Nuriye ve Semih ölümüne haykırıyor: Ne piyonuz ne şahız: Emekçi insanlarız

Haberleri —

Samimi konuşmak gerekirse, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın „direnişini“ hiç bir zaman „basit bir iş talebi“ olarak anlamadım. Bu iki kahraman insan, AKP ve Saray iktidarının kamu kesiminde kendilerine muhalif ne kadar insan varsa, tümünü tasfiye etme politikalarına karşı direnişe geçti.

Bu çok açık. Tutuklandıkları halde, artık ölümün eşiğinde direnişlerini sürdürüyor olmaları bunu gösteriyor. Onlar rejimin „kamudan tasfiyelere son vermeyeceğini“, dolayısı ile kendilerinin talebini de kabul etmeyeceğini bile bile ölüme yattılar.

Onlara ne denebilir ki? Direnişinizi bırakın, ölmeyin demenin imkansız olduğunu siz de biliyorsunuz, ben de. Ve işin daha önemli yanı, onlar yüzbinlerce müstakbel mağdur için mücadele ediyorlar... Sesi soluğu çıkamayan yüzbinler için.

Saray „FETÖ“ diye yalan söylüyor. Dediğim gibi, amacı kamuda ne kadar AKP karşıtı varsa tümünü yok etmek.

Canikli adındaki Bakan şöyle konuştu:

„111 bin 240 kişi ihraç edildi. Toplam kamuda çalışan sayısı ise 3 milyon 530 bin 031. Ama bugün kamuda ihraç edilenden daha fazla, bu örgüte bağımlı ve örgütün talimatlarını sorgusuz sualsiz yerine getirecek kadar hem kalbini, ruhunu, hem de aklını oraya teslim etmiş olan kamu çalışanı olduğunu biliyoruz. Bunlardan iz bırakanların önemli bir bölümü, üst seviyede olanların tamamı ihraç edildi. İhraç edilmeyenler iz bırakmamış olanlar.“

„En son KHK’da yaklaşık 7 bin 400 kişi ihraç edildi. Bunların önemli bir bölümü kripto. Bilinen kriterlerin hiçbirisine takılmamış, okullarda okumamış, ByLock kullanmamış ya da buna benzer kriterlere takılmamış ama başka yöntemlerle, farklı yöntemlerle o örgütle bağı olduğu kesin olarak tespit edilmiş olanlar, hâlen çıkmaya devam ediyor.“

Şu ana kadar tasfiye edilen 111 240 kamu çalışanından daha fazlası hala kamudaymış. Bunlar „iz bırakmayanlarmış.“ Üstelik „iz bırakanların önemli bir bölümü, üst seviyede olanların tamamı ihraç edilmiş.“ Hayret; neden „üst seviyede olanların tamamı“ iz ve delil bırakmış da diğerleri bırakmamış? „Üst seviyedekilerin tamamı“ dangalakmış da, „alt seviyede“ olup iz bırakmayanlar pek mi yamanmış. Hadi ordan.

 „İz“ ne demek?

„Delil“ demek.

O „deliller“ neydi?

Delil „cemaat okullarında okumakmış.“ Ama bunlar „Cemaat okullarında okumamışmış.“

„En büyük delil“ neydi?

Tamam, bildiniz. „ByLock programını telefonunda kullanmaktı.“ Bunlar „ByLocak“ da kullanmamışlar.

Bakan ne diyor? Haklarında „delil“ yani „iz“ olmayan ve sayıları 111 binden de fazla olan „FETÖ“cüler de „temizlenecek.

„Buna Deli Dumrul işi“ diyeceğim, ama bu çok hafif kaçar. Tipik bir faşist tasfiye yöntemi.

Tayyip Erdoğan ne diyordu? „Önce piyondan başlayacaksın. Sonra adım adım file, ata, kaleye, vezire ulaşacaksın, sonra şah deyip mat edeceksin…“

„Piyonlar“ kim?

„İz bırakmayanlar“.

Örneğin şu son 7 bin kişilik tasfiyenin önemli kısmı DBP Belediyelerinde çalışan Kürt emekçiler. „İz“ bırakmamışlar. Yani haklarında „delil“ yok. Ne var? Saray’a „muhalif“ olduklarına dair „bilgi“ var.

Öteki „piyonlar“ kim?

Elbette CHP’li kamu çalışanları.

Saray „işe piyondan başlıyor.“ Tasfiyeyi sıraya bindirmişler. Yürüyecekler.

Kılıçdaroğlu’nun „sokağa devam“ demesinden sonra düğmeye bastılar. „Adalet yürüyüşü“ sonrasında 7 binlik tasfiyenin arkasından, Canikli’nin yukarıdaki açıklaması geldi. „İz bırakmayanlar“ kategorisine istediğini yerleştirebilirsin.

„Bu FETÖ’cüdür“...

İtiraz: „Ama iz yok, delil yok.“

İddia: „Bunlar iz delil bırakmayan FETÖ’cüler...“

Cemaatle filan hiç bir ilgisi olmayan, HDP’ye, CHP’ye oy veren, bu partileri destekleyen herkes topun ağzındadır. İhraç edilen bağıracak: „Ben Atatürkçüyüm, CHP’liyim.“ Sarayın zaptiyesi  ensesine vuracak: „Numara yapma, iz ve delil bırakmamak için CHP’ye girdin, sen Atatürkçü FETÖ’cüsün, zaten Kılıçdaroğlu da öyledir...Vs, vs.

Piyondan başlamıştı, HDP Eşbaşkanları Yüksekdağ ve Demirtaş’a vardırdı.

Şimdi, artık Şah mı, şahbazm mı bilmem ama, bu gidiş Kılıçdaroğlu’nun kapısını çalmaya varacak gibi..

O halde „ölümüne“ direnmek gerek.

Nuriye ve Semih bu kanlı „satranç“ oyununda „piyon“ değil, iki çelik iradeli kadın ve erkek olarak direniyor ve onların bu direnişi „Şah’ı“ kurtarmak için de değil, „piyon“ olarak yok edilmek istenen milyonlarca kamu çalışanını, emekçiyi, kadını ve genci uyandırmak için...

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.