Netanyahu, Türk güçlerini istemiyor

• İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, HAMAS ile ateşkesin izlenmesi için Gazze Şeridi'nde Türk güçlerinin herhangi bir rol üstlenmesine karşı olduğunu ima etti. Türk tarafı ise yine hazır olduğunu açıkladı.

Kudüs’te, ziyarette bulunan ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile konuşan Netanyahu, iki yıllık savaşla harap olmuş Gazze’nin geleceği hakkında konuştuklarını ve bölgede güvenliği kimin sağlayabileceğini tartıştıklarını belirtti. ABD Başkanı Donald Trump’ın ateşkes planının beklenenden daha iyi ilerlediğini savunan Vance, iyimserliğini yineledi. Vance, “Kolay olduğunu asla söylemedim. Ateşkesin süreceğine ve tüm Ortadoğu’da daha iyi bir gelecek inşa edebileceğimize dair iyimserim” dedi.

İkinci aşama trafiği

Kırılgan ateşkesle birlikte Gazze planının ikinci aşamasına odaklanıldı. Bu aşama, HAMAS’ın silahsızlanmasını ve uluslararası denetim altında bir Filistin komitesinin Gazze’yi yönetmesini, uluslararası bir gücün de onaylanmış Filistin polisini desteklemesini öngörüyor.

Vance, Trump’ın geçen hafta İsrail parlamentosunda yaptığı konuşmada Gazze savaşının bittiğini ilan etmesinden bu yana İsrail’i ziyaret eden birkaç üst düzey ABD’li yetkili arasında yer alıyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio da dün İsrail'e gitti ve bugün Netanyahu ile görüşüyor. Üst düzey bir ABD’li yetkili, Vance ve Rubio’nun yanı sıra özel elçi Steve Witkoff ve Trump’ın damadı Jared Kushner’in bu haftaki ziyaretlerinin, ateşkesteki ivmeyi sürdürmeyi amaçladığını söyledi.

Batı Şeria’nın ilhakı

Batı Şeria’ya İsrail yasalarını uygulama ve bu toprakları ilhak etme anlamına gelen bir yasa tasarısı, Çarşamba günü İsrail Parlamentosu'nda ön onayı aldı. Batı Şeria’daki yerleşimlerde yaklaşık 700 bin Yahudi yerleşimci yaşıyor. İsrail hükümeti, Batı Şeria’ya tarihsel ve dini bağlara atıfta bulunarak, bu bölgeyi tartışmalı olarak görüyor ve Filistin devletinin kurulmasına karşı çıkıyor. Yasa tasarısı, yasalaşması için gereken dört oylamadan ilkini geçti ve Vance’in İsrail ziyaretiyle aynı zamana denk geldi. Trump, bir ay önce İsrail’in 1967 Ortadoğu savaşında ele geçirdiği toprakları ilhak etmesine izin vermeyeceğini söylemişti. Netanyahu’nun Likud partisi, hükümet koalisyonu dışındaki milletvekilleri tarafından sunulan yasayı desteklemedi ve tasarı, 120 milletvekilinden 25-24 oyla geçti. Netanyahu’nun hükümeti, bazı büyük Batılı müttefiklerin Filistin devletini tanıyarak İsrail’e Gazze savaşını durdurması için baskı yapmasının ardından ilhakı bir yanıt olarak değerlendirmiş, ancak Trump’ın itirazından sonra bu adımı rafa kaldırmış görünüyor. Trump’ın ilk döneminde aracı olduğu Abraham Anlaşmaları ile İsrail ile bağ kuran en önde gelen Arap ülkesi olan Birleşik Arap Emirlikleri, Batı Şeria’nın ilhakının Körfez devleti için kırmızı çizgi olduğunu belirtti.

Rubio varmadan uyardı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail parlamentosunun Batı Şeria’yı ilhak etme yönündeki adımlarının, şimdiye kadar kırılgan bir ateşkese yol açan Başkan Donald Trump’ın Gazze savaşını sona erdirme planını tehdit edebileceği konusunda uyardı. Rubio, Çarşamba gecesi İsrail’e hareket etmeden önce gazetecilere, “Bu, Knesset’te bir oylama, ancak açıkçası başkanın bu konuda şu anda destekleyici olmadığını açıkça belirttiğini düşünüyorum ve bunun barış anlaşmasını potansiyel olarak tehdit ettiğini düşünüyoruz” dedi.

Netanyahu muhataplarına söyledi

Türk güçlerinin Gazze’de görev yapması fikriyle ilgili bir soruya yanıt veren Netanyahu, “Bu konuda çok güçlü fikirlerim var. Ne olduklarını tahmin etmek ister misiniz?” dedi. Vance, Salı günü Türkiye’nin “yapıcı bir rol” oynayabileceğini, ancak Washington’un İsrail’e, kendi topraklarında yabancı askerler konusunda bir şeyi dayatmayacağını belirtti.

The Jerusalem Post'a konuşan bir kaynak, Başbakan Netanyahu'nun, İsrail ziyareti sırasında Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Mahmud Reşad ve ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ile yaptığı görüşmede, Türk askerlerinin Gazze'ye girmesine izin verilmeyeceğini açıkladığını iletti. "Türk askerlerinin Gazze'ye girmesine izin vermeyeceğiz" şeklinde net bir cümle kuran kaynak, Başbakan'ın İsrail'in, "köklü bir değişime uğramadığı sürece" Filistin Yönetimi'nin Gazze Şeridi'nin yönetimine katılmasına izin vermeyeceğini ve elbette HAMAS'ın hükümette hiçbir rolünün olmayacağını belirtiğini vurguladı.

Türk tarafı 'hazırız' diyor

Türk Savunma Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısında, Gazze Görev Gücü'nde Türk askerinin de görev yapıp yapmayacağına dair sorular üzerine şunları söyledi: “Gazze’de iki yıldır süregelen insani trajedi dikkate alındığında, acil insani yardımın bölgeye ulaştırılması ve yıkılan altyapının yeniden inşa edilmesi öncelikli hale gelmiştir. Bu kapsamda Gazze görev gücünün kurulmasına yönelik olarak Sivil-Asker Koordinasyon Merkezi (Civil-Military Coordination Center - CMCC) tesis edilmiştir. Bu yapıya bağlı olarak güvenlik devriyesi, sivil altyapıların korunması, insani yardım, sınır güvenliği, yerel güvenlik güçlerinin eğitim faaliyetlerinin icra edilmesi ve ateşkesin takip edilmesi görevleri tevdi edilen Uluslararası İstikrar Gücü (International Stabilization Force-ISF)'nün kurulması planlanmaktadır. Türk Silahlı Kuvvetleri, barışın tesisi ve korunmasında kendisine tevdi edilecek her türlü görevi uluslararası hukuk çerçevesinde üstlenmeye hazırdır. Bu bağlamda, Türk Silahlı Kuvvetlerimiz devletimizin ilgili kurumları ile koordineli şekilde hazırlıklarına devam etmektedir. Türkiye ateşkes anlaşmasının 4 garantör ülkesinden biri olarak diğer ülkeler ile diplomatik ve askerî istişareleri sürdürmektedir.” HABER MERKEZİ