Nestlé için boykot çağrısı

Haberleri —

SELMA AKKAYA / PARİS

Çevreci örgütlenmeler dünya çapında, dört küresel şirketten biri (Nike, Coca Cola ve McDonald’s) arasında yer alan Nestlé’yi boykot çağrısı yapıyor. Bebek mamasıyla başlayıp, sudan çikolataya, kahveye ve hatta kedi-köpek mamasına uzanan pek çok alanda üretim yapan Nestlé’nin  boykot edilmesi yönündeki çağrıda en başa doğayı tahrip, su kaynaklarının kurutulması ve çocuk emeğinin sömürüsü yazılıyor.

 1977′den bugüne, İsviçre kökenli Nestlé karşısında başlatılan sayısız boykot hareketi oldu. İlk boykotların nedeni anne sütünü ikame etmek üzere geliştirdiği süt tozu içeren bebek mamalarıydı. Kampanyaları sürdüren çevreci örgütlenmeler, boykotun gerekçesi olarak özellikle mama pazarlamasının bebek ölümlerine neden olduğunu öne sürüyorlardı. Hatta o dönem boykot konusunda çağrı yapan Profesör Derek Jellife ve eşi Patrice, boykotu yaygınlaştırmak için World Allience for Breastfeeding Action (WABA-Dünya Anne Sütü Eylem İttifakı) adlı bir platform kurdular. Özellikle  Save the Children (Çocukları Koru) örgütleri de Nestlé’nin anne sütünü kötüleyerek özel olarak propaganda yöntemleri geliştirdiğini iddia ediyorlardı.

Bugün boykot çağrısı yapan çevreciler; Nestlé’nin anne sütü yerine önerdiği “süt tozu”nun yoksul ülkelerde mama kıvamına getirilmesi için kullanılan suyun yeterince arıtılmadığı için bebek ölümlerine neden olduğuna dair çok sayıda raporun olduğunu ifade ediyor.

Nestlé’nin en büyük pazarı yoksul ülkelere. Buralarda az gıda takviyesi bulunan toz halinde “bebe sütü” (süt tozu) pazarlanıyor.  1978′den itibaren başta  Afrika’daki pek çok hükümetle anlaşan Nestlé, kıtanın her yerinde bedava süt tozu dağıtmaya başladı. Bu durum bugün de devam ediyor. Meksika, Şili, Singapur gibi ülkeler Nestlé’nin büyük pazarını oluşturuyor.

Boykot giderek yayılıyor

Başta ABD’li olmak üzere Avrupalı çevreciler, toplumu Nestlé konusunda bilgilendirirken, aynı zamanda özellikle ailelere seslenerek bulunarak boykota katılması yönünde çağrıda bulunuyor. Çevreciler bugüne kadar Nestlé konusunda sayısız dava açmış ve bazılarını kazanmıştı. Halen sayısız hukuksal süreç işleten çevreciler, kampanyaya katılımın büyüdüğünü ifade ediyor.

Boykot gerekçeleri

Nestlé boykotu halen International Nestlé Boycott Committee (Uluslararası Nestlé Boykotu Komitesi) tarafından boykot gerekçeleri şu şekilde sıralanıyor:

1. Bebe sütü ve mamalarını, anne sütünü gözden düşürmek pahasına popüler kampanyalarla satılıyor ve bu konudaki uluslararası standartları sürekli ihlal ediliyor.

2. Nestlé, Zimbabwe’deki fabrikasında kullandığı sütün yüzde 10-15′ini, diktatör Mugabe’nin el koyduğu çiftliklerden sağlıyor.

3. Filipinler’deki fabrikalarda mahkeme kararlarına rağmen sendikalaşan işçileri işten uzaklaştırıyor.

4. Özellikle çikolata üretiminde çocuk işçiliğin ve köleliğin engellenmesine dönük çabalara destek olmadığı gibi, kendisine kakao sağlayan üreticilere bu konularda göz yumuyor.

5. Oluşturduğu tekel dolayısıyla, kahve ve süt üreticilerinden ürünlerini değerinin çok altında satın alarak iflasa sürüklüyor.

6. Doğal kaynakları, özellikle su kaynaklarını tüketiyor.

7. Filipinler’deki seks skandalının ve dağıtıcılara uygulanan baskıların üzerini örtüyor.

8. Türkiye’den fındık alan firma,  Türkiye’nin fındık toplama işlemi sırasında Suriyeli çocukların karın tokluğuna çalıştırılmasına göz yumarak, çocuk emeği sümürüsüne katkı sunuyor.

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.