ihlal tespit edilen üçüncü ülke oldu. 2024 sonu itibarıyla 47 Avrupa ülkesi hakkında AİHM’e toplam 60 bin 350 başvuru yapılırken, Türkiye bu başvuruların yüzde 36’sına, yani 21 bin 600 dosyaya konu oldu.
AİHM'in açıkladığı oranlara göre; 2012-2024 arasında 47 ülke genelinde ihlal oranı ortalama yüzde 1,5 seviyesindeyken, bu oran Türkiye için yüzde 1,1 olarak kaydedildi. HABER MERKEZİ















