Neye niyet kime kısmet!

Fransa Gündemi
Paris denilince Seine nehri anılmadan ve onu çevreleyen tarihi doku görülmeden edilemiyor. Paris'in etrafından dolanarak gelen nehir kent merkezini adeta ikiye bölmüş. Bu bölünmüşlük, aynı zamanda kentin sosyo-ekonomik, kültürel yapısında da bir farklılaşmayı işaret ediyor. Seine nehrinin oluşturduğu bu iki yakayı Paris'in yüzyıllara dayanan tarihi köprüler sağlıyor. Köprülerin üzerindeki tarihsel figür ve heykelleri her yıl milyonlar görmeye gelir. Bu her bir köprünün bir adı ve tarihsel bir anlamı vardır. Kimisi Fransız tarihinden krallar tarafından inşa edilmiş. Köprüler arasında Pont des Arts (Sanatlar Köprüsü), yüzyıllar içerisinde "Aşıklar Köprüsü" olarak kendine yeni bir ad almış bulunuyor!
Pont des Arts, hangi tarihte ilk olarak kimin tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte, köprüyü çevreleyen ızgara biçimindeki koruyucu bölgelere asma kilitler asılıyor. Zamanla, bölgede geçen çiftler, turistler, ellerinde kilitlerle köprü başında görülmeye başlanıyor. Başkent Paris'i ziyaret eden çiftlerinde geleneği haline gelen "aşklarının ölümsüzlüğünü" simgeleyen asma kilitler, hızla çoğalmaya başlıyor. Tabii beraberinde, köprü etrafında daha çok Kuzey Afrikalı olan kilit satıcıları yeni bir pazar oluşmuş.
Geçtiğimiz yıl köprü üzerinde bulunan kilitlerin, köprüye zarar verme riski düşünülerek, Paris Büyükşehir belediyesi tarafından köprü etrafındaki ızgaralarda bulunan kilitli bölümler değiştirildi. Bu yeni durum, kilit asma konusunda çiftleri durdurmadı. Bu kez aynı bölgede bulunan farklı köprüler üzerindeki ızgaralara kilitler asılmaya başlandı. Belediye bugüne kadar topladığı kilitleri tartım işlemleri sırasında 65 bin ton ağırlığında kilit elde ettiğini açıkladı. Paris Büyükşehir Belediyesi bugünlerde kilitlere dair yeni bir projeyi kamuoyuyla paylaştı.
Projeye göre eritilmesi durumunda 100 bin Euro değerinde olan kilitler önce satışa çıkarılacak. Satılmaması durumunda ise ilgili bir merkeze verilip eritilerek elde edilen gelir, Paris'e gelen göçmenler için kullanılacak.
Paris Belediyesi, geçtiğimiz yıldan bu yana göçmenler için değişik projeler geliştiriyor. Önce göçmenler için çalışma yürütecek, projesi olan derneklere fon sağladı. Söz konusu fonları alan derneklerin, göçmenler konusunda kalıcı projeler üretme şansı yoktu. Bu nedenle derneklerin faaliyeti daha çok günlük ihtiyaçları karşılama biçimine dönüştü. Devamında belediye, Paris'te hem evsizler için hem de göçmenler için tahliye edilmiş eski kamu binalarını barınma merkezine dönüştürmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Belediye bu nedenle kentin, sağ ve zengin yanının öfkesini üstüne çekti. Kimi barınma merkezleri kundaklandı. Failler bulunamadı. Porte Chapelle bölgesinde yapılan 400 kişilik göçmen kampı ise büyük tartışmalarla geçtiğimiz günlerde açılabildi.
Kilit takanlar görüldüğünde insana, "bir kilitten bile insanlar medet umar oldu" dedirten durum, belediyenin projesiyle insani bir amaca dönüştü. On yıllardır Paris'in geleneği haline gelen Pont des Arts'a asma kilit asmak, belediyenin açmış olduğu bu yeni yöntemle bir göçmenin üzerinde belki bir hırkaya, belki de bir tas çorbaya dönüşecek!
